Eğer Harry Potter'da Olsaydım (2)

Düello Klübü

Eveeet, güzel bir cumartesi günü!
Şu an tatilde olduğum için aceleyle yazdım bölümü ve yazım hataları olabilir 😂😂
İyi tarafından bakarsak, tatilde olmama rağmen sözümü tutup bölümü yazdım 😎
Yine bir geçiş bölümüydü ve o yüzden aksiyonsuzdu. Umarım sıkılmazsınız, içine pek fazla bir şey katamadım. Böyle olması gerekiyordu.

Her neysee, sizi seviyorum.
İyi okumalar!

"Yanılmış olmalıyım."

Perşembe gününe kadar tekrar edip durduğum cümle buydu. Çok yorgun ve hasta olduğum için Merope'u gördüğümü sanmıştım ama yanılmış olduğumun farkındaydım. İlk yılımda yaşadığım olayları henüz atlatamamışken, onun yeniden çıkıp geldiğine inanmak istemiyordum.

Zaten zorlu bir sürecin içindeydim.

Sebebini bilmediğim bir baş ağrım, bitmek tükenmek bilmeyen ölüm yorgunluğum, taşlaşan bir çocuk, kurtulmam gereken bir günlük, kimseye anlatamadığım karanlık sırlar, benimle konuşmayı şiddetle reddeden Draco, bana anlatamayacakları iksirleriyle çok meşgul olan Altın Üçlü, bizi sürekli kendisiyle ilgili testlere tabi tutan geri zekalı bir Profesör Lockhart ve bir gün bile huzur vermeyen korkunç bir karmaşa vardı.

İksir dersimiz büyük zindanların birinde yapılıyordu. Perşembe gününün dersi de her zamanki gibi devam ediyordu. Tahta sıralar arasında içinden buharlar yükselen yirmi kazan duruyordu. Hepsinin üstünde pirinç teraziler ve malzeme kavanozları vardı. Snape, dumanların arasında dolaşıyor, Slytherinlilerin takdir dolu alaylı sırıtışlarıyla, Gryffindorların yaptıkları işi huysuz huysuz eleştiriyordu.

Snape'in gözde öğrencisi Draco, Ron ve Harry'ye kirpi balığı gözleri atıp duruyordu. Onlar da cezalandırılacaklarını bildikleri için karşılık veremiyorlardı.

Snape, Harry'nin yanından dönüp Neville'a zorbalık etmeye gittiğinde Hermione'un Harry'ye başını salladığını gördüm.

Harry hızla kazanın altına doğru eğildi. Sonra kalktı, elindeki maytabı havaya attı. Maytap tam hedefe vurup, Goyle'un kazanına düştü.

Goyle'un iksiri patladı, yağmur gibi bütün sınıfın üstüne yağdı. Üzerine Şişme Solüsyon yağanlar çığlık attı. En arkada olduğum için bana hiç sıçramamıştı. İksirin bir kısmı Malfoy'un suratına çarptı, burnu balon gibi şişmeye başladı. Goyle, elleri yemek tabağı büyüklüğü almış gözlerinin üstünde, sendeleyerek dolaşıyordu. Snape ise sınıfı sakinleştirip ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu kargaşa sırasında, Hermione'nin sessizce kapıdan çıktığını gördüm.

"Susun. SUSUN!" diye kükredi Snape. "Yüzüne iksir gelenler, Şiş İndirme Sıvısı için buraya gelsin. Bunu kimin yaptığını bulunca..."

Sınıfın yarısı Snape'in masasına hücum etmişti. Kiminin kolları sopa gibi şişmişti, aşağı çekiyordu, ötekiler de dev gibi dudakları yüzünden konuşamıyordu.

Cübbesinin önü şişmiş Hermione süzülüp zindandan içeri girdi.

Herkes bir doz panzehir aldıktan ve çeşitli şişikler indikten sonra Snape, Goyle'un kazanına gitti, kepçeyi daldırıp maytabın eğri büğrü, kara kalıntılarını çıkardı. Ani bir sessizlik oldu.

Snape, "Eğer bunu kimin yaptığını öğrenirsem," diye fısıldadı. "Onun atılmasını kesinlikle sağlayacağım."

Dosdoğru Harry'ye bakıyordu. Harry de yüz ifadesini başarısız bir biçimde saklamaya uğraşıyordu.