3x04: Hazine Avı

105 11 32
                                    

Benim İçin Çığlık At'ın önceki bölümlerinde:

Katın sonunda, köşede birisi duruyordu. Kırmızı giyinmişti, yüzünde bir maske vardı. Melek sesini yükseltti.

"KİMSEN DERHAL MASKEYİ ÇIKAR. ÖBÜR TÜRLÜ BİZ ÇIKARACAĞIZ."

"YETER ARTIK, BİZE TEKRAR MESAJ ATAN SENSEN BU SEFER SON OLACAK! DERHAL POLİSE GİDİYORUZ."

Maskeli kişi ağlamak üzereydi, bu yüzden yalvararak konuştu.

"Lütfen, bir daha polis olmaz. Ne polis ne de doktor!"

Maskeyi çıkarıp kenara attığında yüzü her zamankinden netti. Melek tanıdık gelen sesin kime ait olduğunu anlamıştı.

"Nur? Burada ne yapıyorsun sen?"

"Ne haltlar karıştırdınız, neler yaptınız onu anlamaya çalışıyorum."

-

"Gerginim çünkü bundan 6 ay önce akıl hastanesine kapatıldım ve daha dün taburcu oldum. Üstelik sorun sadece bu da değil! Bütün bunları bana yaşatan insan yerine Emir'i akıl hastanesine kapattınız."

"Tamam bunun için özür dileriz Nur. Bence daha sakin bir yerde konuşabiliriz."

"Sizinle bir daha konuşmak istemiyorum, asla. Siz herkesin katilisiniz."

-

"Sarışaman Akıl Hastanesi'nde olanları biliyorsun, değil mi? Orada-"

"Evet, biliyorum. Orası havaya uçtu, ne üzücü!.."

Cümlesini tamamladığında yüzünde üzüntüden eser yoktu. İzem yine de lafa devam etti.

"Emir de oradaydı Kerem ve öldü! Hepsi bu aptal kızlar yüzünden! Tek isteğim masum bir insana yaptıklarını ödemeleri, o kızlar yaptıklarını ödemeli!" #İzem-A

"Merak etme, ödeyecekler." #Kerem-A

-

"Nur, bilmediğin şeyler var. Bora-"

"Dert etme Melis, her şeyden haberim var. Hastaneye kapatıldığım ilk an bana neler olacağını bildiren bir yazı geldi. Şimdi izninizle mezarını ziyarete gideceğim."

Melek biraz gülünç bir ifadeyle Nur'a açıklama yaptı.

"Nur sanırım bu kısmı bilmiyorsun. O gece olanları sana tam aktaramamış sanırım."

"Ne demek istiyorsun?"

"Şu an için kasabada iki kişi kayıp. Polis ve aileleri onları öldü sayıyorlar çünkü Burcu ile de aynısı olmuştu."

Nur'un ağzı açık kalmıştı, şaşırmaması gerekiyordu fakat şaşırdı.

"Kimler kayıp?"

"Bora ve Murat."

-

Melis kutuyu verandada bırakıp Melek'in eline yapıştı ve kızın peşine düştüler.  

"Bize gelen bu mesajdaki görevi kim yapacak peki?"  

Adresi verilen, Melis'in evinden başka bir yer değildi. Yavaş adımlarla Melis'in evinin önüne geldiler. Ön kapı aralık kalmıştı. Sude emin olmak için telefonuna baktı. " #2 numaralı CD'ye el koyacaksınız." yazıyordu.

"CD'nin neyin içinde olduğu yazıyor muydu?"

Umut, Sude'ye yardım ederek mesajın tamamını baştan okurken İzem işaret parmağıyla verandadaki kutuyu işaret etti.

Benim İçin Çığlık At!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin