İndiğim taksinin kapısını gürültüyle örttükten sonra , şemsiyemi açmayı düşündüm ve daha sonra tekrardan bu fikirden vazgeçtim. Ben ıslanmayacaksam neden yağıyordu ki bu yağmur ? Islanmayı tercih ederek , kaldırım kıyısına iliştim. Ticari taksi ani gazla giderken gözden kaybolmuştu. Kampüse doğru yürümeye başladım , bugün kampüste 4 saatlik dersim vardı. Lamia , Yağız ve Kayrayı 1 haftadan belli görmüyordum. Lamia ile en son cafe de , Yağız ile de en son 1 hafta önce okul bahçesinde görüşmüştük. Hatta dur , Kayra ile 2 hafta olmuştu. Okula gelmiyor , Yağız ile telefon görüşmesi yapıyordu.Kampüse girdiğimde , sessizlik her yanı sarmıştı. Buraya ilk defa geliyordum. Ögretmenler her hafta öğrenci gönderiyorlardı. Bu seferde ben gelmiştim. Danışman öğretmene sorarak , sınıfı bulmaya başladım. 4 numara Psikiyatri bölümü. Sınıfa girdiğimde en az 15 kişi vardı. Herkes tekli sıralarda oturuyordu. Bende , en önde yer bulurak oturdum. Sınıfın içi sıcaktı , sıraya oturduğumda çantamda ki telefonum titredi. Mesaj gelmişti. Sanırım. Telefon kilidini açarak gelen mesaja baktım.
Kayra
Duyduğuma göre kampüstemişsin. Yağız söyledi , saat kaçta çıkacaksın? Seni alayım.
|10:45|
Evet Yağız'a söylemiştim. Kampüse gideceğimi.
Eylül
Evet, kampüsteyim 3 'te çıkacağım ama benim bugün işlerim var gelme istersen sonra eve geçeceğim.
|10:51|
Aslında işlerim yoktu, ama eğer beni aldığında tekrar eve bırakacak olursa o zaman ne yapardım, üstelik evin önüne geldiğimiz zaman apartmana girene kadar bekliyordu.
Kayra
Tamam saat 3'te oradayım.
|10:58|
Tam hayır yazacakken WhatsApp'dan çoktan çevrimdışı olmuştu bile. Hiç anlamıyordu ki bu çocuk insanın kendine göre derdini. Ders başlamıştı , telefonu çantaya tekrar bırakarak hocayı dinlemeye koyuldum. Gerçekten çok güzel anlatıyordu. Hepsi aynı anda hafızama kazılmış gibiydi. Ben ne yapacaktım şimdi, Kayrayı artık ikna da edemezdim.
4 saatlik dersimiz bitmişti. Şimdi ise Kayra'nın yanına gidiyordum. Siyah jeep'i ile kampüsün bahçesinde bekliyordu. Yanına yavaş adımlarla ilerledim, sanki her yürüdüğümde gittiğim yollar beni geriye doğru sürüklüyordu. Arabanın yanına yanaşmıştım. Arka kapıyı açtığımda "Yağız'ın yanına biniyorsun da benim yanımamı binmiyorsun" bir an duraksadım. Yağız söylemişti. Açtığım arka kapıyı kapattıktan sonra ön koltuğa yerleştim. Bakışlarını üzerimde hissediyordum. Araba ani gazla kampüsün bahçesinden gidiyordu. Kayranın bakışlarını üstümde hissediyordum. Ama aldırış etmeden kafamı cama yaslayarak akıp giden yolu izlemeye koyuldum. "Yağız'ı seviyor musun?" Sanki bir an gözlerim afallamıştı. Ne demişti bu ? "ne " diyebilmiştim sadece. "Lafımı ikiletme duydun işte evet yada hayır." Duyduklarım özümsettiğimi işitemiyordu. "Sen saçmalıyorsun, benim kimseyi sevdiğim yok bunun için mi aldın beni sorguya tutmak için mi " öfkem artmıştı, dilime gelen herşeyi bağırarak söyledim. Oda öfkelenmişti. Öfkelensindi. Bindiğim arabanın kapı kulpuna uzanarak oturduğum koltuktan kalktım. Kapıyı açtım çiselen yağmur , yüzüme adeta bir tokat gibi çarpmıştı. "Defol , anlıyor musun defol" bana anlamsız gözlerle bakmaya devam ederken, kendiside arabadan indi. "Bin şu arabaya defolup gideriz zaten" ona aldırış etmeden yanından uzaklaştım. Arkamdan seslenip beni tekrar arabaya kadar sürüklesede, onun gibi aptalı dinlemiyordum.
Hızlı adımlarla yürüyerek, otobüs durağına varmıştım. Taksiye binmek istiyordum ama para miktarım sadece 1,2 haftalığına bana yetecek durumdaydı. Paraya ihtiyacım vardı aslında, ama annemi arıyorum ve açmıyordu.
Otobüs geldiğinde yer bulurak oturdum. Aklıma birden çalışmak gelmişti, fena fikir değil aslında okuldan sonra iş ama cafe'de garsonluk falan yani. Hiç yoksa harçlığım çıkardı. Telefonumun tiz sesi otobüsün içini bir duman gibi doldurmuştu. Telefonu elimle kavradım arayan Kayraydı, ama tabii ki açmayacaktım. Bir daha onunla bile konuşmayacak , yüzüne bakmayacaktım. Otobüs yavaş haraketlerle yurdun önünde durdu. Şuraya her geldiğimde daha da çok kalbim burkuyordu.BEĞENMENİZ DİLEĞİYLE
♡♡