MELODİ-6

1.8K 106 2
                                    

Toyga ve Koray hesabı ödemeye gittiğinde yine Bars ile baş başa kalmıştım.
"Neden bu denli düşmansın insanlara?" Dudaklarımdan çıkan sözcüklerin yalnızca düşüncemde kalmadıklarını hissettiğimde artık çok geçti. Bars'ın gözleri kararmıştı. Göğsünün hızlı hızlı kabarıyor oluşu da bir yandan sakinleşmeye çalıştığını fakat pek de başarılı olamadığını anlatıyordu bana.
Bu denli ne olabilirdi?
İnsanlarla aramın iyi olduğu söylenemezdi. Bir insan yeme düşüncesi ise benim için oldukça uzak hatta imkansızdan da öteydi... Ama bu adam farklıydı.

"Ailemi öldürdüklerini söylemiştim sana Melodi."

"Hatırlamıyorum ben bunu. Hatırlıyor olsam sormazdım. Ne zaman söylemiştin ki?" Gerçekten de hatırlamıyordum, dün gece yatağa gidişimi, o odaya kilitlenmemden sonra yaşanan bir çok şeyi hatırlamıyordum. Bu işin altında Bars'ın parmağının ya da dişlerinin(!) olduğunu hissetsem de net bir şey yoktu.

Benim düşüncelere dalmamın ardından Bars gözlerini benim üzerimde gezdirmeye başlamıştı. Sessiz kalışı ondan şüphelenmemin doğru olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Toyga ve Koray'ın yanımıza gelmesi bu konuyu kısa süreliğine rafa kaldırmamı sağladı. "Haydi gidelim gençler." Toyga önde biz arkasında ilerliyorduk. Bars Toyga'ya yetişerek kulağına "Koray da mı gelecek?" demişti. Bunu duyduğumu fark ettiklerinde ikisi de bana bakmıştı. Benden gizledikleri bir şeyler vardı. Yoksa Bars'ın kim olduğunu Toyga da mı biliyordu?

Belki de Toyga da Bars gibiydi. O da insanlarla mümkün olduğunca beraber kalmayı istemezdi. Aralarına yeni arkadaşlar dahil etmedikleri gibi gelen herkesi de yanlarından gönderiyorlardı. İlk başta asosyal bir durum gibi gelmiş olsa da şu an Bars'ı düşündükçe onların da bir canavar olabileceği fikri iyice yer etmeye başlamıştı. Kendime gelmeliydim. Şu an Koray'ı uzaklaştırma vaktiydi. İkisininde ondan hoşlanmadığını biliyordum.

"Koray sende bizimle gelecek misin? Bu akşam Toyga'da kalacağız." Bu evin eski sahipleri Koray olduğu için gelmeyi isteyeceğini düşünmüyordum. Beni yanıltmamış olması hepimizin hoşuna gitmişti. "Benim işlerim var gelmeyi düşünmüyorum. Yazlığa geçeceğin zaman bana haber verirsin Melodi." Sözlerinin ardından bana sarılarak ve diğerlerine baş selamı vererek yanımızdan ayrıldı. "Mutlu musunuz beyler?" İkisi de yüzlerindeki şaşkın ifadeyle birbirlerine bakıp sonra da bana dönerek "Ne için?" demişlerdi. "Koray'ı gönderme planlarınızı sonuca ulaştırdığım için elbette." Duymadığımı mı zannediyorlardı onlar?

"Sen nasıl duydun?"

Toyga kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Arabama geçtiğimizde yan koltuğuma Toyga'nın değil de Bars'ın oturduğunu görünce oldukça şaşırdım. Normal de Toyga, Poyraz ve Noyan'ın bile yan koltuğuma geçmelerine izin vermezdi.

Kafam iyice karışmış olsa da bir süre yalnızca izlemeye koyulacaktım.

Sessizliğe gömülerek yolun akışına bıraktım kendimi, arka fonda Bars ve Toyga'nın anılarından bahsediyor oluşuna dikkat kesilmeye çalışsam da aklım onların ilişkisinden ve olacakları düşünmekten daha ileriye gidemiyordu.

Arabamı Toyga'nın evinin önüne park ettikten sonra inmelerini bekleyerek arabamı kilitledim. Kapının önüne geldiğimiz de Toyga'nın anahtarını bulmasını bekledik. Bu iki adam birbirlerinden oldukça farklı olmalarına rağmen birbirlerine bir o kadar da çok benziyorlardı.

Yine gelen o şiddetli baş ağrısıyla gözlerim karardı, bu defa onu takip eden mide bulantısı yerine diz kapaklarımın bağının çözülmesi olmuştu. Etraftan 'Melodi' seslenişlerini duyarak beni bekleyen sert zemine doğru yol aldım.

Kestiremediğim zaman diliminin ardından beni saran sert kolların eşliğinde karanlığa gömülmüştüm.

DOKUN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin