11. Bölüm

1.9K 1K 2.1K
                                    


Merhaba sevgili okurlarım...

Bu bölüm kafaları biraz daha karıştırmaya geldik. Aklınıza sahip çıkın, benden demesi :)

Bu bölüm ucu açık spoiler var. Kimler bu spoileri yakalayacak merak ediyorum. O yüzden lütfen teorilerinizi yazın.

Yanımda olduğunuzu hissettirin. Oy ve yorum ile beni destekleyin ki, benim de yazmak için hevesim olsun. Bu bölüm herkesten oy ve yorum bekliyorum. Sizlerin oy ve yorumları benim için çok değerli.

Keyifli okumalar ❤️

⚔️

11. Bölüm

"Merak zihnin şehvetidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Merak zihnin şehvetidir."

İnsan zihni gelgitlerden ibarettir. Bunun en başlıca etkeni ise merakın yolundan geçmektedir. Merak insana akla zarar fikirler de ürettirir, mantıkın koynuna da buyur eder. Önemli olan bunu nasıl ve hangi yolla kullanmak istediğindir.

Zihin aynı zamanda uçsuz bucaksız bir okyanus gibiydi.

Asla sonu olmayan...

Şimdi ortada dönen bir bilmece vardı. İki farklı zihin ise farklı fikirlere mazhar olmuştu. Her fikir yerini bir süre sonra farklı bir fikire bırakıyor, en sonunda ise bir türlü çözülmesi mümkün olmayan kör bir düğüme bırakıyordu.

Çözülmeyeceğini öngördüğümüz her kördüğüm gerçekten de çözülmez miydi? Her karmaşanın muhakkak bir çözümü vardı... Kördüğüm olanında, zor olan bilmeceninde...

"Bu da ne demek oluyor?" diye sordu Balca. Gördükleriyle yeterince karışık olan aklı daha da karıştı. Zihnini toparlaması için dinlenmeye ihtiyacı vardı ama bu hergün yeni bir olayın meydana geldiği köyde pek mümkün değildi. Bakışları, düşünceli bir vaziyette zarfı inceleyen Cenk'i buldu. O kadar çok konsantre olmuştu ki genç adam, kendisini duyduğundan bile pek emin değildi.

Kendi karmaşık düşüncelerinin ortasında kendine bir yol arayan genç adam, zihnin pençesine takılan soruları tek tek sesli bir vaziyette masaya yatırdı. Balca ise kendisini duymayan ama kendi kendine konuşan adama odaklandı ve onu dikkatle dinlemeye başladı.

"Derin bir acısı var ve bu acıya karşılık şifa arıyor, bunu da çözemediğimiz ama kendini inandırdığı bedeli ödeterek yapıyor. Yani kendi acısına karşılık, ölüm. Aklı sıra adelet istiyor. Zamanında ona uğramayan adaleti, kendisi yaratıyor." Durdu ve zarfı biraz daha havaya kaldırıp yazılan isimlere daha dikkatli bakmaya başladı.

Sonra tek bir kelime fısıldadı. "Orman..."

Zarfı indirip avucuna birkaç kez vurduğunda gözleri kendisini dikkatle izleyen Balca'yı buldu. "Bedel tamamlanmadan asla teslim olmayacağını söyledi," diyerek başka bir konuya direk geçiş yaptığında, Balca herhangi bir seslenişte bulunmadan kaşlarını çattı. "Ama biz onun bedeli tamamlamasını beklemeyeceğiz. Çünkü her bir bedel, yeni bir ölüm demek. Bu yüzden başka bir canın daha yok olmasına müsaade edemem."

OTOSTOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin