Medya Jungkook *-*
Hatalarım varsa kusura bakmayın.
✴✴✴✴✴✴✴
Okulun bahçesine girdiğimde bizimkilerin yine Jimin'lerin masasında oturduğunu gördüm. Gözlerimi devirerek onların yanına ilerledim.
Sürekli onların masasına oturmaktan rahatsız oluyordum. Jimin'ler okula erken geliyordu. Jin sonradan geldiği için onların yanına gidiyordu ve bizde onların ayaklarına gitmiş oluyorduk.
Jimin ile aynı ortamda bulunduğum için mutluydum ama ona daha fazla bağlanmak istemiyordum. Kaybeden taraf ben olacaktım.
"Baban okula gelmeyeceğini söylemişti. Nasıl ikna ettin de geldin? " dedi Jin hyung Namjoon San ayrılarak.
"Tehdit ettim." dediğimde Taehyung'un gözleri büyüdü.
"Woah! Nasıl tehdit ettin? Tanrım baban bunu sana ödetir biliyorsun değil mi? "
"Biliyorum ama hayatımı kısıtlamasına izin veremem. Haftaya çok önemli bir toplantısı var. Karşı şirkete planlarını anlatmak ile tehdit ettim."
Uyku akan gözlerimi bahçede gezdirdim. Birkaç saatlik uykuyla duruyordum. Zil çaldığında hepimiz ayaklanıp okula girdik.
Taehyung ile kantine inip kendimize kahve aldık. Sınıfa girdiğimizde Jiyong hocanın Jin'i tahtanın önünde beklettiğini görünce merakla kaşlarımı kaldırdım.
"Dün dersime geç geldiğiniz için size ceza vermeyi unuttum. Şimdi gidin kütüphaneyi düzenleyin. İtiraz etme hakkına sahip değilsiniz. "
İtiraz etmek için açtığım ağzımı hayal kırıklığı ile kapadım. Bu sene İngilizce den bile nefret edecektim sanırım.
Sınıftan çıkıp kütüphaneye indiğimizde Jimin'lerin sınıfının burada olduğunu gördüm. Müdür de onlara sınav hakkında bilgi veriyordu.
"Sizi Jiyong hoca gönderdi değil mi? Normalde üçünüzü her sınıfta över. Şaşırdım açıkçası. Her neyse başlayın düzenlemeye. "
Müdür kahkaha atıp sınav hakkında konuşmasına devam etmeye başladı. İç çekip rafların sonuna gidip kalçamı kalorifere yasladım.
Tabiki kitap düzenlemeyecektim. Hemde Jimin buradayken.
"Hocam Jungkook pencerenin önünde oturuyor!"
Taehyung'a sövüp hızla yerimden kalkıp kitapları düzenlemeye başladım. Müdür uzaktan bana bakıp tekrar Jimin'lere geri döndü.
Karşımda sırıtarak bana bakan Taehyung'a dudaklarımı oynatarak küfür ettim. Ardından kitabı alıp kafasına fırlattım. Tiz bir çığlık attığında gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
"Ne oluyor orada? Sessiz durun. Önemli bir şey anlatıyorum burada "
Müdürün dediklerine gözlerimi devirip taklidini yaptım. Taehyung kaşlarını kaldırarak sırıttı.
"Hocam Jungkook sizin taklidinizi yapıyor!"
Elimdeki kitabı tekrar kafasına attığımda ağlamaklı ses çıkardı. Kitabın sivri ucu denk gelmişti.
"Üçünüz de çıkın dışarı. Sene sonuna kadar benden çekeceğiniz var haberiniz olsun. " dedi müdür kaşlarını çatarak.
"Benim ne suçum var?"
Jin hyung gözlerini sonuna kadar açmış müdüre bakarken Taehyung ile kahkaha attık. Müdürün bakışları daha da sertleşirken önünde eğilip kütüphaneden gülerek çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haphephobia ||JiKook||
Fanfiction"Her gün kızları altında inleten Jimin ve dokunulma fobisi olan sen. Sencede biraz fazla imkansız değil misiniz Jungkook? " Yan Karakterler : VHope, NamJin. Haphephobia : Dokunulmaktan korkma fobisi.