-Gizem'den-
Okulun çatısına baktığımda gördüğüm kişilerle öylece kaldım. Gizay çatının ucunda ağlıyor, Giray ise onun yanında duruyordu. Hadi Gizay bir akılla çıkmış oraya Giray akıllısı ne yapıyor acaba? Afra'ya baktığımda ağlamamak için kendini sıktığını gördüm. Sanırım beklemediği bir manzaraydı. Müdür yardımcıları olayı duymuş ve hemen Gizay'ın ailesine haber vermişti. Böyle boş boş durup Gizay'ın ağlayışını izlemek canımı sıkıyordu. Belki bir kaç gün önce tanımıştım onu ama sanki yıllardır tanıyormuş gibi hissediyordum. Afra'ya sakin olması gerektiğine dair bir kaç şey söyleyip sıkıca sarıldım ve daha sonra merdivenleri hızla çıkmaya başladım. Çatıya geldiğimde Gizay beni fark etti ve gülümsedi. Hem ağlayıp hem gülecek kadar güçlü bir kızdı o. Giray'a oradan inmezse Afra'nın onu terk edeceğini söyledim. Giray'ın gözleri büyüdü önce sonra hemen indi. "Giray, sen şimdi aşağıya in ve sarılman gereken kişiye sarıl" dedim. Gizay boş boş bana bakıyordu. Gözleri kızarmıştı ve beyaz olan teni biraz daha solmuştu.
"Gizay, bak ne konuştunuz bilmiyorum. Ama emin ol intihar etmeye değmez. Hiç bir şey senin canından kıymetli olamaz. Şimdi oradan atlarsan ne olacak hiç düşündün mü? Başta annen ve baban çok üzülecek. Sonra ikizini bulamayacaksın. İnan bana Giray seni üzmek ya da kırmak için yapmadı bunu. Eğer oradan inersen oturup düzgünce konuşacağız bunu. Bak, ikizini bulmana yardım edeceğim. Hadi in oradan. Seni sevenleri üzecek bir kız değilsin sen."
Umarım iner oradan diye içimden geçirirken arkadan bir ses geldi. Bir erkek sesi!
"Gizay belki çok bencilce belki zamanı değil ama ben daha sana aşkımı itiraf edecektim. Seninle çok güzel hayallerim vardı. Hadi in oradan. Hem ailen aşağıda seni bekliyor. Ve...ve ikizinin kim olduğunu söyleyeceklermiş. Hadi in güzelim."
Emir değil miydi bu? Gizay sanki arada kalmış gibiydi. Emir boşluğundan faydalanıp yanına yaklaştı ve elinden tutup kendine çekti. Gizay'ı oradan indirmesine sevinmiştim. Emir'in, Gizay'ı sakinleştirmek için sarıldığını görünce muzipçe sırıtıp sınıfıma gitmeye başladım.
Öğle arasından sonra sakin bir şekilde dersleri işlemiştik. Ve şu an eve dönüyorduk. Hep beraber yürümeye karar vermiştik. Yarın okul yoktu ve biz de toplanıp bir şeyler yapmayı düşünüyorduk. Sinema ya da lunaparka gidecektik. Benim tercihim lunaparktan yanaydı. Berk, Umut, Kaya ve Gizay lunapark demişti; Deniz, İlayda, Ece ve Emir ise sinema demişti. Hepsinin bakışı bana dönünce "Lunaparka gidelim bence hem sahile de yakın temiz hava almış oluruz." dedim. Ve lunaparka gitmeye karar verdik.
***Ertesi gün(Cumartesi)***
Arkadaşlarımla öğlen 2'de buluşacağımız için geç kalkmıştım. Annem de geç kalkmıştı. Beraber kahvaltı yaparken aklıma dün okulda olanları anlatmadığım gelmişti. Anneme olayı kısaca anlatınca annemin elindeki çatal birden yere düşmüştü. Annemde bir şeyler vardı ama ne olduğunu şimdilik bulamamıştım. Gizay'dan bahsedince böyle oluyordu. Annemi sıkmamak için bir şey sormadım ve sessizce kahvaltımı yaptım. Babam bugün erken çıkmıştı sanırım önemli bir işi vardı. Annemin yanağından öpüp masadan kalktım ve hazırlanmaya gittim. Ne giymeliyim diye düşünürken bu soğukta etek ya da elbise giyemeyeceğim aklıma geldi. Hava çok soğuk olmadığı için yanıma ceket almayacaktım. Saçlarımı da tarayıp şapka taktım ve hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumdaki Yalnızlık
Teen FictionHer insan yalnızlıktan korkmaz mı? Ben de korkuyordum ama yalnız olmak bana iyi de geliyordu. Sakladığım çok şey vardı. Kimseye sırrımı vermezdim ve vermem de. Çünkü bir tek kendime güvenirdim ta ki o zamana kadar. Peki 9 yaşındayken yaşadıklarım k...