Evet bugün bu kitabı yazmaya başlayalı tam 6 ay oldu..🎈
Bugünlerde biraz canım sıkkın. Nedenini de sonra yazarım ama şimdi benim bu 6 ay boyunca hep yanımda olan, desteklerini esirgemeyen, hiç tanımasam da çok bağlandığım siz güzel okuyuculara sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum...
Sizler iyi ki varsınız 😍
Siz bana çok şey kazandırdınız.
Her şey için teşekkür ederim...Yeni bölüme geçelim hadi 😊
Masumiyetine inandığınız kişileri gerçekten iyi tanıyor musunuz?
___♥♥♥___
Ben masanın yanından geçip koridora yöneldiğimde, adam arkamdan seslendi ve bana cebinden bir fotoğtaf çıkartıp uzattı.
" Hadi yine iyisin. Acıdım sana da yengenin bir resmini de getireyim dedim. Değerini bil ha.
Dün gece çekildi. Yeni yani.
Yalnız, harbiden güzel kadın be."___♥♥♥___
- YAZARDAN -
Hayatın en büyük yalanı nedir?
Hiç şüphesiz; masumiyet...
Her şeyin temelinde, güç elde etmek yatıyor, bu kaçınılmaz bir gerçek.
Her insanın kendince idealleri, içinde kazanma isteği, hırsı, öfkesi varken, masumiyet dedikleri şeye inanmak mümkün mü?
Bir insan için o gerçekten masumdur
diyebilir miyiz?Kalbimiz ne kadar saf, niyetlerimiz her ne kadar iyi, insanlar için düşündüklerimiz ne kadar güzel olursa olsun, hepimizin içinde bir şeytan var.
"En kusursuz renk, beyaz bile; tüm renklerin karışımı olandır.
Sonuç olarak her beyazın içinde az da olsa bir siyah vardır."Hayallerin başladığı noktadan itibaren, kazanma iç güdüsü ile çıkılan her yolda, çekilen bir sürü eziyet vardır.
Çünkü bize hayat veren şeyler, bizden hep fazlasını ister.
Ve sonunda herkes sadece mükemmelliği görür. Başarıyı, ışıltıyı, parlaklığı...
Kimse bilmez tüm bunların sadece acıyla elde edilebildiğini.
Kimse bilmez en kısa bir alkışın bile insandan tüm varlığını istediğini.İşte bazen sırf bu yüzden insanlar ruhunu şeytana satmak ister.
Öyleyse ruhunu şeytana satmak, karşı konulmaz teklife atlamak mı?
Yoksa tanrıya satmaktan daha mantıksız olan mıdır?Şu kabul edilmeli ki; iyi bi pazarlık dahilinde, pekala
gerçekleştirilebilecek bir eylemdir.Sonu ölüm olan bir dünyada, geri dönüşü olmayan yola girmek tam olarak budur.
Yinede bunu sakın unutmayın, masumiyetine en güvendikleriniz bile, ruhunu şeytana satmak için her an yemin etmeye hazır olanlardır...
Zehra' dan
Haftasonum her zaman ki gibi rutin, sıkıcı geçmişti. Merve ile dışarı çıkıp yine delirir gibi olduğum o çılgın cuma gecesinden sonra, bir daha asla bir sosyal aktiviteye katılmama kararı aldım.
O akşam yaşadığım şeyin etkisini hala üstümden atabilmiş değilim. Şu son iki aydır, sanırım kullandığım ilaçlar yüzünden hiç halisünasyon görmemiştim ama geçen gece, bundan daha kötüsü olmuştu. Yolun ortasında aniden bir ses duymuştum ve o sesin ona ait olduğundan kesinlikle emindim. Yalnız sorun şuydu ki; Ömer orda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
FanfictionAdını Sen Koy, içerisinde az da olsa masumiyet olduğunu düşündüğümüz karanlıkların, cok büyük yıkımlara sebebiyet veren savaşların, hiç görülmemiş bedeller ödeten fedakarlıkların, birbirleri için yaratılmış iki insanın, Zehra ve Ömer in, kalpleri de...