2x07 : Ölüm Boşluğu

90 13 11
                                    

Benim İçin Çığlık At'ın önceki bölümlerinde:

"Hayır, hayır şaka yapıyorsun baba. Ben senin öz oğlunum, değil mi? Şaka olduğunu söylesene hepsinin."

"Gerçekleri tekrar duymak ister misin? 13 yıldır evlatlık olarak evimde kaldın ve bugün son. Sabah olmadan bu evi terk edeceksin."

Emir,Bora'nın kafasını okşadı.

"Anlamıyorsun ki! Senin ailen var, benim de var sanıyordum fakat yokmuş. Anlamanı beklemiyorum çünkü çok kötü bir duygu ve bunla nasıl yaşayacağımı bilmiyorum!"

"Bundan sonra senin ailen benim."

-


-

"Sorun ne Nur?"

"Tekrar gerçekleşiyor..."

Yatağında doğrulup annesine baktı. Annesi anlamsız bir bakış atarak yatağın kenarına oturdu ve Nur'un elini tuttu.

"Ne tekrar gerçekleşiyor? Anlamıyorum..."

"Tekrar halüsinasyon görüyorum anne, TEKRAR!"

-

"İNANAMIYORUM! BEN NE YAPTIM?"

Melis feryat edercesine bağırıp ağlamaya başladı. Kurşunu yere düşen kişinin tam kalbine saplamıştı. Bora yaşadığı şoktan dolayı ağzını bile oynatamıyordu. Mesaj sesini tekrar duydukları sırada birbirlerine baktılar.

"Bu kadar saf olduğunu bilmiyordum doğrusu. Masum birini öldürdün ve artık elimde sana karşı elimde bir koz var. İşin en iyi yanı da Sıla'nın artık gerçekten ölmüş olması. Teşekkür ederim sevgili şişmanım. -A"

Bora daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı. Polise gidip her şeyi anlatmak istiyordu fakat Melis'i ele veremezdi. Bora'nın ağlaması üzerine Melis işin ciddiyetini bir kez daha anladı. Sesi titreyerek konuştu.

"Tamam, onu zaten herkes ölü biliyordu. Ölü kalmaya devam etsin."

"Artık eve gidelim, üstümüze daha fazla şüphe çekemeyiz."

-

Emir, Sıla'nın cenaze törenine gelmişti fakat Murat onu istemedi.

"Neden bana kızgınsın?"

"Derhal git buradan. Seni istemiyorum."

"İyi ama ben senin için buradayım."

-

Melek, Kerem'i sorguya çekmişti.

"Bu şehri terk edeceğini söylediğin akşam kapımda bir koli buldum. Üstünde seninle ilgili karanlık sırları öğrenmem için kutuyu açmam gerektiği yazıyordu."

Tane tane konuşurken gözüyle Kerem'i dikkatlice süzüyordu. İfadesinde zerre değişiklik yoktu ki bu dikkat çekiciydi.

"Ne yani? Ne varmış içinde?

"Bunlar vardı."

Önünde duran fotoğrafı Kerem'e uzattı. Fotoğrafta bir oğlanın akşam saatlerinde toprağı kazarken çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Arkadan Kerem'i andırıyordu.

"Bunun ne olduğunu bana anlatabilir misin?"

-

Meryem, Emir'le buluşmaya karar vermişti ve otelde buluştular.

"Meryem Teyze? Şükürler olsun!"

Emir ağlayarak kadını kucakladı. Meryem bu anlamsız samimiyeti yadırgasa da lafı uzatmanın manası yoktu.

Benim İçin Çığlık At!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin