10. Bölüm

2K 1K 3.3K
                                    

Merhabalar sevgili okurlarım...

Keyifler nasıl?

Bu bölüm için tüm okurlardan oy ve yorum bekliyorum. Desteklerinizi esirgemeyin. Oy ve yorumlarınız beni motive ederken aynı zamanda bölümün geliş hızını da hızlandırıyor.

Keyifli okumalar dilerim ❤️

10. Bölüm

"Nereye gidersen git, asla vicdanından kaçamazsın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Nereye gidersen git, asla vicdanından kaçamazsın."

⚔️

Sancılı bir acının koynunda süzülen küçük bir kız çocuğuna bakıyordu, sisli gözleri. Gördükleri içler acısıydı. Masumiyetin filmini oynayan yüzünde gerçekleri gizleyen güçlü bir perde vardı.

Ve Balca o perdeyi aralamak istiyordu.

Zangır zangır titreyen ellerindeki defteri bir hışımla yanına bıraktı. Gözleri bir an olsun Esma'nın gözlerinden ayrılmazken boşta kalan elleriyle küçük kızın omuzlarını kavradı. Onu sarsmak, kendine gel demek için haykırmak istiyordu.

'Ne yaşanmış olursa olsun, hangi kız çocuğu babasının ölmesini isterdi...?'

Zihninde alev topu gibi yanan bu cümle bedenini titretirken, titreyen elleriyle küçük kızın omzunu var gücüyle sıktığının farkında bile değildi. Hissiyatları alabora olmuş, gördüğü tek bir görüntü ile Esma'nın cümlelerini tartar olmuştu.

"Canımı yakıyorsun..."

İşte bu cümle Balca'yı kendine getirmişti. Sıktığı omuzları yeni fark etmiş, cümlenin etkisiyle buz kesen ellerini hızla geri çekmişti. Küçük kızın bulutlanan gözlerine baktığında, "Ben..." diyebildi sadece fakat devamını getiremedi. Boğazı kurumaya yüz tutarken, zorlukla yutkundu.

Gözlerini kapattı ve birkaç saniye kendine zaman tanıyarak o şekilde kaldı. Zihni durulmaya, bedeni de kendine gelmeye başladığında sakinlikle gözlerini açmaya başladı. Yine ilk durağı Esma'nın gözleri olduğunda, biraz önce bulutlanan gözlerinden eser kalmadığını yerini donuk bakışlara bıraktığını farketti. Bu kız onu korkutmaya başlamıştı. Ve içinden bir ses, bir an önce bu evden gitmesi gerektiğini söylüyordu. Ama o cesaret şerbetini içmişti. Biliyordu ki, aydınlığa ulaşmak istiyorsa karanlık yoldan geçmesi gerekiyordu.

"Neden böyle bir resim çizdin Esma?" diye sordu. Esma o an dudaklarını büzdü ve omzunu bilmem der gibi silkti. "Hayal dünyan böyle olmamalıydı? Bir çocuğun çizebileceği resimler bunlar olmamalı..." diyerek kaldığı yerden devam ettiğinde, Esma sadece dinledi onu. "Tek derdin sokaklarda oynadığın oyunlar olmalı... Uçurtmalar uçurtmalısın umutla göğe doğru. Evcilik oynamalısın, o evcilikte hep masallardaki prensesler gibi olmalısın. Kahkahalarla gülmelisin, gözlerindeki yaş bundan dolayı akmalı. Konuşmalısın! Asla susmamalısın!"

OTOSTOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin