Bölüm 1

529 96 46
                                    

Güneş ışıkları artık kendini belli ederken otobüs durağında otobüs bekliyordum.Sabah sabah otobüs beklemek çok sıkıcıydı saat daha 07.00'dı.Otobüs geldiğinde herkes gibi bende kartımı okutup bindim.Yarım saat süren yolculuk boyunca şarkı dinlemiştim.Okula girer girmez mutlu oldum ben okulu seviyordum ve bu koleji kazanmak için çok uğraşmıştım.Sonunda buradaydım işte.Yeni arkadaşlar edinip mutlu olacaktım en çok da buna seviniyordum.Eski okulumda çalışkan ve güzel olduğum için hep sevilmeyen kızdım.Sınıfa girdiğimde herkes bana bakıyordu.Ben de kibarca herkese gülümseyip boş bir yere oturdum.İlk ders tarihti.Ders sonunda tahtaya çıkıp kendimi tanıttım"Arkadaşlar ben Gizem tanışmak isteyen varsa tanışabiliriz"dedim.Sonra da kantine gidip bir masaya oturdum.Yanıma 2 tane kız geldi.Tanışmak istediklerini söylediler.Sarışın mavi gözlü sarı saçlı ve orta boylu olan"Ben Deniz"dedi.Buğday tenli saçları ve gözleri kahverengi olan ise"Bende İlayda"dedi."Bende Gizem.Tanıştığımıza memnun oldum"deyip sarıldım.Baya şaşırdılar ama onlarda sarıldılar.Sınıfa gittik ve öğle arasına kadar dışarı çıkmadım.Öğle arasında arka bahçede tek başıma oturuyordum şarkı dinliyordum:


(Gizem'in en sevdiği şarkı)

Bu şarkı bana hep o günü hatırlatıyordu.6 yıl önce yaşadıklarım gözümün önüne geliyordu.Gerçi aklımdan hiç çıkmıyordu ki.Çok kötüydü hiç bir şey bilmiyordum daha 9 yaşındaydım ya.Daha çocuktum.Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı.Kendimi daha fazla sıkamadım ve gözyaşlarımı serbest bıraktım.Şarkıyı baştan açıp tekrar tekrar dinliyordum.Gözyaşlarım su damlatan bir musluk gibi yavaş yavaş durmadan akıyordu.Ama ben tamir olamazdım.Doktorlar insanların vücudundaki yaraları sarıp iyileştiriyor peki ruhundaki yaraları nasıl iyileştirecekler?Hangi doktor ruhumuzdaki yaraları iyileştirebilir ki?Hiç bir doktor iyileştiremez değil mi?Ailem arkadaşlarım hepsini çok seviyorum onlarda beni seviyor o yüzden yıkılmak yok üzülmek yok Gizem deyip kalktım.Sınıfa çıktığımda İlayda ve Deniz beni yanlarına çağırdılar."Gizem bundan sonra bizimle otur bak çantanı arkaya koyabilirsin"dedi İlayda.Bende"Çok teşekkür ederim kızlar"deyip arkada az bir şey güneş ışığı alan sıraya geçtim.Sınıf sessizdi çünkü bugün konferans salonunda okulun şarkı grubunun ufak bir konseri varmış kızlar öyle dedi.Aslında sesleri güzelmiş ama bugün önemli dersler olduğu için inemezdim.Çok sıkıcı bir ders daha bitmişti çok şükür.Elimde test kitabımla matematik öğretmenini arıyordum koridorda.Gözüm soruda olduğu için önümü göremedim ve bir şeye çarptım.Ben kafamı kaldırıp özür dileyecekken çocukla aynı anda özür diledik."Ben Gizem"deyip elimi uzattım.O da"Ben Berk"dedi ve elimi sıktı.Sarı saçlı yeşil gözlü uzun boylu ve yakışıklı bir çocuktu.Ay ben hala çocuğa mı bakıyorum."Tanıştığımıza memnun oldum da matematik öğretmenini gördün mü?"dedim."Evet az önce öğretmenler odasına gidiyordu"dedi.Teşekkür edip ayrıldım yanından.Sınıfa geri döndüğümde öğretmen daha gelmemişti.Bu son dersti sonra en sevdiğim yere gidecektim.Ders çıkışında kızlar bir şeyler yapmak istediklerini söylediler bende yarım saat sonra onlara katılabileceğimi söyleyip vedalaştım.Yürüyerek 10 dakika da uçuruma gelmiştim.Okul ve uçurum yakındı.Uçurumun ucuna oturup çantamı da yanıma aldım.İçinden en sevdiğim defterim olan söz yazdığım defteri çıkardım 15 dakika söz yazdım içine.Aklıma ne kadar söz geliyorsa yazdım.Sonra ayağa kalktım daha güneş batmamıştı çok güzel bir manzara duruyordu önümde.Kollarımı sonuna kadar açıp gözlerimi kapattım.Tam uçurumun ucundaydım.

Uçurumdaki YalnızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin