6 / Yarışma

93 32 19
                                    

LEYÂL

LEYÂL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6.BÖLÜM - YARIŞMA

18 yaş için intihar sizce aptalcamı? Bence değil. Asıl aptalca olan, on sekiz yaşında bir genci intihara sürükleyecek kadar kırmak. Gülmemiz gerektiği yaşlarda, ölmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Birinin canını almak korkuntucu gelmemeye başlıyor. Bu can, kendi canınız olsa bile. Çünkü ilk ölümümüz olmayacak biliyoruz. Zihnimizde ölü ruhların kokuşmuş cesetleri birikiyor. Ve zihnimiz bir mezarlık değil, katilin ta kendisi. Sonra cesetler zamanla çürüyor. O zihnimizin, en üst tahtındaki insanların bir bir çürüyüşünü izliyoruz. Oradan kalbimize damlıyor çürüyen cesetler. Çünkü zihnimizde birgün çürüyüp gitseler bile, kalbimizde iz bırakmak için.

Tıpkı tişörtümdeki yağlı boya izleri gibi.

Titreyen ellerimle yarışmanın başlamasını bekliyordum. Burası fazla kalabalıktı ve odak nokta bizdik. Saçlarımı olabildiğince önüme alarak yüzümü kapatmaya çalıştım. Eğik başımın altından salonu tarıyor, Onur'u arıyordum.
Bir kaç dakika sonra salonun büyük kapısında Onur ve yanında biri kız diğer ikisi erkek üç çocuk daha belirdi. Onur direkt olarak bana bakıp gülümseyince, bende selam vermek amaçlı kafamı salladım.

Yanındaki arkadaşlarıyla en önlerde, tam karşımda bir yere oturdu. Bakışlarını hiç çekinmeden üzerime dikmesi, zaten fazlasıyla olan heyecanımı arttırıyordu. Gözlerimi arada ona deydirsemde, en fazla iki saniye sonra kaçırıyordum.

Sunucu kursiye çıkarak mikrofonda klasik birkaç ses denemesi yaptıktan sonra konuşmaya başladı.

"Sevgili Akent ve karayel anadolu lisesi öğrencileri, 2017 on ikinci sanat yarışmamıza hoş geldiniz."

Sunucu öğretmen alkış için sussada, beklediğinin aksine alkış sesi gelmeyince yüzünü asarak konuşmaya devam etti. Bense buna karşı saçlarımın arasından hafifçe gülümsedim.

" Uzatmadan yarışmayı anlatmaya başlayayım. Yarışmamız üç bölümden oluşacak ve her bölüme kırk dakika verdik. Yarışmanın ilk bölümü bana geçmişini anlat. İkinci bölümü geleceğini ve son bölüm olarak bana hayalini anlat olacak."

Konular güzeldi ama bu kadar soyut birşeyi nasıl çizeceğimi bilmiyordum. Onur'a baktığımdaysa meraklı bir şekilde bekliyordu. Dışarıdan baktığında oldukça rahat gözükebilirdi ama merak ettiğini anlıyordum.

"Evet, süreniz başladı. " Sunucu öğretmen başlattığı kronometreyi sehpasına bırakarak koltuğuna yayıldı.

0.4 numara, kalın uçlu, kömür resim kalemini parmaklarımın arasına alarak tuvale, beynimin komut ettiği bir çizik attım.

Geçmişim. Sahi benim geçmişim neydi, geçememişti o belliydi, bir yerlerde takılı kalmıştım. Fazlasıyla acı, hüzün, keder azda olsa çocukluğun getirdiği, aralara sıkıştırdığım buruk tebessümler.

LEYÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin