9. Bölüm - Test!

266 24 4
                                    

Selam Gençler! Okunma sayısı beni bir yandan mutlu ederken, öbür taraftan da üzüyor. Çünkü oy sayısı oldukça az. Ama kendimden pay biçiyorum. Ben de okurken genelde oy veremiyorum. Bu şekilde kendime teselli verip mutlu olmaya çalışıyorum. Bölüm hakkındaki düşünceler gelse fena olmaz hani 😉 İyi okumalar!
------------------ -------------------

Evan'ın ters bakışlarına maruz kalmıştım. Derin bir nefes aldı. Onun aksine benim nefeslerim çok süratliydi. Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Yanıma hızlı adımlarla yaklaştı. Üzerindeki mevsimliğin, Evan yürüdükçe etekleri sağa sola savruluyordu. Saçları gibi.

Üstümdeki ıslak tişörte baktı. Mevsimliği çıkarıp omuzlarıma bıraktı. Gözlerine baktım. Ben suçlu değilim. Yanlış birşey yapmadım. Ama öyle hissediyordum.

Evan'a ihanet etmiş gibi hissediyordum. Her ne kadar arkadaşça eğlenmiş olsak da Evan'ın, öğretmenlerin ve bütün okulun gözünde canlanan farklıydı. Gerçi bunun Evan'ı neden sinirlendiğini anlamıyorum. Kaşlarını çatmış ve boynundaki damarlar belirginleşmişti.

Dudaklarını birbirine bastırmış bir şekilde bana bakıyor. Dişlerini sıktığı, kasılan çenesinden belliydi. Ve ürkütücü görünüyordu. Tişörtümün eteklerinden tuttum. Sağ elimin bileğinden asıldığı gibi çekmeye başladı.

Chris arkamızdan gelip, önümüze geçiyor.

"Onu bu şekilde götüremezsin!" dedi. Ama boşuna konuşuyor. Boş bakışlarla

"Neden?" dedi Evan.

"Bütün okulun önünde rezil ediyorsun.." bu konuda geç kalmıştı.

Yürümeye devam ettik. Ceketin omuzlarından çekiştiriyordum.

"Bırak!" Evan'ın onu dinleyeceğini düşünmüyorum. Hatta durup sorması bile ilginçti.

"Bırakmazsam?" dedi Evan kaşlarını kaldırmış, dudağının sağ tarafı yukarı doğru kalkmıştı. Bu alaycı yüz ifadesiyle insanı çileden çıkarabilir.

"İyi şeyler olmayacağı kesin!" Chris de çileden çıkmış gibiydi.

"Sen karışma!"dedi ve arkasını döndü.

"Evan!" dedi yine Chris. "...onu rahat bırak!" Ah lütfen kavga etmesinler... Chris çok sinirlenmiş görünüyor. Evan kolumu bıraktı ve bana baktı.

"Bıraktım." dedi.

"Gözlerini çek de ne yapmak istiyorsa onu yapsın." dedi. Ceketin omzumdan sıyrıldığını hissettim. Evan düzeltiyor. Saçlarımı ceketin dışına çıkarırken beynime girmeyi başardı. Sesi düşüncelerimin arasında yankılanıyor.

"Sakın?" diyor. "Benimle geliyorsun.."

Kolumu bırakmıştı ama düşünceleri ile benimleydi.

***

"Hatanı telafi etmek için bir yol bulsan iyi olur."

"Hangi hata?! Ben hata falan yapmadım! Ama istersen sen özür dileyebilirsin." derken elim istemsiz açılmıştı.

Beni umursamadı. Ve kendimi okulun eskimiş kütüphanesinde buldum. Kapıyı arkamdan çarptı. Gerçekten sinirlenince çok kabaydı.

"Bekliyorum" kollarını bağladı ve kapıya yaslandı. "...açıklamanı."

"Neyi açıklayacağım? Açıklanacak birşey yapmadım." dedim. Ben de kollarımı bağlayıp yanımdaki masaya kalçamı yasladım. Elini masaya vurmasıyla sıçramıştım.

"Ne işin vardı o halde?!" gözlerim irileşti. Susmaya niyetim yoktu.

"Arkadaşımla vakit geçirdim. Bunda yanlış birşey yok! Ben neden sana açıklama yapıyorum ki?! Kimsin sen? Senin hayatında rolüm ne? Yok edilmesi gereken bir karar mı? Yoksa sadece koruman gereken bir ruh mu? Ne?" dedim durakladım. Gözlerimin önünde ne varsa hepsi çift görünüyordu. Tam olarak gözlerine bakamıyorum ama bir sağ gözüne bir sol gözüne bakıyorum.

MÜHÜRLÜ RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin