0.8

454 212 36
                                    

Hiçbir şey söylemeden öylece yürüyordum. Ezginin sınıfına girdiğimde o ve arkadaşları gülüşüyorlardı. Hızla onlara doğru gittim ve Ezginin saçından tuttuğum gibi kafasını sıraya vurdum. Burnu kanamaya başladı.

" Sen beni ezebilecek kadar güçlü değilsin ! Bana bir daha bulaşmayan çalış bak neler geliyor başına senin ! " Diyerek bağırdım. Herkes bana bakıyordu. Ben bile böyle olmama şaşırmıştım. Ezgi hiç bir şey söylemiyor sadece ağlayarak saçını ellerimin arasından kurtarmaya çalışıyordu.

" Bırak beni ! " Diyerek ağlıyordu. Onu ezmek çok kolaydı. Çabuk pot kırar ve çabuk da sıkılırdı bu yüzden insanlarla uzun ilişkiler kuramazdı.

" Masal ne yapıyorsun ? " Diye bağıran kişiye baktım. Arkamda bana bağıran kişi Selimden başkası değildi.

" Sen karışma ! " Diyerek bağırdım.

Ezginin kanayan burnunu hiçe sayarak kafasını sıraya vurup duruyordum. En sonunda aldığı darbelere dayanamayıp kendini bırakmıştı.

" Delirdin mi sen ! " Diyerek bana yaklaşan Selimden uzaklaştım. Kolumdan tutup beni dışarı çıkardı. Gözlerime öfke ile bakıyordu. Ama neden ?

" Onu seviyorsun değil mi ? " Diye sorduğumda gözlerini kaçırdı.

" Aptal " dedim ve kolumu ondan kurtarıp uzaklaştım.

#####

Kendini bulamayan aptal : Baya cesaretliydin bugün gördüm.

Masal : ?

Kendini bulamayan aptal : Sensin değil mi Masal ?

Masal : O da kim ?

Kendini bulamayan aptal : Artık eminim sen Masalsın.

Masal : Yok ben roman.

Kendini bulamayan aptal :  Şakanın sırası değil ! Yarın geleceğim yanına bekle beni gizli sevdiceğim.

Kendini bulamayan aptal çevrimdışı. (18:55)

Kiraz/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin