3x06: Bardaki Anorak

87 11 18
                                    

Benim İçin Çığlık At'ın önceki bölümlerinde:

"Eşiniz evde mi Bedia Hanım?"

"Unuttun mu Kerem? Benim eşim uzun zaman önce vefat etti."

Böyle bir olayı anımsamıyordu ancak kafa sallayıp içeri girmeye çalıştı.

"Ev şu an müsait değil Kerem, başka bir zaman gelemez misin?"

"O zaman lanet arabamın evinin önünde ne işi var onu söyle bana Bedia!"

-

"Hayır, hayır öyle bir endişem yok gerçekten. Sorun şu ki annen kasabayı terk ediyor."

İzem'in dedikleriyle annesini, babasını, ailesini hatırlayıp yutkundu. Onları kaç aydır görmüyordu, özlemleriyle yanıp tutuştuğu için gözleri doldu. İzem, Emir'e acımıştı. Göz göze geldiler, Emir'in gözlerindeki korku İzem'i üzmüştü.

"O kasabaya dönemem İzem. İnsanlar benim varlığımı bile hatırlamıyorlar."

"Yine de bu seni seven insanlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor."

Emir sandviçin olduğu tabağı bulaşık makinesine yerleştirdi ve sesini alaycı bir tonla yükseltti.

"BENİ SEVEN İNSANLAR MI? Kaç tanesi hayatta İzem? Cevap ver bana!"

İzem'in elbette verecek bir cevabı vardı.

"Burcu hayatta."

Emir içtiği suyu alelacele yuttu ve kaşını kaldırdı.

"Ne dedin?"

"Burcu hayatta Emir."

-

"Dokuzuncu sınıfın şubat ayıydı. Sömestr tatiline girmiştik, birçok kişi kasabayı terk edip köylerine veya tatil yerlerine uğramıştı. Annem ve babam beni götürmek için uğraşsa da kasabada halletmem gereken işler vardı. Ufak antlaşmalar yaptık, örneğin günde en az üç kez onları arayıp durumumu bildirecektim. Bu şartla kasabada kaldım ve önceki dönemden kalan eksiklerimi tamamlamaya uğraştım.

Onları aramak için telefon ekranına baktığım akşamlardan biriydi ki senin numaranı gördüm. Aklıma sen geldin ve seni aramak istedim. Son derece çılgın bir fikir olsa da numaranı çaldırdım ve beklenmedik bir şey oldu: Açtın!

Yani senin açtığını düşünmüştüm ancak açan Burcu'ydu. Sesini duyduğum an konuştuğum kişinin Burcu olduğunu anladım. Hastanede kaldığım günlerden birinde yine onunla telefonda konuşmuştum ve yanılmıyorsam seni -A sandıkları gündü. Senin -A olmadığını biliyordum, bu yüzden Burcu'ya haber vermiştim. Ormanda buluştuğunuzda benim de haberim vardı."

"Bunu bana neden hiç anlatmadın?"

-İzem'in ağzından-

"İnsanlar seni özlüyor Burcu, bence artık dönmelisin. Neden böyle yapıyorsun?"

"Orası güvenli değil İzem, inan bana senin de orada olmaman gerekiyor. Kimse de beni sevmiyor, beni seven insanların sonu da malum zaten!"

"Neden güvenli değil? Eğer -A'dan bahsediyorsan, gitti zaten. Yani gittiğini umuyoruz hep beraber."

"Yanılıyorsunuz İzem. Eğer Emir'in -A olduğunu düşünüyorsanız gerçekten yanılıyorsunuz. Sırf bunun için dönmek istiyorum fakat yapamam. Lütfen ona bunu söyler misin, beni affetsin."

"Peki o zaman -A kim? LÜTFEN SÖYLE BANA BURCU! AYAKLARINA KAPANIRIM SÖYLE ÇÜNKÜ ARTIK BU REZİLLİKTEN HEPİMİZ YORULDUK."

Burcu'nun ayaklarına kapanmıştım, evet bunu hiç abartmıyorum. Yalvardım, yalvardım, yalvardım. Sonra aklıma en mantıklı şey geldi.

Benim İçin Çığlık At!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin