Miray: Gizeeeem? Gizooş?
Her sabah olduğu gibi miray erkenden uyanıp mutfaktaki yerini çoktan almıştı. Onun günlük mesaisi kendi mutfağında başlayıp kendi mutfağında bitiyordu çünkü ev arkadaşı gizem yemek yapmayı bilmediği için mutfak konusunda bütün yük kendisine kalıyordu. Hoş bu konudan asla şikayetçi değildi...
Miray: Gizeem? Seni uyandırmak yemek yapmaktan daha zor gizem! Ah gizem ah! Bide bugün dans provan var!
Miray söylenirken gizem çoktan uyanmış hatta hazırlanmıştı. Mutfaktan girerken arkadaşının söylendiğini fark etmişti genç dansçı...Gizem: Söylenme şef söylenmee
Miray: Oo dansçı kızımızda uyanmış
Gizem: Öyle oldu be canım prova beklemez biliyosun
Miray: Yeni konsept ne?
Gizem: Sürpriz gelirsen görürsün
Miray kıkırdadı bi süre çünkü arkadaşıda biliyordu asla gösterilerini kaçırmazdı...
Miray: Eh bilemiyorum ki
Gizem şakasına mirayın koluna vurdu.
Miray: Vurmasana kızım ben o kollarla para kazanıyorum
Gizem: Geliceksin dimi?
Miray: Kaçırır mıyım?
Gizem: Cık kaçırmazsınKızlar kahvaltısını şen şakrak devam ettirirken mirayın telefonu çaldı.
Gizem: Kim?
Miray: Yayın evinden arıyolar
Gizem: Yayın evinde yazar mutfakta aşçı yatakta ...
Miray: Ay sus sus gerizekalı
Gizem: Tamam tamam hadi aç şu telefonuMiray: Buyrun nihat bey?
Nihat: İyi günler miray hanım rahatsız ediyorum ama
Miray: Yok önemli değil müsaitim
Nihat: Şey biz size haber vermeyi unutmuşuz anca bugün bi imza gününüz var
Miray: Şey aslına bakarsanız bugün pek müsait değilim...
Nihat: Anlıyorum ancak çok önceden planlanmıştı maalesef asistanım size haber vermeyi unutmuşMiray telefondaki tonton amcanın sesinden de anlamıştı ne kadar mahçup olduğunu hem o kıramazdı ki insanları...
Miray: Saat kaçtaydı?
Nihat: Hay yaşa miray kızım. Saat 3te merkezin ordaki kütüphanede.
Miray: Elimden geldiğince yetişmeye çalışıcam.
Nihat: Tamam kızım sağol. İyi günler
Miray: İyi günlerMiray telefonu kapattığında gizem sorar gözlerle bakıyordu arkadaşına...
Gizem: Ne olmuş?
Miray: Bugün bittim ben!
Gizem: Noldu ki?
Miray: Akşam hotelde yemek var ona hazırlanmam lazımken öğlen 3te imza günüm olduğu ortaya çıktı az önce
Gizem: Ee on parmakta on marifet kolay değil kızım
Miray: Harika cidden harika... Bari mutfağı sen topla!
Gizem: Bakarız olabilir
Miray: Ben kaçıyorum o zaman sanada iyi provalar
Gizem: Sağol kuzucum kolay gelsin şimdidenGenç kız hemen hoteldeki yerini almıştı.
Miray: Asistan?
Miray: Burak?
Burak: Hı? Efendim miray ay yani şef
Miray: Şu biberleri jülyen yapar mısın?
Burak: Tabi şef hallediyorum
Miray: Burak? Bi derdin mi var?
Burak: Yo-yoo size öyle gelmiş
Miray: Son zamanlarda çok dalgınsın
Burak her zamanki gibi gülerek baktı miraya... Onun böyle dikkatli ve ilgili haline bayılıyordu...İdil: Duydunuz mu? Hotel el değiştirmiş
Miray: Biz işimize bakalım idil kimse bizim mutfağımıza karışamaz!
İdil: Öyle ama yeni patron kim bilir nasıl çıkacak
Miray: İdil? İşimize bakalım! Akşama yemek var sorumluluğumuzda
İdil: Tamamdır şefSaat 2.30a geldiğinde...
Miray: Saat kaç?
Burak: 2.30
Miray: Geç kaldım!
Burak: Hayırdır?
Miray: İmza günü şeyi... Kontrol sende ben kaçıyorum bi kaç saatliğineMiray belindeki havluyu burağa attı çıkmadan önce...
Burak: Buralar bana emanet!Borandan...
Türkiyeye döneli bi kaç gün olmuştu. Kendimi en iyi hissettiğim yerdeyim. Kütüphanede... Kitapların arasında gezerken yeni bi diyarın kapılarının açıldığına inanıyorum öyle ki arkadaşlığın yerini bile kitaplar almıştı hayatımda... Siz şimdi normal bi insanın arkadaşlığının daha iyi olduğunu düşünebilirsiniz ancak sizide yetiştirirlerken en iyi yönetici kimseye güvenmeyen deselerdi inanın insanlara güvenmek ne kadar zor anlardınız... Dikkatimi kalabalık çekti. Yoğun kalabalık... Ünlü bi yazarın geldiğini düşünmüştüm ilk başta ancak ellerindeki kitaplara baktığımda saçma bi yemek kitabı olduğunu fark etmem uzun zaman almadı. Şu insanlara edebi bi kitap oku desek okumazdı ama ellerinde yemek kitabı kendini gurme sanan bi tip için burda saatlerce bekliyordular! Hemde geç kalan bi gurme!
Anladığım kadarıyla 3te başlaması gereken imza günü saat 3.15 olmasına rağmen başlamamıştı. Hah! Egolu gurme seni! Allah bilir ne biçim bi heriftir!Miraydan...
Geç kalmıştım hemde 15 dakika! Hemen geldiğim gibi yerimi aldım. Zaten istanbul trafiğinde zamanında gelmem şaşırtıcı olurdu ya!
İnsanlarla konuşup onlarla fotoğraf çekiliyordum. Onları kırmamayı seviyorum...Borandan...
Ben herif merif derken kadın aşçı çıkması beni şaşırtmıştı. Ben sandım ki oktay usta gibi bi tip gelecek!
Bunca insanın bu kızda ne bulduğunu düşünmeye çalıştım ilk başta... Mükemmel gözleri mi? Hayran bakılası gülüşü? Samimiyet?
Hayatımda arkadaşlık gibi aşkada yer yoktu. Bu yüzden kafamı hemen salladım. Kalabalık yavaştan dağılmaya başlamıştı ancak biraz eğlencenin kimseye zararı olduğunu düşünmüyordum. Hem zaten onu bi daha nerde görecektim ki?
Kitap satışının olduğu yerden bi kitabını satın aldım. İsmine baktığımda gülmem genişledi... Jülyen Jülyen... Tam ona yakışır bi kitap ismi... Farklı,sıradışı,yaratıcı...
Kitabı alıp sıraya girdim.
Sıra bana geldiğinde kitabı önüne koydum. Belli ki bu sert davranışımı beklemiyordu.
Miray: Kime imzalayayım?
Melodik sesini duyduğumda sanki bi süre dünyadan kopmuştum.
Miray: Beyfendi kimin adına diyorum imzalayayım?
Boran: Boran... Boran KUZUM adına...
Miray imzayı atıp kirabı uzattığında boran gülerek baktı.
Miray: Bişey mi söyleyeceksiniz?
Boran: Umarım aşçı hanım... Umarım her yere geç kalmıyosunuzdur.
Genç kız bu kelimeleri beklemediği için hem şaşırmış hemde bu şekilde söylediği için sinirlenmişti.
Miray: Aşçı yerine şef kelimesini tercih ediyorum öncelikle bunda anlaşalım hem kirabımı gerçekten okusaydınız orda aşçılığın ne kadar kutsal olduğunu ve aşçı gibi bi kelimeyle basitleştirilmemesi gerektiğini bilirdiniz! Geç kalma mevzusuna gelirsek elimde olan bi sorun değildi! İstanbul trafiği malum!
Boran kızın bu şekilde açıklama yapmasına ve kitabı okumadığını şak diye anlamasına şaşırmıştı!
Miray zafer gülümsemesi yapmıştı zira şaşırma sırası artık borandaydı!İmza günü bittiğinde genç kız yorgunda olsa hızla hotele geçti. Yapması gereken işler bitmiyordu ki dinlenmeye zamanı olsun!
Miray: Ne alemdeyiz burak?
Burak: Herşey tamam şef merak etme!
Miray derin bi nefes aldı. Bi işini daha tamamlamanın verdiği rahatlamaydı bu!
Miray: Çok sağol burak.
Buran: Lafı olmaz. A bu arada bu akşam yeni patron gelicekmiş denetlemeye
Miray: Kim dedi?
Burak: İdil
Miray: Of bu kadar çabuk ele geçirmek zorunda değil hoteli bi rahat bıraksa ya bizi!
Burak kaş göz işareti yaparken miray anlamaya çalışıyordu.
Miray: Ne yapıyosun burak tik mi geldi?
Burak: Şef... Arkanızda yeni patron var!
Miray: Ciddi olamazsın!
Boran: Gayet ciddi!
Miray arkasını döndüğünde yeni patronunu görünce elektrik çarpmışa döndü. Boranında aşağı kalır yanı yoktu! Tabi düşündüğü gibi olmamıştı hiç bişey... O etkilendiği dik başlı kız şimdi karşısında ve emri altında çalışan bi şefti....Yeni bi kurgu... İlk bölüm... Umarım yeni başladığım hikayemi seversiniz.
Yorum ve oylarınızla desteğinizi bekliyorum. 💃🏻
Yeni kurgu yazma fikrini bana verene tabi ki ilk bölümde bi ithafta bulunmak istedim... likemanes9195 Bu kurgunun temelinde var olan biri olduğunu unutmanı istemem doğrusu🤗
Şey bide kapak yapmayı bilen biri bana ulaşabilirse benden mutlusu olmaz 🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JÜLYEN JÜLYEN AŞK!
Literatura KobiecaMiray DANER... Aşçılıkta bir dünya markası! Hatta öyle ki yazdığı bir de yemek kitabı var hemde adı JÜLYEN JÜLYEN... Peki bir aşçı nasıl aşka yakalanırdı? Boran KUZUM... İşletme konusunda masterını yurtdışında tamamlamış genç iş adamı! Kendisi göz...