Sevgiyi sesinde buldum
Sesinin o naif tınısındaSevgiyi gözlerinde buldum
O buğulu, yorgun gözlerindeSevgiyi dudaklarında buldum
Güldüğünde mucize olan dudaklarındaSevgiyi,
Buruk bir tebessüm halindeki kalbimde buldumSevgiyi sende buldum
Vücudunun her bir zerresinde ve sonsuzluğunda.Gülümsedim. İsimsiz Yazarın bir başkasına aşık olması artık canımı yakmıyordu. Nedendir bilmem, şu sıralar çok mutlu ve huzurluydum. Emma'nın da benim okula gitmediğim günlerde okula gitmediğini öğrendiğimde içim rahatladı, arkadaşım beni o yüzden aramamış. Hayatım Emma ve Jughead ile beraber, sıradan ama eğlenceli okul günleri ile geçiyordu. Jughead ile aramız tamamen düzelmiş, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyorduk. Tuhaf ki Jughead bundan gayet memnun duruyor ve ben onun da mutlu olduğu kanısına varmıştım.
Ta ki bugüne kadar.
Öğleden sonra, okul bahçesi.
''Konuşmamız lazım.'' diyerek Emma kolumdan tuttuğu gibi beni en uzak banka sürekledi ve oturttu. Heyecanlı ve telaşlıydı. Biraz da öfke barınıyordu gözlerinde.
''Ne oldu?'' dedim meraklanarak. Gözlerini devirdi. ''Ne mi oldu?'' dedi kısık sesle. Ardından sesini biraz yükselterek ''Ne mi oldu?'' dedi. Başımı salladım. O ise başını iki yana salladı.
''Jughead'in ne kadar mutsuz olduğunu göremiyor musun?'' dedi soran gözlerle.
''Gayet mutlu çocuk, aksilik çıkarmasana.'' dedim kızarak. Kaşlarım çatılmış, yüzüm gerilmişti. ''Her şey aynı, sorun yok. Hiçbir şey yaşanmamış gibi devam ediyoruz hayatımıza. Hatta eskisine nazaran aramız daha da iyi! Bunda ne sorun görüyorsun?'' dedim.
''Betty, sen akıllı bir kızsın. Kendini kandırmayı bırak ve biraz dikkatli bak Jughead'e.'' deyip yanımdan ayrıldı.
*
Yürüyoruz, tuhaf bir sessizlik oluştu. Emma'nın söyledikleri kulağımda yankılanıyor, 'mutsuz' kelimesi zihnimi işgal etmiş durumda. Yürüyoruz, ikimiz de durgunuz sebepsiz yere. Bilmem, belki onun bir sebebi vardır. Benim de var mıdır? Onun bu denli üzgün durması beni de üzüyor. Kalbim kırılıyor sanki benimle konuşmadığı için. ''Konuşsana!'' diye bağırmak istiyor, ''Neden?'' diye haykırmak istiyorum. Sanki içimde kalmış bir ukde var, dolup taşıyor.
''Elizabeth,'' diyor yüzünü bana çevirmeden. Ama ben ona bakıyorum. Suratı asık, tam da önüne bakıyor yola. ''Ne düşünüyorsun?'' diyor yine bana bakmadan. Demek ki, diyorum, demek ki o da bu sessizliğin tuhaf olduğunun farkında.
''Hiç.'' diyorum omuzlarımı hareket ettirerek. ''Sen?'' diye soruyorum sonra. Aldığım cevap beni çok üzüyor.
''Hiç.''
'Seni' demesini bekliyordum, 'seviyorum' demesini istiyordum.
Duruyorum sonra, aniden, şok bir şey olmuşcasına kaldırımın ortasında duruyorum. O da duruyor, garip garip bana bakıyor. O an farkına varıyorum, ben onu seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Yazar|Bughead|
FanfictionOkul gazetesinin, çok sevilen ama adını gizleyen yazarı ve ben, Betty Cooper. ¬ Riverdale'den Bughead fanfiction. (bağımsızdır) ¬ 12.03.2017 20.06.2019(Düzenleme)