BÖLÜM 26

25 6 1
                                    


Bulut'ta küser mi ? Güneşe.

Geç kalmıştık. Hızla bindiğimiz taksiye yerleşerek otogara doğru gidiyorduk. Baran ön koltuğa değil, arka koltuğa yanıma yerleşmişti. Ben Muğla'ya Baran ise İzmir'e gidiyordu. Gitmemizin nedeni ise okuldu. Ben Psikoloji Bölümü'nü kazanamamış, girdiğim Hukuk sınavında derecelikte 3.sıraya geçmiş ve belge almak için Muğla'ya gidiyordum.

Baran ise benimle aynı Üniversite'de değildi. Oda Avukatlık için belge almaya İzmir'e gidiyordu. 1 yada 2 hafta kalacaktık, gittiğimiz memleketler de. Kulağa hoş geliyor geleceğin için farklı yerlere gitmek.

Taksiden inmiş, hızlı adımlarla otobüslere doğru ilerliyorduk. Ama ne yazık ki otobüslerimiz farklıydı, onun omzuna başımı koyamadan gidecektim. O benden daha da üzülüyordu, küçük valizlerimizi bagaja koyarak bankta oturduk. Otobüslerin kalkmasına 15 dk kalmıştı, boş boş otobüste oturacağıma kıymetlim ile bankta otururdum. Gözü bir yere odaklanmış sürekli oraya bakıyordu. Çakır mavisi gözlerimle odaklandığı yeri takip ederken

"İstanbul-Muğla yolcusu kalmasın, kalkış saati gelmiştir."

Baran gözlerini aniden bana çevirdi. Bir an gözlerim doldu, ama nafile onsuz yolculuk yapacaktım. Ayağa kalktı. Elini yanağıma götürdü ve ;

"Hişş, ağlamak yok sadece 1 hafta göremeyeceksin beni. Ağlama dayanamıyorum Eylül."

Dedi. Yanağımdan yaşı silerek. Bana sarıldı, bende ona sarıldım sımsıkı. Gamzeme yakın yerlere bir öpücük kondurdu.

"Zarar verme o çakır mavisi gözlerine üzülürüm bak, sadece 1 hafta."

Dedi, gözlerime bakarak.

"Tamam sadece 1 hafta dayanıcam ama çok özlücem."

Dedim, ona sarılarak. Bana tekrar sarılıp gözyaşlarımı da sildikten sonra, yanağıma buse kondurup ellerimi tuttu. Gitme vakti gelmişti, ama ben ondan ayrılmak istemiyordum. Benimle beraber otobüse ilerledi. Beni bindirdi. Arkamı dönerek üç basamaklı merdivenleri çıktım. 14.koltuktaydım. Yanım da şuan kimse oturmuyordu sanırım yer, yer molalarda binen olurdu. Cam kenarına oturdum. Baran bana el sallıyordu. Bende kot pantolonumun üstünde ki ellerimi kaldırıp ona karşılık verdim, elimi sallayarak.

Otobüs geri, geri çıkıyordu. Yerimde rahatsızca kıpırdandım. Bir korku, bir panik ve bir ağlama hissi oluştu içimde. Nefes nefese kalmıştım. Sürekli burnumu çekiyor ve hırsı bitmeyen küçük bir kız çocuğu gibi gözlerim de ki yaşı akıtıyordum. Baran'ın sesini duymasam da ağız hareketleriyle anlamıştım Ağlama dediğini. Kafamı hızlıca salladım ve gözlerimde ki yaşı elimin tersiyle sildim. Otobüs terminalden çıkmıştı. Artık yalnız kalmıştım işte. 1 hafta dayanabilir miydim ? Onsunzluğa.

Bu ondan ilk ayrılışımdı.

Yine kısa bir bölüm daha :)

   Sizleri Seviyorum Okurkedi Ailesi ♡♡

DOLUNAY |#Wattsy2018| TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin