BARS-1

3.5K 146 14
                                    




Issız bir sokaktan ilerleyerek, her zaman toplantı yaptığımız sokağa doğru ilerledim, konteynerı kenara iterek kapağın kilidini açtım. Kapağı kapatmadan önce tekrar konteynerı çekip kapağın üstüne getirdim, bu yeraltı izbesinde buluşmayı hiç istemiyordum, leş gibi lağım kokuyordu.

Bizim türümüz temiz olmaya alışıktı, pislik bize göre değildir. Fakat Toyga bize burayı uygun görmüştü.

O bana en büyük kazığı attı aslında. İleri de toplanmış olan türümün nadide örnekleri, hararetli bir konuşma içerisine girmişlerdi anlaşılan. Aman ne büyük olay.

Toyga gelmem ile birlikte, o alev alev yanan kırmızı gözlerini bana çevirdi. "Sen ne yaptığını zannediyorsun Bars? O kızı rahat bırakmanı söylememiş miydim?" Aslında kıskançlık krizine girdiğini düşünüyordum, o kızın etrafında yıllarca dolandı, onu alan ben olmuştum. Yine aramızdaki savaşın galibi bendim. "O kızın kim olduğunu bize söylemek zorundaydın. Sen ise onu yalnızca kendine sakladın." Üzerindeki pelerini kenara atarak vücudunda seğiren tüm kaslarını sergilemeye başlamıştı. Bu kısaca savaşa davet oluyordu, Toyga gibi biri içinse sadece bir uyarı niteliği taşıyordu."Ben o kızı kendime saklamıyordum, öğrenene ve kendisini keşfedene kadar olan süreçte yanında olmam gerekiyordu. Emir böyle sen ister anla ister anlama Bars."

"O kız gerçekten Alfa mı?" Bunu soran İris olmuştu. Anlaşılan Melodi'yi koruma görevinde o da vardı. İyi de insancıl özellikler gösterdiği sırada o kızı yemeden nasıl durmuşlardı?

"O kız yıllardır aramıza katılması beklenen Alfa'nın ta kendisi." "Üstelik anne-babası zaten şu an yönetimin başında, bize emri verenlerde onlardı." Defne üst düzeyle yakından ilişkiliydi, demek ki Toyga'ya da bu görev bu şekilde düşmüştü. Şanslı pisicik.

Noyan bir şeyler aklını kurcalar gibi sürekli bulunduğumuz yer altında gezinip duruyordu. En son dayanamayarak, "Yani, Alfa aramızdaki eşini bulduktan sonra hepimiz ister istemez eşleneceğiz öyle mi?"

İşte en sevindiğim kısıma gelmiştik. "O kızın eşi benim." dedim. Herkesin çatık kaşlarının altında yatan o gözleri bana yönelmiş, alevlerini bana püskürtmeye karar vermişlerdi.

"Her gece kızı rahatsız ediyorsun diye o kızın eşi olamazsın Bars. Neden biraz aklını toplayıp bize yardım etmeye çalışmıyorsun?"

"Hayır Çimen, yanılıyorsun. Onu her gece rahatsız ederek değil, ona ismimi kazıdım. Üstelik onu kolayca etkim altına alabiliyorum ve asıl olaya gelirsek bana dokundu, aramızda oluşan o mor enerjiyi görmeliydiniz. O an benden bir şeyler sakladığınızı anladım zaten." "Sen bu kadar asabi olmasaydın insanlara karşı sana zaten söyleyecektik, senin arkandan iş çevirmeye kalkışmayacaktık."

"Toyga, o kız zaten insan değil. Siz bunu bilerek bana yalan söylediniz, şimdi de sonuçlarına katlanacaksınız." Bahanelerine kendileri bile inanamıyordu. Beni inandırmaları ise olanaksızdı.

"Bars, anlamamak için ısrar ediyorsun tamam suçluyuz sana söylemeyerek hata yaptık, fakat Melodi insanlarla iç içe yetiştirilmiş biri ve çevresinde sevdiği sürüsüyle insan var. Normal çevresinden uzaklaştırıp kendi grubumuza çekmemiz 2 yılımızı aldı. Sen o kıza bu kadar iyi davranabilir miydin? Hele de o kadar insan arasında bir şey yapmadan durabilir miydin? Biz senin yaranı anlıyoruz, senin iyiliğin ve Melodi'nin iyiliği için yaptık bunları." Güneş tüm iyimserliğini ve grubun içerisindeki en aklı başında olanın kendisi olduğunu her zaman kanıtlayacaktı sanırım.

"İnsanlar benim ailemi öldürdü." O günü asla unutmayacaktım. İnsanlara olan nefretim ise her gün geçtikçe artıyordu. O adamları yemiş olsam da ailemi kurtaramamanın acısını her daim hissedecektim.

DOKUN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin