Gözlerini bile kırpmadığı gece sabahına kavuştuğunda, Serie doğruldu.
Uyumamıştı. Daha doğrusu uyuyamamıştı. Kız kardeşinin görüntüsü gözlerinin önünden gitmemişti ki bir türlü."Kendine gel." Kollarına vurup söylendi. Hatta kendini bile tokatladı. Fakat boğazındaki yumru gitmiyordu. Gözleri hala yanıyor, bütün geceyi uykusuz ve ağlayarak geçirmenin acısını şimdi yaşıyordu.
"Serie, kahvaltı hazır." Myung Hae odaya girdiğinde, gülen yüzü solmuştu. Dehşetle baktı arkadaşının çöken yüzüne.
"Bakma öyle, uyuyamadım."
"Hadi güzelce yemeğini ye sonra talime kadar uyursun."Ne talimi olduğunu Serie bilmiyordu. Dün gece Namjoon konuşmasını bitirir bitirmez ayrılmıştı oradan.
"Yemeyeceğim, git."
Myung Hae ısrar etmedi fakat pes etmiş de değildi. Masanın etrafındakilere göz atıp ellerini beline yerleştirdi."Serie yemeyeceğim diye ısrar ediyor."
"Ben ne diyorum bu kız ne yapıyor ya." Namjoon ayağa kalkmaya yeltendiğinde Jangmi kolundan tuttu. Tamamen bilinçsiz bir hareketti fakat ikisi de elektrik şoku yemiş gibi çekilmişti."Kardeşi öldü." Jangmi fısıldadı. Dün görevde olmayanlar -Jangmi hariç- bilmiyordu.
Myung Hae içli bir nefes alıp masadaki yerini aldı.
"Onu kurtarmak için önüne atladı. Serie gece boyu uyumamış, korkunç bir halde."
"Toparlar o." Yoongi ayağa kalkmıştı. "Ben getiririm şimdi onu."Genç adam kızın odasına girdiğinde onu yatakta oturmuş boşluğa bakarken bulmuştu. Ve kız Myung Hae'nin dediği kadar kötüydü.
Yatağın kenarına oturdu Yoongi."Yine bana sarılmak gibi bir aptallık yaparsan seni öldürürüm."
Yoongi şaşkınca baktı ona. Bu aklının ucundan bile geçmemişti ki.
"Bu ihtiyacım var, sarıl bana demek mi?"
"Git başımdan." Serie yatağına uzanıp arkasını ona dönerken söylendi.
Fakat Yoongi'nin pes etmeye niyeti yoktu."Güçlenmek için beş günümüz var. Grubun sana ihtiyacı var Serie. Senin de güçlü olmaya ihtiyacın var."
Genç kız ona döndü. Yeniden dolmuştu gözleri.
"Bizim için." Yoongi onun omzunu sıvazlarken söyledi. "Ailen için. Kardeşin için."
"Lanet olsun sana Min Yoongi." Serie doğrulurken genç adam hafifçe gülümsedi.İkili birlikte odadan çıkıp diğerlerinin yanına varırken, Yoongi Serie'ye eğitmen olma meselesini anlatmıştı.
"Hayır yani, bana neden sen ders verecekmişsin ki?"
Genç adam masaya yürürken söylediğinde Serie tek kaşını kaldırdı.
"Küçücük bir kız bana ne dersi verecek anlamadım ben."
Tamamen onu kızdırmak için yapıyordu. Sinirlenirse kendine gelir diye.Ve beklenen oldu. Serie tek eline aldığı kahveyi yudumlarken, Yoongi'nin kolunu büküp sırtına yaslamış ve hareket etmesini engellemek için ayağıyla onu durdurmuştu.
Genç adam sızlandı.
"Tamam, şaka yaptım bırak."Fakat Serie kahvesinden bir yudum daha alıp adamın kulağına eğildi.
"Kural Bir. Asla rakibini küçümseme."
Ardından onu bırakıp yerine yürüdü."Olay cüssede bitseydi bizim yer cücesi dövüşebilir miydi?"
"Serie." Jimin hırlarken Myung Hae kıkırdamadan duramamıştı.~
"Pekala ruh halim bok gibi. Elimde kalmak istemiyorsanız beni dinleyin."
Talim odasında güçlü bir sesle konuştu Serie. Konuşan Serie idi çünkü talim planı çizmeyi severdi."Yakın dövüş eğitimi için, Myung Hae ile Jimin eş olacak.
Namjoon ile de Jangmi çalışacak. Neden diye sormayın, çünkü beyni gözleri kadar minik olan Park Jimin benim kadar zeki olmadığı için ikinizi yan yana getirmeyi akıl edemezdi. Ama ben yaptım, oldu. İtiraz etme hakkına sahip değilsiniz. Jimin size hareket gösterdikçe, birbiriniz üzerinde uygularsınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERCOVER
AksiyonDünya... Artık bildiğimiz dünya değil... İç içe geçmiş yüz halka... Gelişmiş teknolojiler, baskı altındaki bir halk... Ve kendi halkını korumak için savaşan on kişi... ((bu hikayede bts üyeleri bulunmaktadır)) [3 kişi tarafından yazılmaktadır]