2.8

230 98 4
                                    

Bilinmeyen Oç : Beni eklemişsin rehberine.

Masal : Evet öyle bir bokluk yaptım. Ama ismin çok güzel olduğu için silmek istemiyorum.

Bilinmeyen Oç : İsmim mi ? Ne diye kayıt ettin lan beni. Yeminle yaratıcı bir şeyler bekliyorum. İnşallah beklediğim gibi şeyler çıkmaz.

Masal : Bilinmeyen...

Bilinmeyen Oç : ... ?

Masal : Oç ejdhshhdhdjdhdhjsdjs

Bilinmeyen Oç : Ulan dhhdhdhdhdhd. Masal hanım ne yapıyorsunuz ?

Masal :  Oç'un birine yazıyorum. Ay pardon sövüyorum.

Yeni mesaj.

Ruhumu sömüren sevgilim : Bir taş attım pencereye tık dedi. Anası çıktı kızım evde yok dedi vay vay.

Masal : Aşkım kafan mı iyi ?

Ruhumu sömüren sevgilim : Pencereye çağırıyorum zalımın kızı.

Mesajı ile hemen pencereye koştum ve pencereyi açıp aşağıya bakmaya başladım. Kendi kendine dönüp duran Selime baktım. Cidden içmişti lan bu.

Hızla merdivenleri indim ve kapıyı açtım. Yanına gittiğimde gelen koku ile midem bulandı.

" Ya aşkım bu ne kokudur böyle ? " Diye sordum.

" Koku mu ? " Dedi ve bir kahkaha patlattı.

" Sen niye içtin ? " Dediğimde birden belimden tutarak beni kendine çekti.
Nefesim kesilmişti. Sessizce ona bakarken dudağıma ufak bir öpücük bıraktı.

" Babam annemi aldatıyormuş. Annem evde görmüş onları. Bende içeri girip o şerefsizi dövdüm " dediğinde ağladığını fark ettim.

" Ağlama kıyamam ben sana " dediğimde hafifçe yere çöktü.

Onu kendime çekip gözyaşlarını sildim. Hıçkırarak ağlarken elimde olmadan bende onun ile ağlamaya başladım.

" Ağlama kıyamıyorum " dediğinde ağlamam şiddetlenmişti. Zorda olsa ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı.

" Beni bırakma olur mu ? " Dediğinde elinden tutarak onu kendime çektim ve sarıldım.

" Aptal ! " Dediğimde bana daha çok sarıldı.

" Sağanak bir yağmur sonrası gelmiş gibisin, gökkuşağı değilsin ama ondan daha da güzelsin. " Dediğinde ondan ayrılıp yüzüne baktım. Yüzünü avuçlarımım içine aldım ve ona bakmaya başladım.

" Başıma gelen en güzel şey sensin. " Dedim ve dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım.

***

Okula geldiğimde sıraya yatmış olan Selim'in yanına gittim.

" Aşkım " dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı.

" Efendim " dediğinde yanağına bir öpücük bıraktım.

" İyi misin ? " Diye sorduğumda sırıtmaya başladı.

" Sen gelene kadar kötüydüm " dediğinde gülümsedim ve onu kendime çekip sarıldım.

" Dün beni çok korkuttun. Seni bir daha öyle görmek istemiyorum " dediğimde güldü ve o da bana sarıldı.

" Tamam bir daha yapmam " dediğinde ondan ayrıldım.

O sıraya kadar koridorda koşup bağıran Ezgi ile dikkatimizi oraya verdik. Hızla bizim sınıfa girdi ve saklanacak bir yere aramaya başladı.

Ezgiden sonra sınıfa giren Batu da sınıfı kolacan ediyordu. Ezgi bulduğunda Ezgi çığlık atarak bizim yanımıza geldi.

" Ya yardım edin. Şu salak beni rahat bırakmıyor " dediğinde Selim ile gülüştük.

" Ezgi buldum seni " diyen Batu da gülüyordu.

" Ne oluyor ? " Diye soran Selim'in arkasına saklandı Ezgi. Ona tip tip bakmaya başladım.

" Gel buraya " diyen Batu Ezgiyi kucağına alıp götürdü.

" Ne oldu lan öyle? " Diye sorduğumda Selim de benim ile aynı oranda şaşkındı.

Bu günlük bu kadar. Umarım beğenirsiniz. Oy sınırlaması olsun istemiyorum ama en azından bir 20 voteden de zarar gelmez.

-emine

Kiraz/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin