4x03: Güven İki Taraflı Bir Yolculuktur

122 8 4
                                    

"Burada ne işin var?"

Kemal'in kanı yeni kurumuşken Taylor, annesi ve Kerem; evlerine adım atan ürkek Murat'la konuşuyorlardı.

"Gidecek hiçbir yerim yok." dedi ve izin istercesine iki oğlanın yüzüne baktı. Kerem izin verircesine işaret ettiğinde Murat ayakkabılarıyla içeri girdi ve mum alevinin etrafına toplandı.

"Aslında buraya Kemal'le görüşmeye gelmiştim ama-"

"Babam öldü Murat." dedi Taylor ve yutkundu. Murat'ın içi bir bakıma rahatlamıştı çünkü artık tutuklanma riski yoktu. Diğer yandan da üzülmüştü çünkü gerçekten tehlikedeydiler. Taylor silahlardan birini Murat'a uzattı ve sert bir tonla konuştu.

"Bu kez aptalca bir şey yaparsan seni kendim vururum."

-

Meltem ve İsmail, evin salon masasına çökmüş, evrakları inceliyorlardı. Kasabada bir tek kendi evlerinin aydınlık olması son derece davetkârdı ancak biliyorlardı ki Mehmet'te bu yürek yoktu. Onun amacı tüm kasabayı kendilerine küstürmek ve yalnızlıklarından faydalanıp Yalçın ailesini kurutmaktı. Meltem bir an için durdu ve eşine fısıldadı.

"Bunu bilmek sence Bora'nın hakkı mı?"

Elindeki kağıtta Arslan ve Yalçın ailesinin tarihi yer alıyordu, bu tarih gömülmeye mahkum olsa da her defasından iki taraftan biri yarayı deşiyordu. Arslan olan Mehmet, yarayı kapatma çaresi olarak Yalçınlardan kurtulmayı seçmişti fakat bunu başarması şu an için zordu.

İsmail onaylama anlamında kafa salladı.

"Onu ne tür tehlikelerin beklediğini bilmeli."

Meltem eline aldığı kağıtla Bora'nın çalıştığı odaya doğru yürürken yeğenin kolay lokma olduğunu ve her türlü çabuk öleceğini aklından geçirse de Bora'yı atış yaparken gördüğünde bütün fikri değişti. Bir kez daha atış kursundayken izlemişti Bora'yı, yanındaki arkadaşını tanımasa da Bora'yı net hatırlıyordu. O zamankinden daha farklı bir hırsa sahipti şimdi yeğeni, intikam almayı ummak için değil her şartta intikam almayı başarmak için çalışıyordu. Kapıyı tıklattı ve girdi.

"Biraz dinlemeye ne dersin? Sana anlatacaklarım var."

-

Elleri bağlı ona yakın çocuktan birisi kendine diğerlerinden önce gelmişti. Gözünü açtığında etraftaki karanlığa rağmen çevreyi seçebildi. Arkadaşını dürtmek için yerde süründüğü sırada tehditkâr bir ses duydu.

"Olduğun yerde kal yoksa seni vururum."

Sesin geldiği yöne doğru kafasını kaldırıp baktığında kendisine uzanan bir tabanca ve sarı saçlı bir kız gördü.

"Ben Senem, senin adın ne?"

Titreyerek konuşuyordu.

"Benim adım-"

"Bekle, bu pek umrumda değil. Bu andan itibaren Nasuh diyeceğim sana."

Nasuh konuşma fırsatı bile bulamamıştı ki başka bir kızın sesi duyuldu.

"İyi de o bir kız."

Senem silahını diğer kıza doğrultup aynı süreci ona da yaşattı.

"Sana da Beta diyeceğim."

Silahını indirip kızlara işaret etti.

"İkiniz derhal yanıma gelin."

Kızlar sürüne sürüne Senem'in yanına geldiler. Senem ikisine de kalkmasını işaret etti ve ellerini çözdü.

Benim İçin Çığlık At!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin