Umarız bölümleri beğeniyorsunuzdur. Gidişat iyi gibi he? 😂
Ahhh, havalar çook sıcak. Bu da tembelliği körüklüyo😣 (Lanet osssuun). Puhfff üzülüorz 😭 En acı tarafı da millet gezip tozarken plajlarda keyif yaparken sizin evde oturup pc- tel- şarj aleti- int ile sıcaktan eriyip gitmeniz😤😩
Where is the ADALET 😭😭😭
Neysem😜😅
Kitaba gelicek olursak...
Lütfen bize fikirlerinizi, önerilerinizi ve eleştirilerinizi belirtiniz. (İki lafın belini de kırabiliriz np😀)Yinee gevezeliğimiz alıp başını gitmeden burda bitiriorz.
Bizden -şimdilik- bu kadar...Keyifli okumalar😍😍🌸🌸
***
Aklımdan çıkmıyor.
Aklım çıkıyor, o çıkmıyor...___
Sıcak kokunun ve vücudunu çevreleyen kaslı kolların hissiyatı ile, göz kapaklarına çarpıp uyanması için onu dürten güneş ışığına cevap vererek yavaşça açtı gözlerini. Beyni hala uyanamamıştı. Vücudu o kadar yorulmuş ve halsizleşmişti ki parmaklarını bile kıpırdatamıyordu. Bunun nedeni biraz da üstündeki ağır yükten kaynaklanıyordu. Kolları yabancı kollarda esir kalmış, kulakları ise her ritminde tutku ve huzur haykıran yabancı bir kalbe kulak misafiri olmuştu.
Sıcaklığın ve kokunun tenine işlemesine bir son vermek isteyerek gözlerini sıkıca açıp kapatan Asel bu hallerinin ne kadar doğru olup olmadığını sorgulamaya başladı ve hemen bu durumdan kendini kurtarmaya karar kıldı. Aralarındaki küçük bir boşluğu kullanarak hareket etmeye ve Karan'ın kollarından sıyrılmaya çalıştı. Ama örümcek ağı gibi yapışıp kaldığı bu kollardan ayrılmak sandığından çok daha zordu.
Boşuna çabalamaları onu daha da yormuş gücünü toplayıp güzel bir kaçış planı hazırlamak için çırpınışlarına ara vermişti. Ancak o anda beyninde çakan şimşekler gözlerinin kocaman açılmasına, kalbinin hızlıca atıp ritimlerinin bozulmasına neden olmuştu. Neden ve nasıl Karan'ın kollarındaydı? Niye beraber aynı yatakta sarmaş dolaş yatıyorlardı? En önemlisi de hiçbir şey hatırlamıyordu. Bir şey olup olmadığını bile tam kestiremiyordu. Bir şey olmuş muydu?
Kızaran yüzünün sıcaklığını ateş gibi hisseden Asel bu bilinmezlikle ne yapacağını, nasıl davranacağını şaşırmış, bir şey olup olmadığını öğrenmenin yollarını aramaya başlamıştı. Ama şanssızlığı yine yakasını bırakmamış uykusundan bir türlü uyanamayan beyni ona bir türlü yardım edememişti.
Kısa bir aradan sonra daha hırçın bir şekilde kaçmaya çalıştığı kolların kendisini daha da sıkıştırdığını hissedince kulağında beliren nefes tüylerinin diken diken olmasına neden olmuştu.
"Günaydın 'Karıcım' "
Son kelime kulaklarında çınlarken korku tüm vücudunu kaplamıştı. Kendisiyle dalga mı geçiyordu yoksa oldukça ciddi miydi? Yoksa... Düşünceleri beynine baskı yaparken kendisine dokunduğunu düşündüğü adamın rahatlığı ve kendisine hitap şekli sinirlerini altüst etmişti. Tüm gücünü kullanarak zor yolla belini kilitleyen ve boynunun altındaki koldan kurtulmaya çalıştı.
"Çek o ahtapot gibi doladığın kollarını üzerimden!"
Kolları arasında çırpınan minik hırçın kuşu daha da kollarına hapsetmek onu eğlendirse de küçük bir sabah şakasını Asel'e borç bilerek sırıtmaya başlayan Karan baş parmağını Asel'in dudağında gezdirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YABANCI
RomantizmPeri masallarını aratmayacak kadar toz pembe hayatını bir ay içinde kaybedip kendini her türlü şanssızlığın ortasında bulan,annesini kaybettikten sonra babasının intiharı ardından hayatın pençelerinden sıyrılmaya çalışan saf, temiz ve bir o kadar d...