Gözleri sehpada duran dijital saate ilişti ilk önce. Ardından da camın kenarından dışarıyı izleyen Seokjin'e baktı.
"Gelmiş olmaları lazımdı." Dedi Namjoon oturduğu yerden kalkarken. Eve büyük bir sessizlik hakimdi. Hoseok, Yoongi ve Serie hala dönmemişti. Henüz Jangmi olayı tazeliğini koruduğundan, her biri arkadaşlarının başına bir şey gelecek korkusu taşıyordu yüreğinde.
Myung Hae ayağa kalktı. "Böyle durmasak mı?"
"Gidelim." Jimin anında onaylarken, Jungkook da ikilinin ardından kalkmıştı.
"Oturun oturduğunuz yerde." Namjoon ile Jangmi aynı anda söylediklerinde, kız anında başını öne eğdi. Onunla konuşmaya hala utanıyordu, yüz yüze gelmeye de öyle."Ama hyung başlarına bir şey-"
Aniden açılan kapıyla sözleri yarıda kalan Jungkook, hızla oraya döndü, tıpkı diğerleri gibi.
"Ne oldu?"Yoongi'nin kucağındaki Serie'yi görmek her birinde yeni bir endişe filizlenmesine sebep olurken, Hoseok önlerine geçip çantaları masaya bıraktı. Bu sırada Yoongi konuşmuştu.
"Bir şey yok, ufak bir sarsıntı yaşadı hepsi bu." Ardından kucağındaki kızın odasına yöneldi. Serie yol boyu onun kucağındaydı. Bir ara kendine gelir gibi olmuştu fakat kısa süre sonra 'Ölüyorum' diye mırıldanarak tekrar karanlığa boğulmuştu.
Genç adamsa onu daha sıkı sarmaktan başka bir şey yapamamıştı.Kızı yatağına bırakıp gözünün önüne gelen saçları çekti ilk önce. Ardından yatağın kenarına oturdu. Bir şeyler demesi gerektiğini hissediyordu ama ne demesi gerektiğinden emin değildi. Sustu.
Onu ilk kez böyle gördüğü için epey bir şaşkındı. Kalbinde anlamlandıramadığı bir endişe taşırken, Jangmi ile Myung Hae girmişti odaya.
"O iyi mi?" Kızlardan küçük olanı sorduğunda, Yoongi başıyla onayladı.
"Ne oldu peki?" Jangmi'ydi bu sefer ki. Endişe dolu bakışlarını Serie'nin soluk yüzünde gezdirirken, Yoongi'ye sormuştu. "O nasıl bu hale geldi?"
"Bunu bana siz anlatacaksınız."İki kız anlamaz bir şekilde ona bakarken, Yoongi asansörde olanlardan bahsetmek yerine, kızın geçmişte herhangi bir travma yaşayıp yaşamadığını sormayı tercih etti.
"Ben sanırım biliyorum." Myung Hae mırıldandığında, Yoongi ona dönmüştü. "Ama anlatmam doğru olmayabilir."
"Bak, ona yardım edebilmem için bunu bilmem şart. Onu hiç böyle görmemiştim. Bu yüzden ufaklık, derhal bildiklerini anlat."
Myung Hae pes etti. Yoongi'den sır çıkmayacağını biliyordu. Jangmi'den de onay alınca anlatmaya başladı.
Hikaye, çok eskiye dayanıyordu. Serie birliğe alındığında, kız kardeşini kaçıran kadın tacirlerinin mekanını tek başına basmak üzereydi. Fakat onu durdurmuşlardı.
Tabii, Yoon Serie'yi durdurmak sandıkları kadar kolay değildi. Serie, bir gece birlikten ayrılıp tekrar mekana gitti. Kız kardeşini de, oradaki kızları da kurtarmaya yemin etmişti."İşte ben o zaman gördüm onu." Myung Hae mırıldandı. Buraya kadar olanları herkes biliyordu ama hikayenin gerisini Myung Hae ve Jangmi hariç kimse duymamıştı.
"İçeri sızdığı sırada karşılaştık. Bana kız kardeşini tanıyıp tanımadığını sormuştu. Onu oraya götürecektim ama Daniel çıktı karşımıza."
Bu sefer Jangmi'ye döndü Myung Hae, bir şeyler anlatmaya çalışırcasına. "Daniel ile Serie önceden tanışıyormuş."
Fakat Yoongi'de anlamıştı. Saf ayağına yatıp anlamamış gibi yapmayı sürdürürken, genç kız devam etmişti.
"Onu hücrelerden birine kapattı. Ne kadar süre orada kaldığından emin değilim ama bayağı işkence gördüğünü biliyorum. Karanlık ve soğuk olduğunu bağırıp duruyordu. Günler sonra sesi kesildi. Daniel onu çıkardı ve kadınlardan birine emanet edip iyileştirilmesini söyledi. Onu da sattı sonra. Göz göre göre Serie'yi birine sattı. Tabii Serie durur mu, iyileştiği an kaçtı oradan. Nasıl yaptı bilmiyorum. O gördüğüm en güçlü insan olabilir. Daniel onu çıkardığında durumu sahiden çok kötüydü, hatırlıyorum. Unutmam mümkün bile değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERCOVER
ActionDünya... Artık bildiğimiz dünya değil... İç içe geçmiş yüz halka... Gelişmiş teknolojiler, baskı altındaki bir halk... Ve kendi halkını korumak için savaşan on kişi... ((bu hikayede bts üyeleri bulunmaktadır)) [3 kişi tarafından yazılmaktadır]