Tek Başına

22 4 0
                                    

Myung Hae önce ellerini yumruk yapıp kapıya vurmak istedi... Sonra vazgeçti ve kulpu çevirdi. Küçük odanın bir duvarını kaplayan bıçaklara baktı. Katanaların durması gereken askılık boştu. Bıçakların çoğu da ortada yoktu.

Hae yatakta yatan kıza yaklaştı. Siyah saçları yastığın üzerine yayılmıştı. Rengi çekilmiş dudaklarını sıkmıştı, canı acıyor gibiydi.

Günlerdir uyuyordu. Seok Jin arada bir odaya girip pansuman yapıyor, güçten düşmemesi için serum takıyordu.

Hae getirdiği bir kase çorbayı kızın başucundaki şifonyere koydu. İçemeyeceğini bile bile her gece çorba yapıp, soğuyana kadar kızın başında bekliyordu. Uyanırsa içer diye...

Hae arkadaşının parmağını tuttu ve sargı bezinin üzerindeki kana baktı.

Birbirlerine verdikleri değer, göreve verdikleri değer kadar fazlaydı. Doğu insanı, doğu insanını ne olursa olsun bırakmazdı. Hele kız kardeş gibi büyüyen, en zor zamanlarda birbirlerine tutunan bu ikisi...

Bekleyiş çok uzun sürmüştü ve evdeki kimse başka bir operasyona gitmiyordu. Herkes... Her gün evdeydi.

Serie dışında.

***

Tae küçük bilgisayarının karşısına oturmuştu. Koltukta yatıyordu çünkü birkaç hafta önce odasını satmıştı. Bacaklarını karnına çekmiş, battaniyesini de dizlerine örtmüştü. Salon... Onun yatak odasıydı.

Ailesi en zengin olan ekip üyesi oydu. On beşinci bölgede doğmuştu. Teknolojik aletler üreten fabrikaların çok olduğu sanayi bölgesinde...

İlk on beş bölgede tek iş imkânı, çiftçilik ve hayvancılıktı. Kimsenin kendi toprağı yoktu tabi... Kime ait olduğunu bilmedikleri toprakları sürüp ekin toplar, hayvanları otlatırlardı.

Sonrasında yirmi bölgede fabrikalar başlıyordu. Tekstil, teknoloji ve daha birçoğu...

Tae'nin babası da bu fabrikalardan birinde çalışırdı. Birlikle bağlantısı yoktu ama haberlerde gördüğü haberler karşısında mutlu olurdu. Bu haberler de genelde birliğin, devlete karşı kazandığı başarılarla ilgili, terör haberleriydi.

Terör... Baştakilerin terör dediği, fakirlerin zenginleşiyor, zenginlerin işlerinin yarım aklıyor olmasıydı.

Ekipteki herkes hep iç bölgelere gitmeye çalışmıştı ama Tae evden kaçıp onların, birliğin olduğu tarafa, dış tarafa gitmişti. Bunu yapmak için para ödemesi de gerekmiyordu nasılsa. Hatta dışarı doğru gittikçe, cebindeki para fazla gelmeye başlamıştı.

Babası polislere haber vermemişti çünkü oğluyla gurur duyuyordu. Hatta birliğe girdikten sonra, babası bağış yapmaya bile başlamıştı. Kendi de kıt kanaat geçiniyor olsa da... Dış bölgedeki insanlar daha zor durumdaydı çünkü.

Birlik onu aldığında Tae on altısındaydı. Şimdi ise, yirmi olmuştu.

Zengin bir bölgede doğduğu için şanslı ve donanımlıydı ama halkına fayda sağlamayı seçmişti. Zengin olmak her şeyi belirlemiyordu.

Diğer ekip üyelerinin ise doğum kaydı ilk on beş bölgedeydi.

Gerçi, Yoongi'nin hangi bölgeden olduğunu kimse bilmiyordu. Kimseye anlatmazdı. Namjoon'a bile...

UNDERCOVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin