11.02.1997

7.6K 511 1.2K
                                    

Buraya hikayeye başlama tarihinizi yazar mısınız?

---
Yeşil gözleri ile hayran olduğu annesini izliyordu beş yaşındaki Ateş. "Anne!" dedi heyecanla minik ellerini çırparak. "Nasıl bu kadar güzel olmayı başarabiliyorsun?"

Ayna karşısında makyaj yapan annesi bakışlarını Ateş'e çevirdi. Mavinin en güzel tonuna sahipti gözleri. Lakin o gözlerde oğluna karşı ufak bir merhamet dahi yoktu.

Annesinden cevap alamayan Ateş omuzlarını düşürdü usulca. Daha sonra umutla tekrardan annesine döndü. "Anne Duman'ı gerçekten sahiplenmeye gideceğiz değil mi?" diye sordu.

Ateş iki gün önce gittiği barınakta çok sevdiği köpeği sahiplenmek istiyordu. Annesini bu konuda ikna etmişe benziyordu. "Evet gideceğiz tatlım." dedi annesi samimiyetsiz bir tavırla gülümseyerek. Annesinin aklından geçenleri anlaması imkansızdı Ateş'in. Hangi anne bu kadar acımasız bir plan yapabilirdi ki sonuçta? Hele ki birer meleği anımsatan masum çocukları için.

Sonunda evden çıktıklarında annesi yanındaki küçük valizi üç aylık kızı Zeynep'in bebek arabasının arkasına yerleştirdi. Ateş epey heyecanlıydı Duman'ı sahiplenecekleri için. "Anne, o valizde ne var?" diye sordu valizi fark ettiğinde.

Oğlunun bu kadar çok soru sorması Asya'yı fazlasıyla bunaltıyordu. Fakat sonunda beklediği gün gelip çatmıştı. Eşi iş için şehir dışında olduğundan rahattı. Bugün bu iki çocuktan da kurtulacaktı. Bu düşünce ile ister istemez sinsice güldü. "Hayatım." dedi oğluna bakarak. İğrenerek bakıyordu beş yaşındaki oğluna ve üç aylık bebeğine. Yeryüzünde bulunan hiç bir anne bu kadar nefretle bakmazdı öz çocuklarına. "Valizde Duman için mama ve oyuncaklar var."

Yalan söylüyordu. O valizde Asya'nın kıyafetleri vardı. Belki de çok genç yaşta anne olduğundandır çok büyük bir yanlış yapıyordu, bilinmez...

"Seni çok seviyorum anne!" diye bir çığlık attı Ateş Asya'nın bacaklarına sarılarak. "Duman'ın bizimle yaşamasına izin verdiğin için teşekkür ederim." Sarılmaya devam ediyordu ancak bundan rahatsız olan Asya Ateş'i yavaşça itti.

"Tamam artık gidelim barınağa." dedi yapmacık bir tebessümle. "Duman'ı bir an önce almak istiyorsun değil mi?" Yol boyunca haftalar önceden kurduğu planı düşündü.

Barınağın önünde durduklarında ikisi de başını yukarı kaldırdı. "Minik Patiler Barınağına Hoş Geldiniz."

"Hadi. Ne duruyorsun?" dedi Asya Ateş'e dönerek. "Girelim içeri."

İçeri girdiklerinde Ateş etrafını inceledi sevinçle. Daha sonra kaşlarını çatarak annesine döndü. "Anne burada neden bizden başka kimse yok?" diye sordu. "Görevliler nerede?"

"Görevliler bugün izinliymiş tatlım." diye yalan söyledi Asya sırıtarak. Asya'nın bu yapmacık tavırlarını dışarıdan herhangi biri görseydi eğer onun akıl sağlığının bozuk olduğunu düşünebilirdi. "Sen Duman'ı görmek için ısrar edince gidip barınağın sahibinden anahtarı aldım!"

"Oley!" diye bağırdı Ateş gülerek. Duman'ı görmek için uzun koridora doğru koşmaya başladı gülerek. Asya ise bebek arabası ile onun ardından ilerliyordu. Geçtikleri her odanın önünde durup keyifle içerideki hayvanlara bakıyordu Asya. Bu hayvanlar onun planını kolaylaştıracaktı. O sinsi gülüş tekrar yüzünde belirdiğinde Duman'ın bulunduğu odaya doğru ilerliyorlardı.

Ateş'in Duman'ın o odada olmadığını gördüğünde ne tepki vereceğini merak ediyordu Asya. Gülerek oğlunun ardından o odaya girdi. Ateş'in bakışları odayı heyecanla tarıyordu. Minik dostuna kavuşmak için sabırsızlanıyordu. Fakat odada Duman'ı görememişti. Umutla tekrar bakışlarını köpeklerin üzerinden geçirdi. Duman'ın odada olmadığını fark ettiğinde dolan gözlerini annesine çevirdi.

BARINAK MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin