19

1.1K 62 13
                                    

Onu baştan aşağı süzdüm ve aniden kahkaha atıp kalkmaya çalıştım ama kayıp geri düştüm. Gelip beni kucağına aldı.

" Yada hissedecek kalbin yok"

yürürken yavaşladı ama durmadı. Suratına baktım. Ona gerçekten tükürmüşmüydüm?

"Haklısın"

Tabiki haklıydım.

Bi odaya geldik öbür odaya göre çok daha iyi ve ılıktı. Beni yatağa bırakıp havluyla kurulanmama yardım etti. Yandaki bavuluma ilerleyip onu açtı. Dikleştim çünkü orası namahrem bölgeydi.

"Ben halledebilirim"

Umursamadan kırmızı iç çamaşırlarımı tutup getirdi.

"Bunları giy. Kendin yapabilirsin değil mi? "

Elindekilere baktım. Tişört ve eşofman çıkarmamıştı zaten giyersem yaralarım tahriş olurdu.Elindekilere uzandım.

" Bu zorlu görevi en iyi şekilde yapabilir miyim bilmiyorum sahip"

Ne dediğimi anlayıp göz devirdi ve kapıya ilerledi.

"Giyinince seslen" deyip çıktı.

Kırmızı iki iç çamaşırı ve bunlara takım bir de kırmızı ben kalmıştık.

Hızlı olduğunu düşündüğüm bi şekilde beyaz kirli ve ıslak adını söylemek istemediğim şeyleri çıkarıp kırmızıları giydim ve onlarla aynı renge bürünüp kamufle oldum. Koca ve rahat yatağa uzanıp ince pikeyi üstüme çektim bunun içinde görmez diye düşünüp uyumaya çalıştım ve ona seslenmedim. Haber vermeyecektim.

Tam gözlerim kaymıs uyuyacağım zaman kapıyı tıklattı.

" Yardım etmemi ister misin? "

Bu kadar kibar olmamalıydı. Derdi neydi? Az önce bunları yapan adam oyken niye böyle kibarlaşıyordu?

" Hallettim."

İçeri girdi ve yatakta beni görünce duraksadı.

" Ne zaman hazırlandın?"

Gelip üstümdeki pikeyi çekti.

" Uyumak istiyorum! "

İtiraz edip elindekini çektim ama başarısız olunca üstelemedim ve gözlerimi kapadım.

"Çok kırmızısın ve.."

Alnımı elledi.

" Ve ateşin var. İyi misin? "

O kırmızılığın nedeni sensin mi demeliyim?

"Hayır bişe yok. İyiyim ben."

Sanki gözlerimi kapayınca yok oluyodu. Yarama soğuk bişe değdi gözlerimi açtım.

"Acıdı mı?"

Göğsümdeki yanığa krem sürüyodu. Cevap vermeyip onu inceledim. Keşke bu olanları unutmasam diye geçirdim içimden. O kadar Masum görünüyordu ki..

Yarama bastırınca inledim ve cevap beklediğini anladım.

" Hayır"

Bon Jovi'nin sesiyle gözlerimi ondan çevirdim. O da etrafa bakınıp kalktı ve bavulun yanındaki çantamı deşip telefonu çıkardı. Ekrana mal mal bakıyodu

Anlayamayacağını farkedip bana döndü

"Nokta da kim?"

Ah o benim 'Sevgilim'

Gülümseyip telefona uzandım ama o geri çekti.

" Kim? " diye yineledi.

" Melih"

Suratı şekilden şekile girdi en sonunda gülümseyip açtı ve hoparlöre verdi.

" Buse! Allahım! Kaç saattir seni arıyorum niye açmadın!" diye Melih bağırınca irkildim

"Duymamışım. Ne oldu? "

Derin bi nefes alıp geri verdi.

" Uyuyamadım. İçimde kötü bi his vardı ama açmadın. Şükürler olsun iyisin. Nerdesin?"

Baha'ya baktım. Neredeydik? Telefonu kendine çekti.

" Bu kadar konuşma yeter ha? "

" Sen..?"

Gülmemek için zor durdum. NE! Birden komik geldi ve gülmek istedim. Tamam artık istemiyorum. Bakma bana öyle

" Ona bişe yapmaya-

Melih Sözünü tamamlamadan telefon parçalara ayrıldı.

" Başımı ağrıttı."

Ben telefona hala bakıyordum. O benim bitanemdi. Hızla onun yanına atladım ve okşamaya başladım. Birleştirmeye çalıştım ama sonuç hep aynıydı. Ağlamak istiyordum.

"Çocuğumu öldürdün" diye tısladım

"Ne?"

"Çocuğum"

"Hamile miydin be?"

"Ne?"

"Ne?

"Ne?"

Duraksayıp birbirimize uzunca baktık sonra Göz devirdi,

"Hadi şuraya gel yaralarını halledelim. Sonra dinlen"

Telefonumun cesedini istemeye istemeye bıraktım. Dediğini yapıp yerime tekrar yerleştim. Vücudumun her yeri kremdi. Neredeyse her yeri ama rahatlatıyordu. Uyuyacaktım.

" Bir hafta içinde hergün bunu süreceksin. Yanık kremi.. ve bu oksijenli bezlerde sürekli değişecek."

Gözlerimi kısıp onu inceledim.

"Neden yapıyorsun? "

Yara bandını yapıştırırken durdu ve bana baktı.

" Neyi?"

Bildiğin TSE Damgalı Mal.

" Bunu"

Bi süre suratıma baktı ve gülüp işine döndü.

" Oyuncağım iyileşsin ve oyuna çabuk dönsün diye."

Ellerini iki yanıma koyup üstüme eğildi.

" Başka bişe sanmamışsındır umarım. "

Güldüm. Umursamaz olmaya çalışıyordum ama üstümde olduğu gerçeği vardı.

"Hayır. Bende bunu düşünüyordum. Niye başka bişe düşüneyim ki?"

Biraz daha eğildi. Dudakları gözümü alıyordu ve onlara bakmamaya çalışmak çikolata şelalesini sadece süs olarak kullanmak gibi bişeydi. Zorla gözlerine baktığımda sırıtarak bana baktı Kalbimin atışını hissetmesin diye umdum ama kapıdan geçen biri bile rahatca duyabilirdi.

" Sadece emin olmak istedim."

Fısıldadı. Konusurken dudağı dudağıma değmişti. Üstümden hemen çekilmezse kötü şeyler olacaktı.

İlk baş şunu söylemek istedim. bu normal bi bad boy hikayesi değil. Sonunu hiçkimse tahmin edemicek ve o kadar basit olmayacak. Hani bilirsiniz. Kötü çocuk bi kıza tutulur ve iyi çocuk olur. Benim çocuğum kötü bile değil. Sadist :d

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin