Emir'in Bedia'yı ziyaretinin üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti. Temmuzun ilk günlerinde hava her zamankinden sıcaktı. Bayılmamak için çoğu kişi çoktan izne ayrılmıştı.
Melis, Nur ve Melek; CD'leri dinlemeyi bitirmişlerdi. Altıncı CD'yi Melek'in ricası üzerine dinlememişlerdi fakat çok da pişman sayılmazlardı çünkü diğerlerini saçmalıktan ibaret görmüşlerdi.
Dördüncü CD'de Linda'dan bahsediliyordu.
"Seni o gün zor duruma sokmamalıydım, özür dilerim... Sıla'ya zarar vermeye seni ben zorladım ve bundan gerçekten pişmanlık duyuyorum. Keşke zamanı geriye döndürebilsek de şimdikileri değil seni en yakın arkadaşım olarak seçsem sevgili Linda..."
Kızlar Linda'ya atfedilen ses kaydını dinlediklerinde fikir ayrılığına düşmüşlerdi.
"Burcu'nun isteği üzerine bizimkilerden sonra dördüncüye aktarmamız gerek CD'leri." demişti Melek fakat Melis geçmişi tekrar hatırlatmak istemiyordu insanlara. Nur ise hiçbirini umursamıyordu oysaki sorumluluk ona aitti. Üçüncü ses kaydı kendisinin olduğu için onu aktarmalıydı fakat kimsenin düşünmediği bir fikir üretti.
Bu fikrin üzerine 2 Temmuz günü sabahın ilk ışıklarıyla bir ellerinde pasta diğer ellerinde CD kutusuyla Emir'in kapısını çaldılar. Kapıyı açan Emir'in annesiydi ve onları salona buyur etti. Oturup arkadaşlarının gelmesini beklediler. Bu sırada İpek kızlara aç olup olmadıklarını sorduktan sonra meyve suyu ikramına girişti. Emir'in gelmesiyle dördü odada baş başa kaldılar.
"Emir!" dedi Melek ve arkadaşına sarıldı. Karşıda da aynı sıcaklığı göremeyince üzülüp yerine geçti. Durum böyle olunca kızlar kıllarını kıpırdatamadılar. Bir süre susup oturdular ve konuşan Emir oldu.
"Neden geldiniz buraya?"
"Geçmiş olsuna geldik."
Melis'in açıklamasının üzerine İpek kızların getirdiği pastaları servis etti.
"Başka bir isteğiniz var mı gençler?"
"Teşekkürler annem, sen yorulma."
İpek'in Emir'e bakışları çok farklıydı. Bunu fark eden Melis olmuştu. Kadın odadan çıkınca düşüncelerini dile getirdi.
"İpek Teyze sana öyle bir bakıyor ki..."
"Nasıl yani?" diye sordu Nur.
"Yani..." dedi Melis büyülenmiş bir sesle. "Çok sevdiğin birini kaybettiğinde onu ararsın ya gözlerinle ve bulunca bırakamazsın. Öyle işte..."
Aklına Taylor gelince gözleri doldu. Hüzün deryasında boğulup gittiği sırada fena terslenmişti.
"Neden acaba Melis? Beni kendi ellerinizle polise teslim ettiğiniz için olabilir mi?"
Melek kafasını Nur'a çevirince Emir daha da sinirlendi.
"Evet sen de Melek! Sen ve Melis... Beni yüzüstü bıraktınız. Şimdi neden buradasınız?"
"Bir şeyleri telafi etmek için Emir." dedi Melis fakat Melek cevap vermedi. Nur CD'lerden bahsetmeye başladığında Emir oralı olmadı. Pastasından bir çatal aldı ve meyve suyunu yudumladı.
"... Yani Burcu kaydetmiş hepsini ve çoğu yalandan ibaret." diye konuşmayı bitirdi Nur. Emir kahkaha attı.
"Çoğu yalandan mı ibaret? Melis'in Sıla'yı tak tak diye vurduğunu hatırlatmama gerek yok herhalde... Ya da senin her zaman nasıl Burcu'yu kıskandığını!"
Melek dayanamadı ve kızlara kalkın işareti verdi.
"Yeter artık Emir! Daha kaç kez özür dilememiz gerekiyor olanlar için? Zaten üzgünüz, hem sana olanlar hem de Taylor... Kız sevdiği birini kaybetti ve sen onunla nasıl konuşuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçin Çığlık At!
Misterio / SuspensoOkulun popüler kızı olan Burcu, Melek için düzenlenen küçük bir doğum günü partisinin ardından kaybolur. Kimisi Burcu'nun bildiği sırları kimisi tehdit içeren mesajlar alan Burcu'nun arkadaşları Emir, Melek, Melis ve Nur; kendileriyle uğraşan kişiyi...