"Bazen öyle seversin ki,haklı olsan da özür dilersin"

585 6 0
                                    

17 Bölüm.

Toprak evden çıkdıktan sonra pişman olmuştu Çınar.Onu seviyordu..Çok Seviyordu..Ve çokta iyi tanıyordu.Onun da kendisini çok sevdiğini iyi biliyordu.İnanmıyordu dediklerine.Ne beyni ne de yüreği..Onu üzmüştü..Onun gözünde hatalı olan Topraktı belki ama yine de kırmıştı onu..Pişmandı..Onu kırdığı için..'Git' dediği için..
Özür dilemek için çıkmıştı kapıdan.Onu durdurmak için..Haklıydı ama yine de özür dileyecekti..Çünki,bazen öyle seversin ki,haklı olsan da özür dilersin..Ama duyduklarıyla olduğu yere çivilenmişti genç adam.Haklıymış! Ondan vazgeçmemişti sevdiği kadın.Ama pis bir oyunun içersindeydiler,fark edebiliyordu bunu..İfadesizce baktı sevdiği kadına bir süre.Sinirlimiydi? Evet..Olanları ondan sakladığı için,üzdüğü için,kendisini de onu da..Mutlumuydu peki? Elbette.. Onu hala deli gibi sevdiğinden adı gibi emindi ama duymak başka bir şeydi..

Ne tepki vereceğini bilmiyordu şu anda Çınar..Toprakta öyle..Ama şu an bir-birlerine çok ihtiyaçları vardı.. Kollarını iki yana açtı Çınar.Bir şey demedi.Gözlerine baktı sadece..Söze gerek yoktu,gözleri anlatıyordu zaten her şeyi.Toprakta bunu bekliyormuş gibi koştu sevdiği adamın kollarına.Ona sımsıkı sarılıp kokusunu ciğerlerine çekti.Çınar da Toprağın saçlarından öptü usulca..Boğuk bir ses tonuyla fısıltıyla soludu.
"Bir daha,Asla beni bırakmaya kalkma Toprak .. Çünkü ben sensiz yaşayamam .."

Gözyaşları genç adamın gömleğini ıslatırken "Ben de sensiz yaşayamam.." dedi muhtaç bir ses tonuyla.Yavaşca ayrıldı Topraktan Çınar.Kolunu omuzuna atarken düşünceli bir şekilde soludu. 

"Üşüteceksin..İçeri geçelim""Olmaz!" diyerek birden geri çekildi Toprak.Çınar ona şaşkınca bakarken ,açıklama gereksimi duydu."Çınar..Benim..Benim şu an gitmem lazım..Şimdi anlatamam sana ama yakında açıklayacağım her şeyi.." 

Pekde açıklamış sayılmazdı değilmi?! Bu dedikleri genç adamın kafasını daha da karıştırırken yanından geçip gitmesine izin vermeyerek kolundan tutup kendine çevirdi onu. 
"Bana her şeyi anlatmadan hiç bir yere gidemezsin!" 

Genç kadın anlatıp anlatmamak arasında kararsız kaldı.Anlatırsa gitmesine izin vermeyecekti,biliyordu! Çınar sevdiği kadını n'olursa olsun kendi elleriyle başka erkeğin evine göndermezdi! Kim gönderirdi ki?! Çınar Toprağın tereddütünün farkındaydı.. Ama sebebini anlayamıyordu.Yakında evleneceği kadının ondan bir şeyler saklamasını anlayamıyordu! Hiç istemediği cümle döküldü dudaklarının arasından.. 
"Gidersen ... Bunun dönüşü olmaz..!" 

Giderse,geri geldiğinde affederdi onu,kabul ederdi ..Onsuz yapamaz,ona 'Hayır' diyemezdi biliyordu.Ama yine de söyledi bu cümleyi.Çünki Toprağın bunu duyduktan sonra gitmeyeceğini biliyordu..Gerçekleri bilmek istiyordu.. Allah aşkına son 1 saatde neler yaşamışlardı böyle?! Oysaki o akşam işten gelecek olan nişanlısına küçük bir sürpriz hazırlamıştı.Küçük ama onu çok mutlu edecek bir sürpriz.. Duyduğu cümle elini kolunu bağladı Toprağın..Yapa bilirmiydi gerçekten? Bıraka bilirmiydi en kıymetlisini?Düşüncesi bile hiç olmadığı kadar yakıyordu canını..Şimdi arkasını dönüp giderse bunun dönüşü olmayabilirdi..Göze alamadı bunu..Onsuzluğu.. 

"Sana her şeyi anlatacağım" dedi tek nefeste.. Çınar daha yeni rahatlamışken duyduğu şeyle yeniden karıştı kafası.

"Ama bana engel olmayacaksın.."İstem dışı kaşları çatıldı Çınarın..Merak ediyordu,bilmek istiyordu her şeyi.Ama duyacaklarından da korkmuyor değildi.Çünki az önce Toprak onu terketmeye kalkmıştı..Sakladığı her neyse..Hiç iyi bir şey değildi..Zaten 'Bana engel Olmayacaksın' diyerek onaylamıştı bunu Toprak.. 
Düşüncelere dalmışken "Tamam" derken buldu kendini.Ne zaman çıkmıştı ki o kelime ağzından?! 

Çınarın tamam demesiyle rahatlayıp içeri girdi Toprak.Gerçekten fazlasıyla üşümüştü ve daha fazla kalamazdı orda..Ardından gelen ayak sesleri ve bir 'tık' sesiyle Çınarın kapıyı kapatıp peşinden geldiğini anladı..Salonun ortasındaki üçlü kanepeye oturdu.Sakin durmaya çalışıyordu ama değildi! Allaş aşkına nasıl sakin ola bilirdi ki?! Az sonra anlatacaklarıyla Çınar deliye dönecek bu plana izin vermeyecekti! Dahası o pislik onu şu anda evinde bekliyordu ve az sonra gitmezse her şey mahvolacaktı! Çınar yanında oturmasıyla ona döndü Toprak.Olanları kısa ve net anlatacaktı,nerden başlayacağını bilse tabi.. 

Çınarsa Toprağın gerginliğinin farkındaydı,sakin duruşunun altındaki panik halini göre biliyordu.Ve onu şu ana kadar böyle görmediğine yemin edebilirdi! Korkuyordu.. Tam yoluna girdi derken bir şeylerin mahvolmasından korkuyordu..! Yarın boşanma davası vardı ve Aslı boşanacağını söylemişti.. Evleneceklerdi.. Çocukları olacaktı.. Kız ve ya erkek..Farketmezdi, ikisinden bir parça olsun yeter.. Hani bazı babalar der ya 'Erkek adamın erkek oğlu olur' diye, Çınar hiç öyle düşünmüyordu..Başını iki yana sallayıp düşüncelerinden kurtuldu Çınar..
Elini sevdiği kadının elinin üzerine koyup anlayışlı bir ses tonuyla "Anlat hadi.." dedi.. 

Genç kadın hayranlıkla baktı sevdiği adama..Ne kadar anlayışlıydı..O olsa bu kadar anlayışlı davranamazdı!"Dokuları uygun bir kişi var.. "Sessizce söylediği bu cümle Çınarın kulaklarında uğulduyordu.Doğru mu duymuştu?! Ya da doğru mu anlamıştı?! 

"Yani uygun kalp bulundu.."Toprağın açıklamasından sonra emin oldu doğru duyduğuna.Gözleri parlarken "Toprak bu .. Bu.. Bu harika bir haber!" dedi kekeleyerek.Sevdiği kadına sımsıkı sarıldı Çınar.. Artık ayrılmayacaklardı!

Birden aklına gelen sorularla donuk bir halde geri çekildi.Toprak niye onu terketmeye kalktı? Niye sevmiyorum diye yalan söyledi? Niye Ozanı seviyorum dedi? Duydukları aklına geldi genç adamın. Toprak 'Her şey senin yüzünden Ozan,ameliyyat bitsin anlatacağım her şeyi Çınara!' demişti. Neler dönüyordu Allah aşkına?! 

Toprak Çınarın bir şeylerin ters gitdiğini anladığının farkındaydı.O sormadan kendisi anlatmaya devam etti.."Ozanın kardeşi komada..Donor o..!"Her geçdn saniye Çınarın şaşkınlığı daha da artarken parçaları birleştirmeye başlamıştı Çınar.

"Ozan kalbin karşılığında beni istiyor..!" Duyduğu şeyle kanı çekildi Çınarın.Yüzü bembeyaz olurken kaskarı kesildi! Ani bir refleksle ayağa kalkarken "Sen aklını mı kaçırdın Toprak?!" dedi kızgınca..Ne yani Toprak kendisinin onsuz yaşayamayacağını bilmiyormuydu?! O kalbi alacağını mı düşünmüştü? Ya da onsuz yaşayacağını?!

"Yanlış anladın sen Çınar.. Ozana oyun oynayacağım,sen ameliyyat olduktan sonra terkedeceğim onu, ne yapa bilir ki o saatden sonra?! Biz hiç ayrılmayacağız aşkım.."Toprağın naif sesi ruhunu okşuyordu Çınarın..Bir az daha dinlese yenik düşecekti belki gibi.Büyü gibiydi..Hipnotize ediyordu sanki onu.. Ama kabul etmeyecekti! Buna izin veremezdi!

"Olmaz Toprak! Buna müsade edemem..! "Kanepeden kalkıp Çınarın yanına geldi Toprak..Tüm olanları,planlarını anlattı Çınara..Ama onu ikna edemedi.Fazla zamanı yoktu! Son bir şey söyleyecekti,son kez deneyecekti.Bu sefer insnıyordu Çınarın kabul edeceğine..
"Yalvarırım Çınar.. Bizim için.. Bebeğimiz için.."

Ani bir refleksle Toprağa döndü Çınar.Doğru mu duymuştu,yoksa beyni ona oyun mu oynuyordu?! "Bebeğimiz..?" dedi umutla.Başını 'Evet' anlamında aşağı yukarı sallayıp "Evet..Bebeğimiz.." dedi Toprak.Ayakları yerden kesildiğinde ne olduğunu anlayamadan Çınarın kollarında buldu kendini..Mutluluk sedaları evin içinde yankılanırken telefon sesi bozdu bunu. 

Çınar Toprağı yere bakınca Toprak halen gülerek çantasından çıkardı telefonu.Ozan arıyordu.Dudağının kenarını dişledi genç kadın.Çınara 'sus' işareti yapıp açtı telefonu.."Ben..Yoldayım..Taksideyim!"

"Ha! Öylemi? Tamam.."

Genç kadın telefonu kapatıp boynuna sarıldı sevdiği adamın!"Acil ameliyyata çağırmışlar,otelde kalacağımı söyledim.." 

"Toprak bu durum hiç hoşuma gitmiyor .."Toprak Çınardan ayrıldı yavaşca.Ama elleri hala boynundaydı."Anevrizma ameliyyatı,bütün gece sürecek muhtemelen.. Yarın da ameliyyat olursun,bu iş biter..Lütfen..Bu kadar yaklaşmışken vazgeçmeyelim.."

Çınar daha fazla kıramadı sevdiği kadını..Boynundan uzunca öpüp geri çekildi.."Tamam ama evine gitmek yok.." 

Genç kadın ellerini bir-birine çırptı sevinçle.Sonunda Çınarı ikna etmeyi başarmıştı.. 

"Tamam.. Hadı gidip planlarımızı yapalım.."
Çınar çapkın bir gülüşle baktı mustakbel karısına.."Gidelim de aşkım..Ne planı?" 

Toprak anlamadı sözlerin altındaki imayı..O masum haliyle dudaklarını büzerek soludu. 
"E ne planı olacak aşkım,yarın yapacaklarımız hakkında.."

Çapkın gülüşü yüzüne yayılırken daha fazla yaklaştı Toprağa Çınar ..
"Benim başka planlarım var ama.." 

Ellerini Toprağın beline sarıp boynuna gömdü başını.."Bu gece yapacaklarımız hakkında.." 

Çınar o büyülendiği kokuda boğulurken Toprak utançtan kıpkırmızı olduğuna yemin ede bilirdi! İyi ki Çınar onu görmüyordu..Görse dalga geçerdi bu haliyle..Çınar Toprağın boynuna küçük bir öpücük kondurdu.Elleri gömleğinden içeri geçip edepsizce gezindi genç kızın vücudunda.Deli gibi özlemişti onu.. Boynuna gömdüğü başını kaldırıp yüzüne baktı Toprağın..Gözlerine.. 

"Çok Seviyorum.. Çoookk.. Her kes sever mi benim gibi,yanındayken bile özler mi bu kadar,bilmiyorum.."
Toprak Çınarın buğulanan gözlerine baktı bir süre.Bu gözlere bir ömür baka bilirdi..Hiç bıkmadan hemde.. 
"Ben de seni Çok Seviyorum Aşkım.. Herşeyden çok..Canımdan bile çok .." 

Çınar bu itirafın üzerine daha da yaklaştı Toprağa..Nefesleri bir birinin yüzüne çarpıyor,bir-birlerinin kalp atışlarını hissedebiliyorlardı..Çınardudaklarını genç kızın dudaklarına bastırdı.Elleriyle belinden tutup bedenini bedenine bastırdı.Kızın bütün vücut hatlarını,tatlı kıvrımlarını hiss ediyordu bedeninde.Toprak dudaklarını araladığında Çınarın dili usta bir hareketle içeri daldı.Ağzından boğuk bir inleme kaçarken daha sıkı sarıldı Çınara..Sertleşdiğini hissedebiliyordu.Çınar dudaklarını Toprağın dudaklarından ayırmadan arkasındaki geniş kanepe yatırdı onu dikkatlice.Karnına dikkat ederek ağırlığını üzerine vermeden üstüne çıktı.Dudaklarını genç kızın dudaklarından ayırıp boynuna gömdü.Derin ve uzun öpücükler konduruyordu her zerresine..

Aklına gelen şeyle kendini durdurmaya çalıştı genç adam.Şimdi durmazsa bundan sonra istese de duramazdı zaten.Başını yavaşca kaldırıp genç kızın yüzüne baktı koyulaşan gözleriyle.Toprak kapalı göz kapaklarını araladığında gözlerine bakarak konuşmaya çalıştı. 
" Toprak .." 
Gözlerini utanarak kaçırdı Çınardan Toprak.Bu utanma aşamasını çoktan aşmaları gerekirdi ama Toprak bi türlü yapamıyordu.
"Efendim?"

"Sen hamilesin ya.. Bir tehlikesi olurmu bebeğimiz için?"Toprak anladı genç adamın ne demek istediğini.Ama Çınarın son kurduğu cümle aklına gelince başka bir şey de fark ederek ayağa kalktı hızlıca.Çınar daha ne olduğu anlayamamışken imalı bir tavırla mırıldandı Toprak.

"Ha yani benim için tehlike olsa da olur,yeter ki bebeğimize bir şey olmasın öylemi?"Çınar yanlış anlaşıldığını anlayıp ayağa kalktı hemen.Gönlünü almak için ellerini Toprağın ellerinin üzerine koydu. 

"Aşkım"Ama ne var ki Toprak hemen geri çekti ellerini ve küs bir tavırla "Aşkım deme bana" dedi. 

"Bak beni yalnış anladın birtanem.Ben ikinizi-" 

"Ben anlıycağımı anladım,daha fazla yorma çeneni Çınar.."Çınar delirme noktasına gelmişti.Bu hamilelik hormonlarından nefret ediyordu! Toprağı ikna etmek için tekrar ona dönerken ağladığını gördü.Toprak hem ağlıyor hem de kendi-kendine birşeyler murıldanıyordu. 
"Anladım ben.. Beni sevmiyorsun sen.." 

Çınar Toprağa bir adım yaklaşıp yavaşca sarıldı ona."Aşkım..Yapma böyle n'olur.. Ben seni Çook seviyorum bilmiyormusun sanki?"Toprak bir şey demeyince ikna ettiğini sandı Çınar.Yavaşca ayrılıp umutla yüzüne bakarken,Toprağın yüzündeki gülümsemeyle rahatladı. 

Ama ne var ki Toprak "İsbat et "deyince "Ne?" dedi aniden.Gülümseme Toprağın yüzüne daha da yayılırken "Beni Sevdiğini isbat et.." dedi sevinçle.Ah nasıl bir değişken ruh haliydi bu! Kah gülüyor kah ağlıyordu."Nasıl isbat edeyim?" dedi Çınar şaşkınca.

Toprak Çınarın ellerinden tutup mutfağa getirdi.Çınarın şaşkınlığı katbekat artarken "Bana mantı aç" dedi Toprak.Çınar afalladı! Gecenin bir yarısı mantı açacaktı! Hem de hayatında hiç mantı açmamışken yani nasıl açıldığını bilmeden..Konu nerden nereye gelmişti baksanıza.Aklını kaçırmamak için bir az daha sabretti Çınar.. 
"Aşkım ama ben hayatımda hiç mantı açmadım ?" 
Gülümsedi Toprak.Tatlı bir şekilde masaya otururup omuzunu silkti. 
"E fenamı? Tüm ilkleri benle yaşamak isteyen sen değilmiydin?"

Sesli bir şekilde nefes verip un aramaya başladı Çınar.Nelerle uğraşıyordu böyle?! Şu an Toprağa onu sevdiğini isbat ediyordu! Hem de mantı açarak! Hah bi de puan verirdi Toprak,iyice 'Yemekteyize' dönerdi.Onun bildiği 'erkeğın kalbine giden yol miğdesinden geçerdi' kadının değil. Ah ne saçmalıyordu böyle?! Başını iki yana sallayıp düşüncelerden kurtuldu ve Toprağa baktı son bir umutla.Belki vaz geçmiştir diye ama Toprak "Hadii" diye diretiyordu.El mecbur malzemeri alıp başladı.
Dakikalar sonra başaramayacağını anlayıp kalktı ayağa..Her tarafı un içersinde çok komik bir görüntü çizmişti.Toprak önce mafetdiği hamura sonra da Çınara bakıp ufak bir kahkaha krizine girdi.Çınar biçare bakışlarla bakınca ona dayanamayıp yanına gitti ve sarıldı ona."Beni Sevdiğini zaten biliyordum deli.. Sadece eğlenmek istedim.." Çınar aklına gelen sinsi fikirle Topraktan ayrılıp un torbasını aldı ve Toprağın üzerine boşaltmaya başladı.Toprak kahkahalar içersinde az ilerdeki domatesleri alıp Öınarın üzerine fırlattı.Bir süre savaşdıktan sonra bir-birlerine bakıp gülmeye başladı ikisi de.Toprak cebinden telefonunu çıkarıp Çınara doğru tutdu.Çınar şaşkınca "Ne yapıyorsun?" dediğinde "Sakın bozma" dedi Toprak.Çınar resim çektiğini anlayıp şebeklik yaparak poz vermeye başladı.Ardından telefonu Topraktan alıp onun resimlerini çekti ve nihayet ikisini çekerek bu anı ölümsüzleştirdi.Onlar resim çekmeye odaklanmışken kapı çaldı.Çınar üstünü başını çırpıştırarak kapıyı açmaya gitdi.Toprak telefonu cebine koyup üstünü temizlemeye çalıştı.Bir az bekledi ama Çınar gelmeyince kapının kenarından salona baktı.O adam kimse yine gelmiş ve Çınara başka bir zarf veriyordu! Gördüğü şeyle kaşları çatılırken kapıyı kapatıp gülümseyerek ona dönen Çınara odaklandı.Evet gülümsüyordu! Bu zarflarda ne varsa artık açığa çıkmasının zamanı gelmişte geçiyordu bile..! 

Bölüm Sonu.

Beni Güzel HatırlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin