Cezanı çekeceksin

1.3K 71 5
                                    

Bahaya anlamsızca bakıyordum. Amacını çözmeye çalışıyodum ve bu bi tür izci düğümüne bakmak gibiydi yada kulaklık kablosunu açmak.

" Hadi geç içeri geç gelirsin sanıyodum."

Annem beni içeri çekti ve Bahayla göğüs göğüseydik. Kokusu ordan ayrılmamamı söylesede kenara geçtim. Özür dilemedim. Affetmezdi zaten. Ağzım açılmıyodu da

" Güzel bi kahvaltıya ne dersiniz? "

Anne bi sus Allasen ya

Baha sırıttı.

" Güzel olur"

Onu böyle görmemiştim. Gözlerimi büyüttüm. Bu benim şaşırma ifadem.

" Sen?"

Ben mi?! Bana bişe sormazdı ki!

"Valla kahvaltı derim"

Hay ağzıma sıçalar.

Bana bi göz devirdi. Ona tecavüz edebilirdim ama annem var işte.

"Siz Buse'nin odasında bekleyin bende hazırlayayım o zaman. "

Anneme 'Bu gidecek ama' bakışları attım. Bana omuz silkip odaya girdi. Amarikan tarzı mutfağa. Hic sevmem bu tarzı. Türküz la biz.

"Bana odanı göster"

Sesimi çıkarmadan koridora girdim ve sprey boyayla süslediğim odamın kapısını açtım. Beni itip içeri girdi. Sinirle tıklayıp bende girdim ve kapıyı kapadım. Annem olur olmadık şeyler duymamalı.

Etrafı inceleyip bana döndü.

"Nasıl bi suç işlediğinin farkındasındır umarım.

Yatağım beni çağırıyodu.

" Tüh beni idam mı edeceksiniz? Sağ'cı olabilirim ama henüz oy kullanmıyorum. "

Ne saçmaladığımı bilmeden yatağa ilerledim. Kolumu tuttu.

"Melih Öztürk. 20 yaşında. Okumuyor ve babası iş yüzünden sürekli geziyor. Annesi kanser. En fazla 5 aylık ömrü var. 2 kız kardeşi var. Ve babası annesini Eda diye bi kadınla aldatıyor. Devam edeyim mi."

Ona şaşkınlıkla baktım.

Hayır tabi o herseyi bilirdi. Sadece bu kadar konuşmasına şaşırmıştım. Ağzımı sonunda oynatabildim.

" Ne ima ediyorsun."

Gülüp kolumu sıktı.

"Bence çok iyi anladın"

Göz kırpıp kolumu bıraktı ve elini cebine sokup grafitilerime baktı.

" Melihe bişe yapamazsın!"

Durduk yere sinirlenmiştim. Alayla güldü.

"Yapamam ha?"

Tamam yapabilirdi.

"Yapma."

Birden beni duvara savurdu ve damarları belli olacak kadar yaklaşıp gözümün içine baktı gözleri o kadar koyulaşmıştı ki. Anlatamam.

"Bana ne yapmam gerektiğini mi söylüyorsun!?"

"Hayır ben sadece.. Ona değer veriyorum ve anlaşmada bundan bahsetmiştik.."

Bunu söylerken ne düşündüğümü bilmiyorum.

Bana garipsemiş bi şekilde baktı.

"Ona değer mi veriyosun?"

Onu başımla onayladım. Gözündeki şeyi çözmeye çalışıyodum ve bunu anlayıp saçımı tuttu ve geriye çekti. Boğazımdan bi inleme çıktı.

"Sana inanmamı beklemiyosun heralde! Senin ondan ayrıldığını bilmiyor muyum!"

Gözlerimi yummuştum

"Annem görecek lütfen burda yapma"

Beni tekrar duvara savurdu inledim ve başımın acısıyla yere çöktüm. Bi tekme savurdu.

Ağlamaycaktım.

Eğilip tekrar saçımı tuttu ve kendine iyice yaklaştırdı.

" Cezanı çekeceksin"

Evet en kötü şekilde.

Diğer bölüme sadistliklerimle baş başasınız puhahaha :D

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin