4. Bölüm

3.2K 1.1K 4.9K
                                    

Merhabalar...

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

Keyifli okumalar ❤

4. Bölüm

"Köylü insan kapısını çalan misafiri asla geri çevirmez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Köylü insan kapısını çalan misafiri asla geri çevirmez."

Güneş ışınları tomurcuk tomurcuk düştüğü anda başlar köy yaşantısı. Sabahın sessizliğini bozar köy çobanları. Köy halkı horozlardan bile önce kalkar, sıvarlar kollarını başlarlar ekmeğin hakkını vermek için çalışmaya. Erkekler tarlaların yolunu tutarken, kadınlar sabahın erken saatlerinde kalkar ve yer tandırında yaparlar ekmeklerini. Yani köyde hayat çok erken başlar. Bir başkadır aslında köy hayatı. Sakin ve sessizdir. Havası ve suyu temizdir. Güneş mesela en güzel orada bir başka doğar. En güzel ise orada bir başka batar. Yıldızları bile eşsizdir çünkü gökyüzü bile en güzel orada parlak ve mavidir.

Genç kız ise hayatında ilk kez şehrin gürültüsünden uzak bir şekilde yeni güne uyanmıştı. Pencereden sızan güneşin o tatlı enerjisi, genç kızın sanki üzerine damlamış, yüzünde gülücükler ile horoz sesinin ve kuş cıvıltılarının olduğu sakin bir güne merhaba demişti. Kollarını iki yana açıp gerindiğinde, bedeninin dinç ve dinamik olmasına da şaşırdı. Sert bir sedirin üstüne yün yatağı serilmiş, gece tereddüt etmesine rağmen yorgun olan bedenini daha fazla ayakta tutmamak adına mecburen yatmak zorunda kalmıştı. Ama burada yattığı yün yatağı, evindeki yataktan daha konforlu çıkmıştı.

Yataktan kalkıp çıplak ayaklarını zemine bastığında, içini sardı hafif bir ürperti ve sardı bedenine kollarını. Ne kadar güneş tatlı tatlı tebessüm etse de, sabahları soğuk olurdu. Sonbaharın ayazı vururdu hanelerin duvarlarına ve bedenlere işlerdi tek tek soğuğun acımasızlığı. Yatağın kenarına koyduğu hırkasını aldı ve üzerine geçirdi. Paytak adımlarla pencereye doğru ilerledi ve temiz havayı ciğerlerine çekmek için pencereyi açtı. Önce hafif bir esinti yokladı saçlarını... Ellerini dayadı ve başını dışarı doğru uzattı. Gözlerini yumup da temiz havayı içine çektiğinde, bayram etti ciğerleri. Saçlarında dolanan esintiler, bedenini sardı birer birer.

"Bakıyorum da ilk günden erkencisin."

Gözlerini açıp da sesin geldiği yöne baktığında, gördü onu. Siyah eşofmanının üstüne giydiği siyah sporcu atleti, atletik vücudunu öne sererken beyaz havlu ile nemli saçlarını kurulayan adam ile göz göze geldi. Kendisi giydiği hırkanın içinde bile titrerken adamın bu hâlde soğuk havaya meydan okuması onu hayrete düşürmüştü. Lakin yine de yüzünden gülücüğünü eksik etmedi ve "Günaydın," diyerek şakıdı.

Genç adam enerjisine hayran kaldığında genç kızın, gülümsemesine eşlik etti. "Günaydın," diyerek cevap verdiği esnada, arkadan yaklaşan ayak sesleri duyuldu. Her iki başta sesin geldiği yöne döndü. Omzunda asılı kazma ve küreğiyle bahçeye giren evin emektarını gördüler.

OTOSTOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin