WattpadMysteryTR "Gizem Ve Sır Dolu Senaryolar" okuma listesinde..
Tik tak...
Tik tak...
Zaman; Dişlerini eline geçirmiş bir kurt gibi öfkeli ve zalimdi.
Zaman; O gece, tam da insanın benliğini şeytana sattığı, takvimin 13 rakamını gösterdiği vakitt...
Merhaba sevgili okurlarım, yeni bölümle biz geldik. Özlediniz mi?
Buraya okuma tarihinizi alabilir miyim?
Sizler bizi oy ve yorumlarınızla desteklediğiniz sürece bölümlerimizde hızlı gelmeye devam edecektir. Çünkü oy ve yorumlarınız inanın bana güç ve motivasyon sağlıyor. Şimdiden oy verip yorum yapan tüm okurlarıma çok teşekkür ederim. Bu bölümü koca yürekli okuyucularıma ithaf ediyorum.
Önce yıldızı parlatalım, sonra da bölüme geçelim ve lütfen bol bol yorum yapalım, fikirleriniz benim için çok önemli ❤️
Keyifli okumalar dilerim ❤️
16. Bölüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nerede mavi mutluluklar?"
⚔️
11 Kasım, Saat 18:36
"Mazlumun zalimin öcünü alacağı gün, şüphesiz zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır." Hz. Ali'nin bilgelik dolu sözleri, yaşanan ve yaşanacak olayların en büyük kanıtı niteliğindeydi. İçinde kabaran o yoğun intikam duygusu, zalimlerden hesap sormadan durmayacak bir maviliğe hasret kalan gözleri ve yüreği asla refağa ermeyecekti.
Mutluluğa ve huzura hasret kalmış gözleri kararmaya yüz tutmuş gökyüzünü bulduğunda yüzünde memnuniyetsiz bir gülümseme belirdi. Sahi gözleri ne zaman mavi mutluluklarla buluşacak, yüreği mavi mutlulukların içinde kaybolacaktı? Ne zaman yeni güne huzurla uyanıp gözlerini bir sonraki güne huzurla yumacaktı? Sahi ne zaman güneş doğacaktı onun için? Ya da ne zaman yeniden çocuk olacaktı?
Yumdu gözlerini ve içli bir nefesi ciğerlerine buyur etti. Sonra da geri geri giderek sırtını ağaca yasladı ve kasımın keskin ve bir o kadar da çetin soğuğunu dinlemek, hissetmek istedi. Eldivenli elleri ceplerini bulduğunda, başını da sert ağaca dayadı. Az bir zaman kalmıştı. Zaman hızla akıp giderken takvim yaprakları 11 Kasımı göstermişti. 2 gün, 2 gün sonra sıradaki cinayet işlenecek, bedel gerçekleşecekti. Lakin bu sefer durmayacak, son kalan hamlelerini sırayla gerçekleştirecekti. Artık yorulmuştu, bu yüzden bir sonraki bedel için yeni gelecek olan 13 Kasımı beklemeyecekti.
Sırayla her bir ismi zihninden geçirdi. Şüphesiz en zalimini en sona saklamıştı. Onun için ayrı planları vardı. Kansız ve vicdansız olan adamın en büyük felaketi kendisi olacak, zulmettiği gibi zulüm görecekti. Sahi o kadar kan grubu varken bir insan neden kansız olmayı seçerdi?
Kanı bozuk ve kansız insanlar nefes aldığı sürece kendi nefesi boğazına dar geliyor, zihnini yiyip duran keşmekeşler başının ağrımasına neden oluyordu. Kapalı gözlerinin arkasında yerini alan savunmasız çocukluğu ondan âmân dileniyor, çaresiz ve savunmasız duran bedeni her seferinde çocukluğunun önünde daha da eziliyordu. Acı çekiyordu. Çektiği acıların devası yoktu ki avuçlarında...
