Sevgili okurlarım Ege, Gizem'e tecavüz eden kişi. Ece'de onun kardeşi ve Gizem'in arkadaşı.
Karşımdaki kim miydi? Karşımdaki hayatımı mahveden kişinin kardeşi aynı zamanda çocukluk arkadaşım Ece'ydi. Çok değişmiş. Gerçi uzun zamandır görmüyoruz birbirimizi. O bana neden üzgün gibi bakıyor ki? Ağladığım ve bu yüzden gözlerimin kızarmış olabileceği aklıma gelince hemen arkama dönüp kurumuş gözyaşlarımı ve göz kapaklarımı kazağımın kollarına sildim. Daha sonra gidip Ece'ye sıkıca sarıldım, o da bana sardı kollarını. Ece'yi çok seviyordum ama o olaydan sonra uzak durmak zorunda kalmıştım. Ayrıldığımızda bana hala üzgün bakıyordu. Yoksa... Yoksa Ege her şeyi söylemiş miydi? N'olur söylememiş olsun. "Nasılsın Gizem?" diye tereddütle sordu Ece. "İyiyim canım. Sen nasılsın?" dediğimde önce tuhaf bir şey söylemişim gibi baktı bana ama sonra "İyiyim ben de. Çok özledim seni. Aslında sınıfına geliyordum ama seni hem ağlayıp hem koşarken görünce gelmek istedim. Ayrıca hiç iyi durmuyorsun sen." dediğinde biraz da olsa rahatlamıştım. Sonuçta gerçekleri öğrenip de benim yüzümden abisine cephe almasını istemem. Çok iyi anlaşan abi ile kardeşin arasına girmek istemem. Yüzüme endişeyle bakan Ece'ye "İyiyim ya. Hadi gel okula gidelim." dedim. Beni başını sallayarak onayladı. Yan yana sessizce yürümeye başladık. Öğle arası olduğu için derse geç kalmayacağımızı biliyorduk bu yüzden acele etmeden gidiyorduk. Ece birden sessizliği bozdu "Biz o mahalleden taşındıktan sonra en çok abim değişti Gizem. Herkese yardım etmeye başladı. Her şeyi sevmeye başladı. Normalde odasından çıkmayan ve çıktığında da sessizce duran abim artık her gün yemek vakti masa da oluyor ve bizimle beraber yemek yiyor. Bu çok şaşırtıcı değil mi? Annem ve babam hiç değişmedi hala aynılar. Ben değişmiş miyim sence?" sorduğu soruyla daldığım yerlerden çıktım ve cevap verdim. "Dış görünüş olarak değişmişsin ama bence huy ve davranışların değişmemiş. Peki ben değişmiş miyim Ece?" söylediğim şeye hafif tebessüm ettikten sonra "Dış görünüşün baya değişmiş demek isterdim ama sen 9 yaşındayken de çok güzeldin hala da çok güzelsin yeşil gözlü güneşim." dedi ve aynı anda kahkaha atmaya başladık.
"Ece ya ne zaman şunu demekten vazgeçeceksin?" diye mızmızlandım. Tabii ki de yalandan mızmızlanıyordum. Aslında bana yeşil gözlü güneşim demesini seviyordum. "Sanırım hiç vazgeçmeyeceğim yeşil gözlü güneşim." dediğinde ona bakıp gülümsedim. Bu kız çok enerjik, güzel, akıllı ve arkadaş canlısıydı. Ki hala da öyle hiç değişmemiş. Okula gelmiştik sonunda. Öğle arası bitmemiş olacak ki öğrenciler hala bahçe de ve kantinde oturuyordu. Aklıma gelen fikirle Ece'nin bileğine yapıştım ve çekiştirmeye başladım. "Ya Gizem bıraksana. Ay düşeceğim be. Gözlüğüm kaydı ya düzeltemiyorum." diye söylenmeye başlayınca "Yahu bir sus kızım. Seni kaçırıyorum işte sevin biraz. Evde kalmaktan kurtulacaksın." dediğimde boşta kalan eliyle saçını arkaya doğru savurdu "Ben evde kalmayacağım ki." dedi. Ona doğu dönüp "Evet bu gidişle Ayşe teyze seni evden atacak sokakta kalacaksın." dediğimde hafiften gözleri büyüdü. İlayda ve Deniz'in olduğu masayı bulunca hızlı hızlı oraya doğru yürümeye başladım. Şaşırtıcı ama Ece'de susmuştu. Bir sandalye çekip önce Ece'yi oturttum. Sonra başka bir sandalye çekip ben oturdum. Deniz "Kanka sen lavaboya tek gitmiştin bu da yanında promosyon olarak mı geldi?" dedi. İlayda'da onu onaylayıp "Yoksa sürpiz yumurtadan falan mı çıktı bu?" dedi. İkisine de baktım önce sonra "Yok kızlar ikisi de değil. O benim çocukluk arkadaşım Ece. Ve artık o da bu okulda okuyor. Ece bak bunlar da Deniz ve İlayda. Benim en yanık arkadaşlarım. İstersen bizimle takılabilirsin." dediğimde gözlüğünü önce hafif indirip kızlara baktı sonra gözlüğünü geri normal haline getirip ıslık çaldı. "Kızlar ben Ece. Ama siz istediğiniz şekilde seslenebilirsiniz. Gizem sen bunları nereden buldun yavrum? Gökten mi düştüler? Baksana meteor gibiler maşallah." dediğinde Deniz, İlayda ve ben gülmeye başladık. "Yok canım. Ben onları okulun ilk günü okulda buldum." dedim ve yüzü asıldı biraz. Sonra geri gülmeye başladı "Neyse ya hala geç kalmış sayılmam. Hadi gelin evlenelim kızlar. Ben ikinize de ilk görüşte aşık oldum." dediğinde kızlarla beraber daha çok gülmeye başladık. O sırada arkadan bir erkek sesi geldi. "Deniz'imi kimselere vermem benim o!" dedi erkek sesi. O tarafa dönünce Umut olduğunu gördüm. Yanında da Berk vardı. Deniz "Off yine geldi ya. Kurtulamayacak mıyım bundan ben?" dediğinde göz ucuyla ona baktım ve biraz bıkmış biraz sevinmiş olduğunu gördüm. Neyse bu akşam bunların aralarını yapmakta bana düşüyordu. Gene iş başa düştü ya. Tam ben bunları düşünürken öğle arasının bittiğini belirten zil çaldı. Biz de masadan kalkıp sınıfa çıktık. Ece de bizim sınıftaydı ve benim yanımda o oturuyordu. Buna sevinmiştim işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumdaki Yalnızlık
JugendliteraturHer insan yalnızlıktan korkmaz mı? Ben de korkuyordum ama yalnız olmak bana iyi de geliyordu. Sakladığım çok şey vardı. Kimseye sırrımı vermezdim ve vermem de. Çünkü bir tek kendime güvenirdim ta ki o zamana kadar. Peki 9 yaşındayken yaşadıklarım k...