UNDERCOVER

Hata

"Bu evde hiçbir şey saklı kalmaz."

Taehyung gülüyordu. Fakat Namjoon'un aniden odayı terk etmesiyle birlikte gülmeyi kesti. Gülenlerin her biri sus pus olmuştu şimdi.
Jangmi de ağır adımlarla kalkıp odasına yürürken, kapı eşiğinde duran Myung Hae bakışlarını Jimin'in üzerine dikmişti.

"İyi halt ettin gerizekalı." Serie aniden çıkıştı. Kimse ondan böyle bir çıkış beklemiyordu, başta Taehyung olmak üzere herkes ona dönmüştü şimdi.
"İnsanların duygularıyla eğlenmek hoşuna mı gitti?"

"Hey, çıkışma çocuğa." Yoongi araya girmek istediğinde, Serie sol eliyle onu kenara itip ağlamaklı bir hal alan çocuğa doğru adımladı.
"Bu yaptığın... Berbattı Taehyung!"
"No-ona." Küçük olan mırıldandı. "Be-ben özür-"
"Benden değil." Serie sert bir sesle söyledi. "Duygularını alay konusu edip herkesin önünde küçük düşürdüğün Namjoon'dan özür dileyeceksin."
"Serie haklı." Myung Hae mırıldandı onun ardından. "Bu hoş değildi. Hem de hiç biri."
Gözleri Jimin ile buluştuğunda, kız bakışlarını kaçırdı. Gördüğü görüntüler gözünün önünden gitmiyordu bir türlü.

"Namjoon'un ne kadar kırıldığını tahmin edebiliyor musun sen?" Serie kontrolsüzce sesini yükselttiğinde, Yoongi ikinci kez girdi araya.
"Yoon Serie, yeter."
"Kes sesini!" Genç kız ona dönüp bağırdığında, herkes ikinci kez sus pus oldu. Taehyung ne denli büyük bir hata yaptığını farkına varmıştı. Neredeyse ağlayacaktı.
"Sen ne biliyorsun ki?" Yoongi ukalaca sordu. "Onun ne hissettiğini nereden bileceksin de, çocuğa çıkışıyorsun? Hatasını anladı işte."
Serie öfkeli gözlerini onun gözlerine değdirdiğinde, Yoongi daha önce hiç görmediği bir ifadeyi görmüştü kızın öfkeli irislerinde.
"Esas sen ne biliyorsun ki?" Mırıldandı Serie. Ardından diğerlerine hiçbir şekilde bakmadan kapıya yürüdü. Myung Hae'yi de kolundan tutup sürüklerken, küçük olan meraklı bakışlarını onun üzerine salmıştı bile.
"O ne demekti öyle?"
"Hae, başım ağrıdı biraz duralım olur mu?"

Az önceki öfkesinden eser kalmayan Serie, meraklı Myung Hae ile birlikte Jangmi'nin odasına girdiğinde kızı yatağında bulmuşlardı.
Dizlerini kendine çekmiş öylece oturuyordu Jangmi.
Mutsuzdu. Namjoon'un gözlerindeki hayal kırıklığını ikinci kez gördüğü için mutsuzdu ve Taehyung'un hareketi gerçekten onu üzmüştü.
"Taehyung'a iyi bir azar çektim." Serie yatağa oturup elini kızın dizine koyarken, Myung Hae çoktan yatağa tırmanıp Jangmi'nin yanındaki boşluğa kurulmuştu bile. Bir kedi misali büyük olana sırnaşıp ellerini onun beline doladı nazikçe.
"Duydum." Mırıldandı Jangmi. "Ağlatmadın değil mi, o çok üzülür biliyorsun."
"Neredeyse ağlayacaktı, hatırlatma ben de üzülüyorum." Serie belki de ilk kez açık sözlüydü duyguları konusunda. Diğer ikisi de bunu farkına varmış olacaktı ki, ona şaşkın şaşkın bakıyorlardı.

"Robota benziyor olabilirim ama ben de insanım." Mırıldandı Serie. Fakat daha fazlasını yapabilecek güçte değildi. Acilen konuyu saptırması gerekiyordu, fakat buna bile gücü yoktu. Onun yerine Myung Hae üstlendi görevi.
"Öküz Jimin'in yaptığını gördünüz değil mi?" Kız yapmacık bir öfkeyle söylendi. "Bana taktı kafayı ruh hastası!"
"Sana kolay lokma demesi beni sinirlendiriyor." Jangmi ona dönerken, Serie de onayladı.
"Bir kaşık suda boğasım var o veledi."
"Bir şeyler yapmam şart."
"Onu yanılt Hae." Jangmi söyledi. Devamını feminist duyguları kabaran Serie getirmişti.
"Onu süründür. Sana kolay lokma dediğine bin pişman olsun." Ardından parmağını kızın yüzüne doğrulttu Serie. "Bana bak kızım, eğer o çocukla cilveleşirsen seni de boğarım."
"Aynen, göster ama elletme." Jangmi söyledikten hemen sonra durdu. "Hayır, gösterme de elletme de!"
Kız hevesle başını salladı. "Sen görürsün Park Jimin."

"Bu arada." Uzun süren sessizliğin ardından, Serie utana sıkıla konuştu. "Yemekte Yoongi'nin sana dedikleri hakkında."
Jangmi yüzünde beliren hayal kırıklığı ile ona bakarken, Serie tekrar bacağını okşadı kızın.
"Öyle demek istemedi. Çabuk iyileşmen ve güçlenmen için söylemişti ama eline yüzüne bulaştırdı."
"Sen nereden biliyorsun?"
Serie durdu. Nereden bildiği hakkında bir fikri yoktu. Bakışlarını kaçırıp duvara bakarken mırıldandı. "Sadece... Öyle hissettim."