Medya Jungkook. *-*
Hatalarım varsa kusura bakmayın.
✴✴✴✴✴✴✴
Gözlerimi yavaşça araladığımda beyaz tavana bakmamla hastanede olduğumu anlamıştım. Benim evimin tavanları siyah renkteydi.
Bakışlarımı koltukta konuşan Jin hyung ve Taehyung'a çevirdim. Gözlerinden ağladıkları belli oluyordu.
Ardından gözüm tek omzunu duvara vermiş bana ciddiyetle bakan Jimin'e çevirdim. Ardından da arkadaşlarına. Muhtemelen Namjoon Jin'in yanına gelirken onları da sürüklemiş olmalıydı.
"Jungkook! Uyanmışsın. İyi misin? Tanrım.. Bayılacak kadar nasıl bir tensel temas kurdun? "
Jin endişeyle yüzüme bakıp yanıma geldi. Ellerini bana sarmamak için yumruk yapıyordu.
"Kızı görmedim. Sadece okulun en çekici kızı olduğundan bahsetti."
"Okulun sürtüğü Hyuna. " diye sinirle söylendi Taehyung.
Jin hyung ağzını açtığında doktor içeri girdi. Yattığım yerden doğrulup oturur pozisyona geçtim. Doktor gülümseyerek diğerlerine baktıktan sonra ciddiyetle bana döndü.
"5 aydır yanıma gelmediğin için mutluydum. Ama bu sefer daha da kötü halde geldin. Geldiğinde neredeyse nefes bile almıyordun Jungkook! "
Taehyung hazırda beklettiği gözyaşlarını akıtmaya başlarken Jin hyungun da ondan farkı yoktu. İç çekip gözlerimi tekrar doktora çevirdim.
"Gümüş saçlı çocuk seni hastaneye getirmeseydi şuan ölmüştün biliyorsun değil mi? Sen haphephobia hastasının Jungkook. Hastalığın seni ölüme götürmesi inan bana çok kolay. Tek başınayken kendini korumalısın. Yada yanında sürekli biri olmalı. Aniden gelen temasta ne yapmayı düşünüyorsun? "
Doktor sinirle yüzüme bakmaya başladığında bakışlarımı kaçırdım. Bu doktor babamın en yakın arkadaşıydı. Hastalığımdan beri benimle özel olarak ilgileniyordu.
Kendi oğluymuş gibi benim hakkımda endişeleniyor, sevgisini veriyordu. Bu yüzden ne kadar kızsa haklıydı.
"Bundan sonra tek başına dolaşma. Zaten arkadaşlarının seni bırakacağını sanmam. Çünkü bugün hastalığın ciddiyetini hepiniz çok iyi anladınız. Umarım bir daha ki sefere hastanede karşılaşmayız Jungkook. "
Gülümseyerek bana baktığında bende gülümsemeye çalıştım. Doktor odadan çıktığında Taehyung başını Jin hyungun göğsünden kaldırıp yüzüme bakmaya başladı.
Bende tek kaşımı kaldırıp yüzüne bakmaya başladım. Yüzüme ciddiyetle bakmaya devam ederken sıkılıp gözlerimi kaçırdım.
"Neden öyle bakıyorsun? " dedim en sonunda.
"Yüzünü ezberliyorum. Hiç beklemediğimiz bir anda soluğu hastanede alabiliyorsak yakında ölüm haberini de alırız."
Jin hyung Taehyung'a sinirle bakmaya başlarken gözlerimi yumup başımı yastığa yasladım. Ne deseler haklılardı. Ama beni suçlar gibi konuşması canımı sıkıyordu.
Sanki bu hale gelmem benim suçumdu. İnsanlardan ne kadar uzak olmaya çalışsam da onlar beni bir şekilde buluyordu işte.
"Oğlum? "
Gözlerimi açıp şaşkınlıkla babama baktım. Onu birkaç haftadır görmüyordum. Ve hastalığım ile daha önce ilgilenmemişti. İlk defa hastaneye yanıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haphephobia ||JiKook||
Fanfiction"Her gün kızları altında inleten Jimin ve dokunulma fobisi olan sen. Sencede biraz fazla imkansız değil misiniz Jungkook? " Yan Karakterler : VHope, NamJin. Haphephobia : Dokunulmaktan korkma fobisi.