4 / Dilek feneri

141 37 11
                                    

LEYÂL

LEYÂL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4.BÖLÜM - Dilek Feneri

Ben hiç yaralarımı sarmadım, sarmalarına da izin vermedim. Kendime çıkmaz sokaklar yarattım, yollarımı kapattım. Kısacası acı çekmeyi sevdim ben. Uykusuz geçen geceleri. Ciğerimi söken sancıları. Aklımı kaçırmak işime gelmiş benim. Düştüğümde bir tekmede ben vurmuşum kendime. Yaralarıma tuz basmışım kendi ellerimle. Kendime sonsuz kara delikler armağan etmişim. Yani cinayetin katilini aramak boşa, beni en çok ben öldürmüşüm.

Yaslandığım balkon demirine tutunarak yere oturdum. Hava soğuktu, sabah olmak üzereydi ve ben kendime acı çektirmek için kötü anım olan her yeri yâd ettim bugün. Önce o kaldırıma oturdum şimdide on üç sene önce "Ben şimdi nasıl yaşayacağım" diye ağladığım yerdeyim. Şu kaldırım bile burada yaşadığım çaresizliği kaldıramazdı. Size bu çaresizliği anlatamam her şeyi açıklar bir cevap bulurum ama bunu anlatamam. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya, bu ne anlatılır nede yaşanır.

Bir süre daha balkonda kaldıktan sonra odama geçtim. Uykum yoktu, zaten çok uyuyan bir insan değildim. Bir kağıt kalem alarak yatağıma oturdum ve resim çizmeye başladım.

Düşüncelerim bir bir fırçaya akarken rahatladığımı hissettim. Öyle çok konuşabilen biri değilim, genelde kendi kabuğuma çekilir ne yaşarsam kendi içimde yaşarım. Her olay damla damla birikir içinde koca bir okyanus olurya, taşacak seviyeye gelirsin. Bazıları bunu biriyle paylaşır içini döker, bazılarıysa kağıda kaleme. Ben kağıda kaleme dökenlerdenim. Sanırım bu yüzden insanlara ihtiyaç duymuyorum.

Resmim bitince yataktan inmeden yere bıraktım. Güneş doğmaya başlamıştı ve uykum hâlâ yoktu. Telefonumu alarak biraz oyalandım. Tumblr' da dolaşırken paylaşılan bir salıncak fotoğrafında durakladım. Uçurum kenarınında, ışıklarla çevrili bir salıncakta sallanmıştım, bu hayallerime bile sığamayacak güzellikte bir olaydı.

Onur aklıma gelince bende onu mutlu etmek istedim. Beni mutlu ettiği gibi.

Mesaj kutusunu açarak bana mesaj attığı numarayı buldum ve kaydettim.

Uçurum gözlü çocuk

Birileri intihar etmedende dilek tutabiliriz bence. Yıldızlar yaşasınlar, bu sefer bizim dileklerimiz için dilek fenerleri yansın. Elimde bir tane dilek feneri var boşa gitmesin dedim.

Mesajdan çıkarken gülümsedim. Demiştim ya bakışları karşımdaki uçurumdan daha derin diye. Ona bundan başka yakışacak bir isim bulamadım.

Sanırım artık o yatağımın altında duran dilek fenerlerlerini kullanma zamanım gelmişti ama önce uyumalıydım. Ağırlaşan göz kapaklarımı yumdum ve kirpiklerimin birbirine girmesine izin verdim.

LEYÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin