Medya da Namjoon *-*
Hatalarım varsa kusura bakmayın.
✴✴✴✴✴✴✴✴
Jin
Jungkook ve Kai sınıftan çıktığında bakışlarım dolu gözlerle bana bakan Taehyung'a çevirdim. Onunda hiçbir şeyi anlamadığı belliydi.
"Haftaya olacak kapışma da Jungkook'un babasının karşısında bizim babalarımız var " dedim.
Hepsinin bakışları şaşkınlıkla büyüdü. Başımı Namjoon'un omuzuna yasladım. Jungkook Kai ile konuşurken arada bize doğru bakıp durmuştu.
"Jungkook bir şeyleri anlatmak istiyor olabilir mi?" dedi Jimin.
Jimin de benim gibi düşünüyordu demek ki. Ama neden Jungkook bize ipuçları veriyordu? Neden gelip anlatmıyordu?
"Sadece bekleyelim. Eminim ipuçları vermeye devam edecektir. "
Hepsi Namjoon'u onaylayıp ayağa kalktılar. Namjoon ellerimizi birleştiğinde sırıtmamak için yatağımın içini ısırdım.
Sınıftan çıkıp aşağı indiğimizde okulun yarısının bahçede olduğunu gördüm. Bahçe ilk defa bu kadar kalabalıktı. Genelde öğle aralarında okuldan kaçarlardı.
Banka oturduğumuzda hepimiz gözlerimizi Jungkook'a diktik. Bu saatten sonra her hareketini izleyecektim.
Sehun ve Luhan ile konuşurken oldukça ciddiydi. Sanırım onu ilk defa bu kadar ciddi görüyordum. Jungkook sinirle ellerini saçlarından geçirip okula girdiğinde gözlerimi kıstım.
Namjoon'un elini bırakıp yerimden kalktım. Hızla Luhan ve Sehun'un yanına gidip oturdum. Neler olduklarını anlatmak zorundalardı.
"Jungkook'un neyi var? Sınıfta Kai ile konuşmaları ne demekti? "
Taehyung da yanıma oturup bakışlarını üzerlerine dikti. Sehun ve Luhan birbirlerine kaçamak bakış attıktan sonra bize döndüler.
"Bunu direk anlatamam. Ama size ipuçları veriyoruz."
"Dedektifçilik mi oynayacağız " dedim sinirle.
"Bak şuan dinleniyoruz. Anlatırsam Jungkook'un başı derde girer. Siz anlamak zorundasınız. En büyük ipucu haftaya olacak şirketlerinizin kapışması."
Ağzımı açmama fırsat vermeden kalkıp gittiler. Taehyung ile kalkıp diğerlerinin yanına geçtik. Tekrar Namjoon ile ellerimizi birleştirip meraklı gözlere baktım.
"Bir şeylerin olduğu doğru. Jungkook bir sebepten dolayı böyle davranıyor ve anlatırsa başı belaya girermiş. En büyük ipucu haftaya olacak şirketlerimizin kapışması. " dedim.
Oflayarak başımı Namjoon'un omzuna yasladım. Beynim işlevini yitirmiş gibiydi. Hiçbir şey anlamıyordum.
Sanki sevdiğim grubun şarkısındaki teorileri bulmaya çalışıyordum.
Jungkook okuldan çıkıp seri adımlarla yan bankta oturan çocuğu ayağa kaldırdı ve yumruk attı. Ayağa kalkacakken Taehyung kafasını sağa sola salladı. Yerime oturup Jungkook'u izledim.
Yumruk attığı çocuğun kulağına bir şeyler fısıldarken çocuğun yüzü şekilden şekile giriyordu. Telefonu çaldığında çocuğu yere fırlatıp telefonu açtı.
"Ne var? " dedi sinirle. Ne olmuş olabilirdi? Bir süre karşı tarafı dinledikten sonra sinirle gözlerini devirdi.
"Sende peşime adam takmayı kes. Anlatmayacağım dedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haphephobia ||JiKook||
Fanfiction"Her gün kızları altında inleten Jimin ve dokunulma fobisi olan sen. Sencede biraz fazla imkansız değil misiniz Jungkook? " Yan Karakterler : VHope, NamJin. Haphephobia : Dokunulmaktan korkma fobisi.