ASD / 2.Kitap

224.Bölüm

'Bu hançer İlahi Kudret Klanı tarafından mı efsunlandı ?' dedi Kişinanın sesi titremişti. Hoze ise ondan farklı değildi. İkisi de klanın üyeleriydi ve İlahi Kudret Klanı asla efsunlu ürünleri dışarıya çıkartmazdı.

'Hayır, bu efsunlar benim klanım tarafından işlendi. Klanımın sembolü kırmızı arka plan üzerine baykuş kafasıdır, yani dikkatli bakın.' dedi Ned hançeri onlara göstererek.

Kişina ile Hoze aynı anda eğilerek rünlere baktı, baykuş başının arkasında parlayan kırmızı desen silik olsa da fark edilebiliyordu.

'Kontrol ede bilir miyim ?' dedi Kişina elini uzatarak. Ned hançeri Kişinaya verdi. Kişina parmağını kaldırdı ve efsunun üstüne dokundurdu. Aynı anda efsunun nitelikleri zihninde belirdi ve hançeri bir anda düşürdü. Gözlerinde korku dolu bir ifade vardı. 'Bu imkansız ! Bu imkansız... Böyle efsunların var olması imkansız .... Lordum siz tanıyamadım affedin.' dedi bir anda Kişina yere çökerek eğildi. Hoze dehşet içindeydi fakat Kişinanın secde ettiği birisine o kayıtsız kalamazdı.

Efsuncular dokunulmaz varlıklardı öyle ki onların arasında muazzam bir bağ vardı fakat Kişinanın gördüğü efsunları atabilecek klan çok büyük olmalıydı, öyle ki Kırmızı Ejderha Klanını, İlahi Kudret klanını hatta diğerlerini bile geçiyor olmalıydı çünkü hançerin üstünde '%10 delici,%10 saldırı%10 saldırı hızı %10 kesicilik %10 dayanıklılık.' vardı. En iyi efsunların %3 olması bilinen bir şeydi. %5 belki dehşet verici bir değer olabilirdi ki o bile daha önce görülmemişti fakat %10 bir anda herkesi diz çöktüre bilirdi. %10 akıl almaz bir değerdi. Bir kılıcın keskinliği %10 daha artıyorsa onun değeri milyarlarca kat daha fazla olurdu çünkü ölümle yaşam arasını belirleyen şey o ufak farktı.

'Kalkın.' dedi Ned sert bir şekilde. Bir an önce kayıt ücreti için gerekli parayı alıp ayrılmak istiyordu. Zaten değersiz olan sayısız şeyi dünyada bırakmıştı ve geride kalan gözden çıkarılabilecek eşyaların arasında sadece hançer ve boyutsal yüzük vardı. 

Bu eşyaların değerinden ise tamamen habersizdi. Boyutsal yüzüğü satın alacak olsalar bile açıklama istemişlerdi. Hançeri görünce de diz çökmüşlerdi. 

Hoze ve Kişina tereddüt etmeden ayağa fırladı. Başları eğik ve elleri önden birleştirilmişti. Bir süre önce ki rahat tavırları yerini mutlak bir saygıyla bırakmıştı.

'Teklif yapın!' dedi Ned. Konuyu daha fazla uzatmak istemiyordu.

'Lordum affedin lakin bütün bu şehri satsak bile hançerin değerinde bir para toplayamayız.' dedi Kişina saygıyla.

'Saçmalık! Teklif yapın.' dedi Ned sert bir şekilde. 

Kişinanın gözü seyirdi, Nedden milyonlarca kat daha güçlüydü fakat böyle bir hançere sahip olan birisi normal bir arka plana sahip olamazdı. Nedin cümleleri hala kulaklarında çınlıyordu. '...Klanım tarafından efsunlandı...' böyle bir hançere sahip olan bir genç varsa kesinlikle arkasında ki klanın daha fazlasına sahip olması gerekiyor diye düşündü. Haliyle böyle bir klanla İlahi Kudret Klanı bile uğraşamazdı. Sayısız boyutta sayısız gizem vardı ve bu gizemlerin bazıları çok farklı güç oluşumları demekti.

'Lordum beni yanlış anlamayın fakat bu hançeri almak için yeterli paraya sahip değilim. Şuan İlahi Kudret Klanının bütün şehirde ki serveti 10.000 Kırmızı Altın kadar. Bu miktar bile hançerin değerine yaklaşamaz. Fakat isterseniz boyutsal yüzüğe teklif yapabilirim. Artık onun kaynağını söyleminize gerek yok zira böylesi bir hançere sahip olan kişi kesinlikle boyutsal yüzüklerden oluşan koleksiyona sahip olabilir.' dedi Kişina saygısını muhafaza ederek, hançeri gördükten sonra boyutsal yüzük değersiz hale gelmişti. Hançerin kendi başına hiç bir değeri yoktu fakat üstünde ki efsunlar akıl sınırlarının ötesindeydi.