Namjoon, Jin'i ve Serie'yi koltuğa oturtmuştu. Elindeki fırçayla Jin'in suratına vuruyor sonra biraz uzaklaşıp inceliyordu.
Jungkook buzdolabından süt çıkardı ve bardağa döktü. Bir yandan da koltuktaki komik görüntüyü izliyordu.
Tae odanın bir köşesine yansıtılmış bilgisayar ekranında acıklı bir diziyi ağlamaklı bir ifadeyle izliyordu. Jungkook ona baktığında gülmesini tutamadı. Herkes bir acayipti.
Namjoon son bir kez daha Jin'den uzaklaştığında masadaki aynayı çocuğun eline tutuşturdu.
Serie şaşkın gözlerle yanında oturan adama bakıyordu. Jin grubun en büyüğü ve en şaşkolozuydu.
Bir anda " Namjoon!" diye bağırdı. Aynayı farklı açılarla tutup yüzüne bakıyor, bir yandan da yanaklarına, gözaltlarına dokunuyordu. " Beni batılı yaptın!"
Namjoon elini beline koymuş gururla eserine bakıyordu. " Zaten amacımız bu değil miydi?"
Serie sanki yanında gerçekten batılı bir adam oturuyormuş gibi Jin'e kötü kötü bakıyordu.
Namjoon bu sefer makyaj malzemeleriyle Serie'nin karşısına oturdu.
O an Myung Hae salona girdi. Ardında da Ho Seok. Kahkahalar atarak Jin'e baktılar. Hae o kadar çok gülmüştü ki düşmemek için Ho Seok'a tutundu.
Ho Seok onun bu hareketlerinden hiç rahatsız değildi çünkü onu güzel bir kadın olarak değil, şen şakrak bir kız kardeş olarak görüyordu.
Kız sonradan Serie'nin başında dikilip " Yüzüne dokunmama izin vermiyordun! Namjoon makyaj yapıyor bakıyorum!" Bir süre de kızın başında güldü.
Serie dişlerini sıkmıştı ama o da gülmek üzereydi.
Mutfaktaki tezgahın arkasında ayakta durup, bir şişe sütü bitiren Jungkook " Bu makyaj işi ne için?" diye sordu.
Yoongi her zamanki sessiz adımlarıyla Jungkook'un yanına gelmişti. Bir beş dakikadır yanı başında olan adamı fark etmeyen çocuk Yoongi konuşunca yerinden sıçradı.
Yoongi bitmiş süt kutusunu elinde sallayıp çöpe fırlattı. Düz bir sesle " Lee Hyunwon'un doktora ihtiyacı olabilir mi diye."
Namjoon Serie'nin yüzü üzerinde uğraşmaya devam ediyordu. " Kılık değiştirip doktor ve hemşire gibi evine gidecekler. Adam yaşıyorsa öldürürler, ölüyse de geri gelirler."
Jungkook kaşlarını çattı. " Ama..." Planda bir eksik var gibiydi. " Eğer adam hasta değilse doktoru neden eve alsınlar?"
Tae'nin döner sandalyesini tutmuş, ekrandaki diziyi izleyen Ho Seok gözlerini ona çevirmeden " Bir organ mafyasının her zaman doktora ihtiyacı vardır."
Yoongi yine hiç ses çıkarmadan ortadan kaybolmuştu. O kadar hafif yürürdü ki, yürüdüğünü kendisi bile duymazdı.
Jang Mi'nin kapısı sonuna kadar açık duran odasının önünden hızla geçti. Sonra başını kapıdan çıkarıp kıza baktı. Gülümsüyordu.
" Nasılsın Jang Mi?"
Kız bıçaklarını yorganın üzerine dizmiş, hasta haliyle hepsini keskinleştiriyordu. Ona hep böyle ilgili davranan Yoongi'ye gülümsedi. " İyiyim oppa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERCOVER
Hành độngDünya... Artık bildiğimiz dünya değil... İç içe geçmiş yüz halka... Gelişmiş teknolojiler, baskı altındaki bir halk... Ve kendi halkını korumak için savaşan on kişi... ((bu hikayede bts üyeleri bulunmaktadır)) [3 kişi tarafından yazılmaktadır]