''Bir süre sonra, sıradan bir hayatın ortasında, aşk bize bir peri masaIı verir.''
♪ Bölüm Şarkısı; Sevme Zamanı-Oya ft Bora ♪
**2 yıl sonra**
**
''Günaydın koca adam! Kalkmalısın,lila ve barışın düğünlerine geç kalacağız..''
Sabahın on buçuğunda kaldırmış olmam kesinlikle,ona karşı fedakarlığımdandı.. Ben ise,sekiz buçukta kalkmıştım.. Kesinlikle,bu ona kıyamadığımdandı..
''Ya,aşkım..Gitmesek olmaz mı? ''diyen koca adam,kesinlikle çok tatlıydı.. Isırasım geliyordu.
''Olur mu öyle şey? Ayıp olur,haydi kalk. Hiç konuyu değiştirme,kalkıp muftağa geliyorsun.. Haydi..''diye söylediğimde ellerimi belime koymuş,ona bakıyordum.
''Kızınca ne de tatlı oluyorsun Papatya'm..''
Kalktığına emin olduğumda,hemen kahvaltıyı hazırlayıp çayı demlemiştim.. Sabah aldığım mis gibi poğaçaları da kesip tabağa aldığımda gülümsemiştim.
''Bu sabahları özlemişim sevgilim,huzurlu bir kahvaltı hem de seninle.. ''boğuk sesine zaten mest oluyor,daha fazla sarılasım geliyordu..
''Bende sevgilim,çayın soğuyor haydi..''
''Neden heyecanlısın sen yahu.. Kaç saat var şunun şurasında! ''
''Ya kardeşim evleniyor Gökay,tabiki de heyecanlıyım..''diye söylediğimde,elimi tutup bana sarılmış,ardından elimden tutmuştu.
Zeytin ve peynirlerimizi bir kenara ayırırken omleti banıyorduk,sonra ellerimiz çarpışıyordu.. İlk günkü gibi saftı aşkımız.. Kurtulamıyordum,şu girdaptan..
''Türk olmak,dünyadaki en güzel şey herhalde ya.. ''diyen koca adamı onaylamıştım,çünkü Türk insanı misafirpever ve insancıldı..
Kahvaltılarımızı bitirdiğimizde,o toplama işlerini devraldı,ben ise dolabımdaki elbiselere göz gezdirip seçecektim,eh bu kolay olmayacaktı..
Kırmızı elbisemi çıkardığımda, olmayacağına karar vermiştim.Daha sonra pudra pembesi olan elbiseye gözüm takılmıştı. Askıdan aldığımda, çok beğenmiştim.***
Şu 2 yıl bana neler ögretmedi ki? Sadakatin ve güvenin ne kadar önemli olduğunu yada aşkımın peşinde koşmanın önemli olduğunu yüzüme bir kez daha vurmuştu..
Düşüncelerime koca adamın büyük ellerinin bel gamzemde geziniyor oluşu engellemişti. Sanırım devasa omzu bana korkunç geliyordu..
"Yaramazlık yok,koca adam..2 gün sonra Paris'e uçuyoruz öyle değil mi? Orada yaparsın yaramazlıklarını. "diyince dudak bükmüştü. Sonra uzun bir öpücükle onu kandırmıştım.
"Tamam,gönlümü aldın zaten sevgilim."diyip hızlıca dolabının önüne gidip smokinini seçiyordu. Bence seçeceği smokin ile beni baştan çıkaracaktı.
"Aşkım,hangi kravatı takayım? Siyah mı yoksa kırmızı mı?"diyince "siyah,canım."demiştim.
Çünkü bir beyaz gömleğin üzerine kesinlikle bir siyah kravat yakışırdı.
Yanına girdiğimde,gömleğinin rengini seçiyordu.. Hemen elime beyaz gömleği alıp ''kesinlikle bu,aşkım..''demiştim.. Eh,tabii beni dinlemişti..''Gökay,sevgilim...Seni çok seviyorum,iyiki hayatıma girmişsin..''
''Sende,hayatım..Bende seni çok seviyorum.''diyip soğuk dudaklarını,sıcak dudaklarıma bastırıp geri çekildi..
''Gel bakalım,müstabel nişanlının yanına..''boğuk sesi işittiğimde dünya yok gibiydim, fakat kesinlikle ona yakışıyordu..
Büyük elleri ile beni sardığında gözlerimi kapadım.. Sanırım beni mutlu etmekten vazgeçmeyecekti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güze Boyanmak
RomanceUmudu pas kir içinde olan bir kadın, Ve sebeplice giden bir adam.. Ne olacaktı sonrasında? ** |Yayımlanma Tarihi: 23.08.2016|