Hiçbir şey söylemeden öylece yürüyordum. Ezginin sınıfına girdiğimde o ve arkadaşları gülüşüyorlardı. Hızla onlara doğru gittim ve Ezginin saçından tuttuğum gibi kafasını sıraya vurdum. Burnu kanamaya başladı.
" Sen beni ezebilecek kadar güçlü değilsin ! Bana bir daha bulaşmayan çalış bak neler geliyor başına senin ! " Diyerek bağırdım. Herkes bana bakıyordu. Ben bile böyle olmama şaşırmıştım. Ezgi hiç bir şey söylemiyor sadece ağlayarak saçını ellerimin arasından kurtarmaya çalışıyordu.
" Bırak beni ! " Diyerek ağlıyordu. Onu ezmek çok kolaydı. Çabuk pot kırar ve çabuk da sıkılırdı bu yüzden insanlarla uzun ilişkiler kuramazdı.
" Masal ne yapıyorsun ? " Diye bağıran kişiye baktım. Arkamda bana bağıran kişi Selimden başkası değildi.
" Sen karışma ! " Diyerek bağırdım.
Ezginin kanayan burnunu hiçe sayarak kafasını sıraya vurup duruyordum. En sonunda aldığı darbelere dayanamayıp kendini bırakmıştı.
" Delirdin mi sen ! " Diyerek bana yaklaşan Selimden uzaklaştım. Kolumdan tutup beni dışarı çıkardı. Gözlerime öfke ile bakıyordu. Ama neden ?
" Onu seviyorsun değil mi ? " Diye sorduğumda gözlerini kaçırdı.
" Aptal " dedim ve kolumu ondan kurtarıp uzaklaştım.
#####
Kendini bulamayan aptal : Baya cesaretliydin bugün gördüm.
Masal : ?
Kendini bulamayan aptal : Sensin değil mi Masal ?
Masal : O da kim ?
Kendini bulamayan aptal : Artık eminim sen Masalsın.
Masal : Yok ben roman.
Kendini bulamayan aptal : Şakanın sırası değil ! Yarın geleceğim yanına bekle beni gizli sevdiceğim.
Kendini bulamayan aptal çevrimdışı. (18:55)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz/Texting
Short Story#Küfür içerir# Numarası sonunda bendeydi. Ona bir mesaj kadar uzaktım. Her şeyi başlatmam gerekliydi ama yine de çok korkuyordum. WhatsApp'a girip onun numarasının olduğu isme yöneldim ve kendimden emin bir biçimde mesaj yazmaya başladım. "Büy...