LEYÂL
7.BÖLÜM - BEN SEVDİM, O GİTTİ
Bazen yalnız kalmak istersin. İnsanların kirli ellerini uzatamayacağı kadar yalnız. Kendini cam bir fanusun içine hapsedersin. Kalabalığın arasından etrafına sardığın cam fanüsle ilerlersin. Onları görürsün, duyarsın, hissedersin. Ama sana dokunamazlar. Milyonlarca insanı zihinlerinde öldüren, eli kanlı katiller senden uzaktır. Sonra biraz zaman geçer, insanlar seni farkeder. Varlığını, bakışını, gülüşünü. Cam fanusten onları görür ama muhattap olmassın. Canları yanar, seninkinin yanında promosyon gibi kalır. Kirli ellerini tek tek fanuse sürerler, kendi kendine kurduğun toz pempe dünya git gide morlaşarak siyaha döner. Artık dışarıyı göremessin, insanları, dünyayı. O kirli tabaka farklı insanların elleriyle git gide kalınlaşır, artık sesleride duyamaz hale gelirsin. Kendi içinde bir dünya oluşturursun. Elleri kanlarla süslü o katiller sana asosyal derler, utangaç, içine kapanık. Kendi oluşturdukları enkazı birde kendileri yargılarlar. Ben o kendini, içindeki dünyasına kapamış insanlardanım. Yalnız olmaya zorlananlardan.
Şimdiyse tüm bu anlattıklarıma ters düşecek bir zaman dilimi içerisindeyim.
Burası fazlasıyla kalabalık. Onur var, ben varım, ağaçlar, yıldızlar, uçurum, bir kaç küçük hayvan. Uçurumun diplerinden akan bir nehrin hışırtısı bile yalnızlığıma ortak olmuş çoğalmışlardı.
Kafamı Onur'a çevirerek gökyüzüne diktiği gözlerine baktım. Uzun kirpiklerinin gölgesi elmacık kemiklerine düşmüş dudaklarında belli belirsiz sırıtmanın yarısını gölge kaplamıştı. Sanki gece güzelliğine güzellik katmak için Onur'u da içine çekiyordu.
Ona bir dakikadan fazla bakınca kalbimde oluşan sızıyla birlikte tarifsiz hareketlenmenin sebebini bilmesemde dayanamayacağımı bildiğimden bakışlarımı ondan çekerek ellerime indirdim.
"Umay, hiç çaresiz kaldığın oldumu? "
İlk defa bir sorunun cevabını bildiğime lanet ettim. Keşke bazı soruları cevapsız birakabilecek kadar mutlu olsaydım.
"Oldu. Niyeki?"
"Yok birşey, öylesine. " dedi kafasını olumsuz anlamda sallarken.
Çaresizliği en iyi ben bilirdim. En derinden yaşadım ve Onur'un böyle bir his yaşamış olma düşüncesi kalbimi yaktı. Ve bir adamın çaresizliğine, çaresizce üzüldüm.
Bugün herzamankinden farklıydı. Herhangi bir duygusunu sezemiyordum. Bakışları boş ve dalgındı bakışlarının aksine vücudu telaşlıydı ne yapacağını bilemez gibi.
Cebinden sigarasını çıkararak elini sigarasına siper edip, çakmağıyla yaktı. Konuşmadı. Konu bulmaya çalıştım ama sebepsiz bir şekilde aklımın düşünmek için çalışan kısmı iflas etmişti şuan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYÂL
Fiksi RemajaBirbirimizden farklıyız, farklı hayallerimiz farklı hayatlarımız, farklı yaralarımız var, farklı enkazların cesetleriyiz biz. Hayatları yanlışlar üzerine kurulu iki yalnız bir doğru olduk. Hayatın bizden aldıklarıyla yarım kalan iki eksiğiz biz birb...