Tenha sokakta, kulağımdaki kulaklıkla müzik dinleyerek ilerliyordum. Kafamı dağıtmaya, bütün olanları düşünmemeye ihtiyacım vardı. Ne zamandır okula gitmiyordum, içimden gelmiyordu. Anneme olanları anlattığımda beni anlayışla karşılamış ve okul konusunda bir problem çıkarmamıştı. Tanrı'ya şükürler olsun ki sahip olduğum anne konusunda çok şanslıydım. Annem şimdiye kadar her zaman önce beni dinlemiş, yargısını ona göre yapmıştı ve genellikle benim yanımda durmuştu.
Birden kolumda bir el hissettim. Ürkerek elin sahibine döndüğümde içimden dualar ediyordum. Fakat korktuğum şey başıma gelmedi, elin sahibi Jughead idi.
''Hey,'' diyerek selam verdi. Gözlerimi devirdim. Bilmiyordum, belki de çocukca bir hareketti ama içimden nasıl geliyorsa öyle davranıyordum artık.
''Konuşabilir miyiz?'' dedi neredeyse fısıldar gibi bir sessizlikte.
Öfkeyle ''Beni mi takip ediyordun?'' diye sordum.
''Hayır elbette, evimin yakınlarındasın Betty. Burası benim yürüdüğüm yol.'' Şaşkınlıkla etrafıma baktım. Gerçekten de yüz metre ilerisi Jughead'in eviydi. Bilinçaltım benimle resmen oyun oynuyordu!
Avucumla alnıma vurdum. Ardından 'kusura bakma' diyerek arkamı dönüp gidecektim ki tekrar kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.
''Lütfen... Böyle yapma. Artık konuşalım.'' O kadar yakınımdaydı ki, nefesimi tutmuştum istemeden. Burnuma odunsu parfüm kokusu dolduğunda ancak kendime gelebildim ve başımı sallayarak onu onayladım. Kokusu, beni kendimden geçirmişti.
Elimden tuttu ve eve doğru yürüdük.
*
''Özür dilerim Betty.'' diye konuşmaya başladı. Her zamanki gibi kahvelerimi hazırlamış ve balkondaki sandalyelerimizde oturuyorduk. Hava soğuk olmasına rağmen ikimiz de inatla balkona çıkmaya bayılıyorduk dolayısıyla üstümüzdeki hırkalarla soğuk havada dona dona kahvelerimizi yudumluyorduk.
Tam dudaklarımı aralayıp onu terslemeyi planlamışken beni durdurdu ve ''Ben konuşacağım, sen dinleyeceksin.'' dedi.
''Bak... Seni çok seviyorum. Birden bire sana kanım nasıl ısındı, kalbim nasıl senin için atmaya başladı inan bilmiyorum. Bu zor koşullar altında yaşadığım hayatıma sen umut ışığı oldun. Aniden karşıma çıktın ve bir daha hayatımdan hiç çıkmamanı dilemeye başladım. Senin için bütün bunlar planlıydı elbette, bunu fark ettiğimde senin beni sevdiğinden yani 'Jughead Jones'u sevdiğinden emin olmak istedim. Ben senin için İsimsiz Yazar olmak istemiyordum, senin Juggy'nin olmak istiyordum.'' Tek solukta söylediği bu sözler, o kadar içinden gelerek dökülüyordu ki dudaklarından... Bu gözlerimi yaşlandırmaya yetti. Gülümsedim, histerik bir gülümsemeydi. Söylediklerine inanıyordum, içinde yalan barındırmadığından emindim.
''Sana inanıyorum.'' dedim bütün içtenliğimle. ''Ve seni Jughead Jones, seviyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Yazar|Bughead|
FanficOkul gazetesinin, çok sevilen ama adını gizleyen yazarı ve ben, Betty Cooper. ¬ Riverdale'den Bughead fanfiction. (bağımsızdır) ¬ 12.03.2017 20.06.2019(Düzenleme)