Belimi elsiz koluyla tutup dilini ağzımda gezdirdi evet korkunç duruyordu biraz ama değildi. Aksine güzeldi. İçimi kıpır kıpır ettirmişti. Aniden ayrıldı,
"İlk öpücük." deyip parmağını alt dudağımda gezdirdi.
"Hayır değil." deyip güldüm ve bikaç adım geriledim.
"Sadece Türkiye içindi." diyerek yanından ayrıldım,
"Bekle, gene de çıkamazsın dışarı. Buse beni dinle."
"Brush bi sakin olur musun? Yakalanmam ben ya şu arka evlerden kıyafet çarparım bak asılılar orda."
"Tek gidemezsin."
"Neden? Tek elinle gelip bana yük mü olacaksın?!"
"Hey! Elim ile ilgili konuşma bir daha! Senin yüzündendi!"
"Yok yaa ben dedim sanki kelepcele kendini bana diye."
"Seni bırakamazdı! Payımı almak hakkım tamam mı hapisanede o piçe yapmadığım kalmadı!"
"Ne yaptın? Nasıl bir plandı?"
"Daaaahiyane bir plandı. Kaçış planı kodesin haritası herşey vücudunda dövme olarak vardı...Gerisini hatırlamıyorum."
"Taaamam. Hadi bay." deyip göz devirdim ve odadan çıktım. Evet bende beklemiyordum Baha'nın beni bırakmasını ama para işte insana herşeyi yaptırıyor.
Kayıp eşya yerinden bi şapka ve hasta maskesi bulup taktım ve durup etafıma bakındım. Kıyafet vardı. Aradığımız herşey buradaydı.
"Bayan aradığınızı bulduysanız ad soyad ve numaranızı yazar mısınız?"
"Tabi." deyip yanına ilerledim ve ne yapmam gerektiğini uyuz uyuz giderken planladım. Yaka kartından ismine baktım
"Üst katta bir adam 'Fred Fred!' diye yakınıyordu acaba o siz olabilirmisiniz?" deyip yaka kartını işaret ettim."Hayır ben Fury. Oh hay aksi şeytan! Yanlış yaka kartını takmışım." deyip koşarak uzaklaştı. Kaşlarımı kaldırdım. Planım bu değildi ama işe yaramıştı. Omuz silkip içeri girdim ve giyecek ne varsa almaya başladım. Odaya koşarken diğer odadan
"Evet lakabı Brush'mış. Gerçek adı Mike Screasci, Babası down sendromlu kardeşine tecavüz etmiş ve kendi olmuş.""Down sendromluların çocuğu olmuyor diye biliyordum ben be."
"Ben de öyle. Vandalizm ve hayvanlara işkenceden defalarca tutuklanmış. Hayvanları iyileştirdiğinı sanarken öldürüyormuş. 10 yaşındayken öğretmeninin evini yakmaya çalışmış bu adamın hayatı beni çok etkiliyor ve yan odamızda!"
Gözlerimi büyüttüm,
"Gidip imza alsak mı?"
"Bizi polis zannederse?"
"Olmadığımızı söyleriz."
Önümdeki kapı açılınca bir oğlan ve bir kızla göz göze gelip zorla sırıttım.
"Sen kimsin!? Bizi mi dinliyordun!?"
Oğlan beni sertce içeri çekip duvara yasladı,
"Polise bir şey söyleyebilir! Onu öldürelim."
"Hayır! Ne? Hayır!"
Suratımdaki maskeyi indirdim.
"Ben Brush'ın suç ortağıyım,"
"Şu Türk kız"
"Heh aynen."
"Bizi onunla tanıştır." deyip oğlan beni bıraktı.
"P-peki ama bize kıyafet vermeniz gerek bunlar bana uymaz Brush'a uyarlar. Bana kıyafet ver seni onunla tanıştırayım" deyip kıyafetlerini gösterdim.
"Rüşvet mi istiyorsun?" deyip kollarını göğsünde birleştirdi oğlan.
Onu başımla onayladım. Birden sırıttı,"Hoşuma gitti."
Ben de sırıttım. Kız valizini sürüyerek yanıma geldi. Bizim odanın kapısına gelince 3 kere hızlı 2 kere yavaş tıkladım. Brush kapıyı yarım açtı, içeri girip kapıyı iyice açtım. İkisi de sırıtarak girdi.
Brush kapıyı kapamaya çalıştı.
"Polis değiller, değiller."
Onlara tuhaf bakışlar atıp yanında durdu kız kapıyı kapadı ve Brush'a sarıldı.
"Senin hayranınıım!"
Gözlerimi büyüttum.
"Ne?" diyerek Brush onu itmeye çalıştı ama kız bırakmadı,
"Senin hakkında herşeyi biliyorum! Annenin, babanı ,doğduğun yeri, kaç yaşındayken ne yaptığını.."
Brush bana gergince bakıp kızı itti,
"Bunlar ne?!"
"Bize yardım edebilirler diye düşündüm."
"Bir seri katile hayran iki ergenin mi?"
"Hey bende ergenim!" diye ona çıkıştım.
"Sen farklısın."
"Sana yardım edebiliriz gerçekten mesela buradan çıkarırız, ergeniz falan ama çevremiz geniş. İstediğin yere bırakabiliriz. Bişe söyle hemen yapalım."
"Neden? Buse cidden. Bunların polis olduğunu anlamadın mı?"
"Değiliz! Gördün mü sana söylemiştim! Lolis sanar #emiştim!" diye yakındı kız.
"Neden bana hayran olasınız? İşiniz gücünüz yok mu sizin? Psikopat mısınız? Gotikler."
"Çünkü senin geçmişin bizimkine yakın."
"Ne yani tek bu yüzden bana uyup yaptıklarımı mı yapacaksınız? Ben örnek alınacak bir geçmişe sahip değilim yaptıklarımın hepsi suçtu ukala ergenler."
"Baban evcil kedini ölesiye dövdüğünde bile onu öldürmedin. Yapabilirdin. Bunun yerine gidip suçluları öldürdün dostum bu harika!"
" Bütün suç senin üstüne yıkıldı. Yanlış anlaşıldın! Sen aslında bir kahramansın!" diye tamamladı oğlan kızın sözünü.
"Annen down sendromlu olmasına rağmen baban anneni pazarlamaya kalktı o adamları öldürüp hapise girdin."
Çocuklar daha konuşurken Brush başını eğdi ve yan gözle bana baktı,
"Kesin şunu! Özel hayatımı nereden biliyorsunuz be!?"
"Babanla tanıştık."
"Bunları götür buradan. Yoksa öldürürüm."
Durup mal mal onlara baktım.
Aniden bağırtılar ve patur kütür sesler yüzünden sıçradım. Brush kocaman olan gözleriyle bana döndü.
"Hay sikeyim polisler gene bastı!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Ben Aptalım.
Romance*restoring* ALLAH AŞKİNA OKUMAYİN COK CRİNGLENİYOM BEN BİLE 2012 Mİ NE YAPIM SENESİ WOEMDOSMSKMSK " İlk baş şunu söylemek istedim. Bu normal bir bad boy hikayesi değil. Sonunu hiç kimse tahmin edemeyecek ve o kadar basit olmayacak. Hani bilirsiniz...