Nasıl Oynadım!

746 53 16
                                    

*Buse*

Brush'ın dediği şeyle bi süre şoka girdim ama kendime gelip Boby denen adama döndüm,

"Sen. Seni tanıyorlar mı?"

Adam benden harbiden korkmuştu. Gülmek istedim ama yapmadım

"Ben. Beni tanımazlar."

Baha konuşmamızı böldü,

"Saçmalama Buse. Yavaş git Brush."

"Ama geliyorlar!" diye inledi Brush

"Sadece dediğimi yap!"

Baha bağırınca Brush yutkunup yavaşladı ve Baha koltuğa sindi. Polisler yanımızdan hızla geçince güldüm

"Tabi ya onlar Oscar Sheeley'in peşindeler."

Brush keyifle sırıtınca Baha kaşlarını çatıp onu uyardı,

"Çarptığın adam yaşarsa hepimizin peşinde olacaklar!"

"Josh bunu nasıl yaptı anlamadım. Onunla uzun zamandır tanışıyoruz."

Gözlerimi büyütüp arkaya döndüm,

"O kızın adı Josh mu?"

Adam biraz durup saçmalığımı tarttı,

"Ne?"

"O sadece konuşur boşver."

"Seni varya ben-" diyerek Brush'a tekrar vurduğumda Baha ofladı

"Yaptığınız hatayla kalın isterseniz?" dedi ve ben yerime tekrar oturdum. Onu bıraktığım ve bırakacağım için utanıyordum. Bob biraz durup güldü,

"Ne yaptılar?"

"Orda, arabayı çalmak için gelmiştik bu adiler beni bırakıp gittiler."

Brush hemen savunmaya geçti,

"Dostum planın parçasıydı-"

"Kapa çeneni B.!"

B ha? Vay canına dedim kendime. Resmen Belanın B'sini görmüştüm. Kendi kendime yaptığım çirkin espriye gülünce bütün gözler bana döndü.

"Ne?"

"Psikopat."

"Kes şunu B. Paranın yanına götür bizi."

"Iıı şey. Para belki Meksika'da olabilir."

Duraksadım. Bu Brush denen sırf paranın yerini öğrenmek için Türkiye'ye gelmişti, bizi takip ederken duyduğu bir şey yüzünden şimdi tek başına parayı almak istiyordu.

"Sana nerden inanalım? Bu adama neden inanıyosun?! Hadi o petrolde ben olmasaydım! O seni doğramaya kalkan herif!" dedi Bob. Duraksadım..

Doğramak?

Brush'a baktığımda bana yandan bakıp geri önüne baktı ve kaşlarını kaldırdı,

"Biliyorum.. Ama başka çaremiz yok. Para benim düşündüğüm yerde değilmiş. Haritanın yerini o biliyor. Ben bunca yıldır başka ülkedeydim."

"Nasıl olmaz? Sen Oscar'sın"

He he Oscar mı Baha mı. Kim bilir başka ne ismi vardır.

"Sen karışma Buse. Bu onların aralarında." diye kendi kendimi uyarıp başımla onayladım.

"Kendi kendine konuşup gülmeye devam edersen seni arabadan atarım."

Brush'a 'hadi' der gibi bakıp elimi göğsümde birleştirdim.

"Denesene bi."

"Beni korkutuyor." dedi arkadan Bob. Ona baktım.

"Seni duyuyorum." diye tısladığımda gözlerini büyüttü

"Beni duyuyor!"

"Şuan yaşadığı şeylere alışık değil Bob. Anlayış göster."

Duyduğum şeyler beni şoka sokmuştu. Anlayıştan bahsetmişti. Baha. Oscar.

"Beni ağlatacaksın Osc. Bunlar nasıl sözler böyle?"

Bu adamlar tam bi aptaldı. Nasıl hapishaneden kaçmışlardı? Bunlar nasıl suç işlemiş olabilirlerdi?

"Sen nasıl hapse girdin? Bob'du değil mi?"

"Ben kötü bişe yapmadım sadece kız arkadaşımı yemeğe götürmek için bi market soydum." deyip omuz silkti sanki çok normal bişeymiş gibi.

"Brush, senin adın neden Brush?"

Göz devirdi,

"Gerçek adım Mike."

"Fırçayla adam öldürdüğü için onun adı Brush (Fırça)"

Gözlerimi büyütüp Brush'a döndüm,

"Fırçayla adam öldürmek mi?!" diye inlediğimde sırıtıp göz kırptı.

"Doğramak mı demeliydim?" dedi Bob tekrar.

"Bu kadar ben gidiyorum." deyip eşyalarımı toparladım.
Baha gayet sakin bir şekilde,

"Nereye gidebilirsin?" dedi.

"Sizden uzağa. Brush kenara çek."

"Hayır Brush."

"Çekmezsen seni oyarım."

"Çekersen sende gitmek zorundasın."

Brush korkuyla ikimize bakıyordu,

"Çekmezsen ne yaparım bi düşün istersen."

Ona sertce bakınca Brush kenara çekmeden durdu.

"Paranın yerini O biliyordu?"

Bob Brush'ı gösterdi göz devirip arabadan indim ve onların çaprazına ilerledim.

Arkama dönmedim ama Brush'a bişeler yapıyorlardı. Arabanın sesi geldi ve uzaklaştılar.

"Buse!"

Arkaya döndüm.

"Nasıl oynadım?"deyip sırıttım ve kollarımı iki yana açtım. Kahkaha attı,

"Mükemmeldin güzelim!"

"Onlara ne dedin?"

"Planladığımız gibi. Canor'ın onu ve parayı aradığını söyledim. Oraya gidecekler."

"Anlarlarsa?"

"Sanmam. Anladıklarında biz Dünyanın öbür ucunda elimizde buz gibi Biralarımızla güneşleniyor olacağız." sinsice sırıttım. Çok pis gaza gelmiştim.

"Hadi artık yapalım. Sabırsızlanıyorum!"

Kolunu omzuma attı ve gülerek ilerledik.
Arabayı çaldığımız zaman geri dönmek istemiştim çünkü bizi bulursa öldüreceğini biliyordum. Onun için, nasıl bizi kovarlar diye plan yapmıştık. Conor da onu öldürmek isteyen bir mafyaydı. Kıkırdayıp Brush'a baktın,

"Cidden firçayla adam mı öldürdün?"

Duraksadı,

"Eh, Haneye tecavüz diyelim." dediğinde şokla onu ittim.

WHATS HAPPENING!!

Valla gelecek bölümler çak karışık olacak ama ilerki bölümlerde anlayacaksınız eğer takıldığınız yer varsa sorun :D

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin