-Dinah-
"Asla Lauren asla oraya gitmeyeceksin, KIZ PSİKOPATIN TEKİ,AMAN TANRIM."
Yaklaşık yarım saattir gözü dönmüş bir şekilde etrafta bağırınıp duran Camila'ya dehşet içinde bakıyordum. Lucy amacını çok güzel gerçekleştiriyordu. Bizi içten feth etmişti.
Normani'yle birbirimize bakıp bir çözü üretmeye çalışıyorduk. Sanırım Lauren ağlamaya başlamıştı. Ama Camila hala burnundan soluyordu. Elimle onu dürtükleyip Lauren'a sarılmasını işaret ettim.
Ben olmasam bu kız gerçekten ne yapıcaktı acaba...
"B-ben gerçekten özür dilerim kızlar,kendimi ç-çok suçlu hissediyorum. Ally b-benim yüzümden o halde."
Lauren hıçkırılarının arasından konuşurken başını Camila'nın göğsüne doğru yaslamıştı. Camila onun saçlarını okşayıp alnını öperken Normani konuşmaya başladı.
"Saçmalama Laur,hiçbir şey senin yüzünden değil. Kız zaten ruh hastasının teki. Seni bu kadar takıntılı sevdiğini nereden bilebilirdin ki."
"Laur lütfen ağlama bebeğim. Hem o beni tehdit etti ve ben bunu bile bile senin yanına geldim. Yani Ally benim yüzümden bu halde."
Camila'nın sesi cümlesinin sonuna doğru titrerken gözlerimi devirdim. Burada böylece oturup bu 'benim suçum,hayır benim suçum' tripleriyle vakit kaybetmemeliydik. Bu hiçbirimizin suçu değildi.
"Hey bana bakın,böyle hiçbir sonuca varamayız. Şimdi herkes biraz sakinleşsin. Lauren sen Lucy'nin verdiği adrese gidiceksin."
Lauren göz yaşlarını silerken kafasını salladı. Fakat Camila anında ayağa kalkıp itiraz etmeye başladı.
"Delirdin mi sen Dinah,hayır dedim Lauren oraya gitmeyecek!"
"MILA SUS VE BENİ DİNLE!"
Ayağa kalkıp sinirli bir şekilde bağırmam üzerine Camila sesli bir nefes verip koltuğa oturdu. Sinirden dişlerini sıktığını görebiliyordum.
"Şimdi beni dinleyin, Lauren sen oraya gidiceksin ama biz de orada olucaz,poliste orada olacak. Kimseye hiçbir şey olmadan Ally'i alıp gidicez."
"Hayır,anlamıyorsun Dinah onu tehlikeye atamayız."
"Esas sen anlamıyorsun Camila, kimseye hiçbir şey olmayacak. Lucy sadece dengesiz ve saplantılı genç bir ergen. Kimseye bir bok olmayacak. Zaten Lucy aradığından beri polislerle irtibattayız birazdan bur-"
"Troy arıyor"
Normani'nin söylediği şey üzerine ona döndüm. Stres olduğu belli oluyordu. Telefonu ondan alıp açtım.
"Troy, ben de şimdi seni arayacaktım. Biz Ally'den haber aldık."
"Ne? Nasıl? Nerede? İyi mi?"
"Şimdi sakin ol lütfen sana her şeyi anlatıcam tamam mı?"
Kızları orada bırakıp evi başka bir odasına doğru yola koyuldum. Bu konuşmayı tek yapmam gerekiyordu.
-Camila-
Sakinleşebilmek adına kızlardan uzaklaşıp pencerenin önüne gittim. Dışarıda hava çok güzeldi tipik bir Miami akşamı.
"Bebeğim, iyi misin."
Belime sarılan bir çift kol ve omzuma kondurulan tatlı bir öpücükle nasıl sinirli kalabilirdim ki.
"İyiyim Lolo ama gitmeni hala istemiyorum. Ne olursa olsun içim rahat değil."
