Miray: Şe-şey meraba boran bey
Burak: Siz tanışıyo musunuz?
Burağın sormaktan çok sorgulayıcı ses tonunu fark ettiğinde cevabı boran verdi.
Boran: İşinize bakın!
Miray: Evet burak tanışıyoruz
Mirayın hesap vermesi boranı sinirlendirmişti. Neden o adama hesap vermek zorundaydı ki? Buna mecbur değildi! Ayrıca kendisine karşı bu kadar dik başlı olan birinin nasıl bu kadar uysal birine dönüştüğü konusunda da aklı karışmıştı. O adamla arasında bişey olma ihtimali var mıydı?
Miray: BORAN BEY?
Miray: Boran?
Miray: Ay adama bişey mi oldu acaba?
Burak: Sanmıyorum baksanıza ayakta duruyo
Miray: Neden konuşmuyo dersin?
Burak: İsterseniz ben bi dürteyim?
Miray: Yok sen işine bak
Burak: Hı hıBurak işine döndüğünde yani dönermiş gibi yaptığında miray boranı daldığı yerden nasıl çıkarabileceğini düşünüyordu.
Acaba koluna dokunup sarssa çok mu kaba olurdu? Sonuçta bi şekilde yapacaktı bunu... Oluruna bırakıp kolundan tuttuğu gibi sarstı boranı...
Miray: Boran bey?
Boran: Hı?
Miray: İyi misiniz?
Boran: İyiyim miray hanım siz işinize bakabilirsiniz bende gitsem iyi olacak
Mutfaktan çıkmadan burağada yandan bakış atmayı ihmal etmedi.Miray hızla işinin başına dönerken emirleri yağdırmaya çoktan başlamıştı.
Miray: Burak patatesleri doğra hemen!Yorucu bir gün biterken bir günün daha bitmesinin verdiği mutluluk ve işlerini tamamlamanın verdiği gurur vardı mirayda...
Miray: Hadi burak bi çay koyda yorgunluğumuzu atalım
Burak: Hay hay şefRestoran kısmında çalışan garson kızlardan ışık mutfağa geldi...
Işık: Miray abla?
Miray: Efendim ışıkcım?
Işık: İçeri çağrıyolar seni
Miray: Neden ki? Yemekleri mi beğenmemişler yoksa?
Işık: Valla bilmiyorum ki
Miray: Neyse gidince öğreniriz artık çayda kalıcak zaten bize dinlenmek haram haram
Burak: Gelince içeriz?
Miray: Bi gideyim geleyimde sonrasında bakarızMiray üstünü düzeltip içeride hangi şirketin yemeği olduğunu bilmeden salona girdi. Tek bi duygusu vardı o da tedirginlik! Ya yemeklerimi beğenmezlerse tedirginliği...
Miray: Meraba beni çağırtmışsınız?
Emre: Meraba miray hanım ben emre hisaroğlu... Hisaroğlu holdingin sahibi
Miray içinden işte başlıyoruz! Genç iş adamı sendromu... Egom tavan aman bulaşmayın tiplerinde biri daha! diye geçirmeden edemedi. Ama dışından sadece emre beyin elini sıkmakla yetindi...
Miray: Öyle mi? Memnun oldum.
Yalan! Aslında hiç memnun olmamıştı! Gerek yoktu ki böyle tiplerle tanışmaya!
Emre: Bende çok memnun oldum. Bu güzel yemeklerin böyle muhteşem birinin eseri olduğunu bilseydim daha önce çağırırdım sizi
Miray: Tüh gördünüz mü büyük kayıp olmuş!
Emre: Anlamadım?
Miray: Beni diyorum mahçup ediyosunuz.
Boran arkadaşını kontrol amaçlı yemek salonuna girdiğinde mirayın burda ne işi olduğunu düşündü ilk başta ama sonra arkadaşının kişiliği aklına gelince tepe taslarının çekildiğini hissetti. Hayır hayır bu kesinlikle kıskançlık değildi! Bu tamamen çalışanını koruma içgüdüsüydü!
O an bi ara allah belanı versin emre dediğini de inkar edemezdi tabii...Boran: Emre?
Emre: Boran?
Boran: Nasılsın bi ihtiyacın var mı demek için uğramıştım ama?
Emre: Ne kadar düşünceli bi herif öhöm arkadaşsın ama gerek yok bu güzel hanımefendi yardımcı oluyor
Boran: O hanımefendi sanırım mutfağa dönüyor öyle değil mi?
Miray: Evet boran bey ben gitsem iyi olacak
Emre: Nereye ya daha konuşuyoduk?
Boran: Benle konuş kardeşim benle! Ben taa yurtdışından geldim!
Emre: Sen kaçmıyosun ya!
Onlar böyle atışırken miray ufaktan kaçmaya başlamıştı bile... Hatta giderken borana teşekkür ederim anlamında göz bile kırpmıştı!Miray o gün iş yerinden ilk defa kaçarcasına çıkmıştı. Burakta çay için beklediği gözde şefinin böyle gitmesine pek anlam verememişti.
Miray: Gizeem ben geldiim
Gizem: Gel boncuk gel
Miray: Koyun muyum ben ya boncuk ne allah aşkına?
Gizem: Kuzucuksun sen kuzucuk
Miray: İlla bi hayvan yapıcaksın dimi?
Gizem: Sence?
Miray: Ben duşa giriyorum makarnamsı bişey yap ya da dışardan da bişeyler söyleyebilirsin
Gizem: Sen yapmıycaksın yani?
Miray: Yorgunum yemek yapmaya yemiyo bi taraflarım bu anı kaçırma derim
Gizem: Ay hemen sipariş veriyorum osman abiden
Miray: Bana bi buçuk söyle
Gizem: Oha be kızım hayvan deyince suçlu ben oluyorum
Miray: Çok konuşmaErtesi sabah miray nasıl olduysa hiç uyanmak istemedi. Ya yeni yönetici yüzünden ya da dün yaşadığı emre vakasından en olmadı dünkü yorgunluktan diye düşündü.
Bugün izin mi alsam diye düşünmeden edemedi. Hatta bi ara eli telefona gitti ama onun izin alması için yöneticiye yani borana mesaj atması ya da haber vermesi gerekiyordu ki boranın telefon numarası kendisinde yoktu bu da demek oluyodu ki yıllık izin işi şu anlık için iptal! Aklına boranın telefon numarasını alması gerektiğini not etti.Sarsık adımlarla gardolap başına geçtiğinde kendinden ödün vermeyerek en sevdiği tişörtünü giymeye karar verdi. Hatta tişörtü hayat felsefesini bile yansıtıyordu!
Kot şortunu giyip üstünede we can do it 💪🏻 yazan tişörtünü giyip içine soktu.
O gün istanbul trafiğine inat bisikletle gitmeye karar verdi.Yola çıktığı ilk yarım saatte pes etmenin eşiğindeydi genç kız! Onun neyineydi bisiklet kullanarak iş yerine gelmek? Ne güzel arabası varken kendine işkence etmek gibi bişeydi bu... Tamam bisikletleri her zaman sevmişti ama bu şehirde bisikletle ulaşım imkansız oluyordu...
Bisikletini kitleyip dönen kapıdan içeri girerken aynı kabine birde Boranın girmesi resmen hayatın kıza bi oyunuydu!
Boran: We can do it?
Miray: Beğenemediniz mi?
Boran: Yoo ondan demedim!
Miray: Neden dediniz acaba?
Boran: Demek feministsin
Miray: Evet boran bey bi sorun mu yarattı bu durum?
Boran: Ne sorunu yaratıcak sadece bu ülkede zor olmuyo mu hayat felsefen diye merak ettim
Miray: Oluyo ve ya olmuyo bu sizi ilgilendirmez!
Boran: Dediğim gibi sadece merak etmiştim ama gördüğüm kadarıyla sizin feministliğiniz anca bana işliyo
Miray: O ne demek o?
Boran: Anladığınızı düşünüyorum!Boran göz kırpıp arkasında anlamsız gözlerle bakan miray bıraktığının farkında olmadan asansöre binip kendi odasına çıktı.
Miray: Bu neydi şimdi? İşin yoksa bide bu adamdan telefon numarası iste! Allah bilir ne düşünür? Allahım sen beni nelerle sınıyosun!
Söylene söylene mutfağına doğru yol aldı genç kız...Eveet yeni bölümle karşınızdayım canlarım! Umarım beğenirsiniz. Şş benden size bi haber bu emreyle çok eğlenicez çook 😄
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum! Unutmayın ben bu hikayeyi kısa bi hikaye olarak tasarladım ve bölüm sayısının uzun olması sizin elinizde 🤗
![](https://img.wattpad.com/cover/117566997-288-k177588.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JÜLYEN JÜLYEN AŞK!
ChickLitMiray DANER... Aşçılıkta bir dünya markası! Hatta öyle ki yazdığı bir de yemek kitabı var hemde adı JÜLYEN JÜLYEN... Peki bir aşçı nasıl aşka yakalanırdı? Boran KUZUM... İşletme konusunda masterını yurtdışında tamamlamış genç iş adamı! Kendisi göz...