Haphephobia ||JiKook||

Final.

Medya da Suga *-*

Hatalarım varsa kusura bakmayın.

✴✴✴✴✴✴✴

Yazardan

Jungkook gözlerini açtığında boş tavana uzun uzun baktı. Odasında değildi. Onun tavanında yıldızlar vardı.

Olayları idrak etmeye başlarken kaçırıldığını anlamıştı. İçindeki kötü his yine doğru çıkmıştı.

Yataktan doğrulmaya çalıştığında acıyla inledi. Kolları ve elleri yatağa bağlanmıştı. Korkuyla üzerine baktı. Kıyafetlerini görünce derin bir nefes aldı.

Tecavüz edilseydi o adama kendisini öldürmesi için yalvarırdı.

Odanın ışığı açıldığında acıyla gözlerini kıstı. Odanın kapısı açılmıştı ama kısık gözlerinden göremiyordu. Gözleri ışığa alıştığında karşısında ki adama dehşetle baktı.

"S-sen sahilde k-konuştuğum adamsın! "

Adam gülümseyerek yüzüne baktı. Jungkook onu ilk kez görmüştü ama o Jungkook'u yıllardır izliyordu.

"O-o sen m-miydin?"

"Her şeyi anlatacağım bebeğim. Önce seni izlememe izin ver. Yıllardır bu anı bekliyorum. "

Jungkook 'bebeğim'  kelimesi ile yüzünü buruşturdu. Aklına Jimin gelirken kendini bir an önce bulmaları için dua etmeye başlamıştı.
Telefonu hala boxerının içinde hissediyordu. Şarjı bitmediği sürece onu bulmaları kolay olurdu.

"10 yıldır seni izliyorum Jungkook. "

Jungkook'un gözleri büyürken adama korkuyla baktı. Adam gülümsese de bakışlarında tehlike vardı.

"Benden ne istiyorsun?"

Jungkook kekelemediği için kendine beşlik çaktı. Adamın karşısında güçsüz durmak istemiyordu.

"Bugün her şey açığa çıkacak. İlk başta sana her şeyi anlatmalıyım. "

Adam yatağın ucuna otururken Jungkook gözlerini ondan ayırmıyordu. Yaptığı her hareketi dikkatle inceliyordu.

"Bir şeyi atlayarak anlatacağım. O atladığım şeyi daha sonra öğreneceksin. Çocukluğundan beri seni seviyorum Jungkook. Seni bu zamana takip ettim. Evine kamera yerleştirdim. Kaybolan tişörtlerini bile aldım. Seni özledikçe o tişörtlerine sarıldım. "

Jungkook yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu. Ters bir şey söyleyip onu sinirlendirmek istemiyordu ama o aldığı tişörtler onun en sevdikleriydi!

"Jimin denen çocukla çıkmaya başladığında deli gibi kıskandım. Size zarar vermemek için zor tuttum kendimi. İlk başta Jimin'i araştırdım. Pek temiz değil ama seni seviyordu. Bu yüzden bir süre mutlu olmanıza izin verdim. "

Jungkook'un aklına Jimin gelirken korkusunun azaldığını hissetti. Onu özlemişti. Jimin'i, Taehyung'u, Jin hyungu ve diğerlerini.

"Birkaç gün önce plan yaptım. Karşına çıkacaktım. Çıktım da. Sahilde sana bakışlarımdan rahatsız olmuştun. Bende yanında durduğum için heyecanımı gizlemeye çalışıyordum. Beni sevmemiştin ama ayıp olmasın diye benimle sohbet ettin. "

Jungkook o anları hatırladı. Adamın gülüşü ve bakışları onu rahatsız etmişti. Samimi olması saçma gelmişti. Nereden bilebilirdi sapığı çıkacağını?

"Dün de baban gitti. O anda en uygun zaman olduğuna karar verdim. Uzaktan evini izledim. Pencereden beni bulmaya çalışıyordun. Benden korkuyordun. Korumaları arttırdın ama onları mahvetmem 10 dakikamı almadı. Odana geldim. Melek gibi uyuyordun. "