4. Bölüm : Dağ evi

280 14 0
                                    

4. Bölümmm geldiii!

Elif'ten....

Gözlerimi yavaşça açtım.Fakat yine de etraf karanlıktı.Geceyarısı mı uyanmıştım acaba? Sonra aldığım değişik bir koku nerede olduğumu fark etmemi sağlamıştı.Şu an kafam bir erkeğin göğsüne yaslıydı ve ben ona sarılıyordum.Kendimi hızla geri çekerken kızarmadığıma dua ettim.Ben kızarmazdım ve bu bence çok iyiydi.

Kendimi çektiğimde sarıldığım erkek homurdanıp arkasını döndü.Arkasını dönerken yağmurdan sonraki toprak kokusunu da kendiyle beraber götürmüştü.Evet aynı böyle kokuyordu.Yağmurdan sonraki toprak kokusu gibi.Aşık olduğum koku şuan tenindeydi.Acaba Berkcan nasıl kokuyordu,merak ediyordum.Koklayabilir miyim desem tuhaf kaçar mıydı acaba.' Muhtemelen.' diyen iç sesime haklısın deyip yine ona döndüm.Cidden dün neler olmuştu? Hızla üstüme bakarken giyinik olduğumu gördüm.Derin bir nefes verirken dün olanlar aklıma doluşmaya başladı.Hazırlanışımız,abimden aldığım mesaj-lanet girsin! Beni kesecek! -bara gidişim,Ateş'in gelişi ve beni kaçırışı.Oha! Dün kaçırılmıştım.Ve şuan beni arıyor olmalılardı.

Etrafa bakınmaya başladım.Şömine vardı.' Dağ evindesin ' diyen iç sesime teşekkür ettim.Ah Allah'tan kitaplardaki gibi benimle zıtlaşan bir iç sesim yoktu.Kırmızı Elif yani şeytan yanım vardı zaten iç sesimle birleşip onunda hakkından geliyorduk.

Yataktan kalkmak için bir hamle yaptığımda çarşafa dolanmış bacaklarım sayesinde yere düşmüştüm.Gökgürültüsüne benzeyen bir ses duyunca kafamı o yöne çevirdim.Ateş bana bakıyordu ve gülüyordu.Hem de böğürerek.Umursamaz Elif'e kontrolu istekli olarak bıraktım.Bu durumun hakkından en iyi o gelirdi.

" Eve dönmek istiyorum."

" Bende.Ama önce kahvaltı yap.Ben acıktım." Ne! Öküz müsün lan sen! 'kesinlikle öyle tatlım' içses Allah aşkına bozma kendini.Biz iyiydik kanka olarak takılıyoduk ya.

" Allah Allah! Uşağın mı var senin!? Gerizekalıya bak ya! Neymiş,açmış yemek yapacakmışım.Kolunu bacağını kemir."

Gözleri korkmama neden olmuştu.Garip ve öfkeli bir şekilde bakıyordu.

" Yapma! " diye bağırdığında umursamaz Elif'in karanlıkta yere oturup ağlamasına neden oldu.Onu bile korkuttuysa ben ne yapacaktım.Ve cidden neye kızmıştı bu kadar.Bir bağırma için böyle olması mantıksızdı.Ne olmuştu birden?

" Neyi yapmayayım? " korkulu sesimle konuştum.Neye kızdığını bile anlamamıştım.Cidden korkuyordum ama bu onu daha da kızdırdı.

" Yapma,dedim gerizekalı! Yapma! Lanet olsun! O olmadığını biliyorum.S*ktir yaa! Ona bu kadar benzemek zorunda mısın? Ona benzeme.Onun gibi davranma.Lütfen.Canım..yanıyor.Kalbim...acıyor."

Sona doğru fısıladasa da duymuştum ve bu canımı yakmıştı.Onu üzüyordum.Hemde ne yaptığımı bilmeden.Canını yakıyordum.Ve beni birine benzetiyordu.Onun canını acıtan ve sevdiği birine.Bir an için,sadece ufak bir an için beni benzettiği sevdiği kişiyi kıskandım.Ve o kişiye zarar vermek istedim.Sonra 'Saçmalama,Ateş'i sevemezsin.Hem,o seni kaçırdı.Böyle şeyler düşünme sakın! 'diyen iç sesime uyup kendimi azarladım.Ve o düşünceyi kafamdan silip attım.Beni eve götürebilecek tek kişi oydu.Ve ben ona iyi davranmak zorundaydım.Yanına gittim.Duvarın dibine çökmüş öylece bir yere bakıyordu.Bakışlarını takip ettim.Yerde duran kenardaki bir çerçeveye bakıyordu.Merak edip ona gidip baktım.Boştu.Çerçevenin camı kırılmıştı sadece kenarlıkları vardı ve içi boştu.

Tekrar Ateş'in yanına döndüm.O hala aynı yere bakmaya devam ediyordu.Sanki o çerçeveye bakarken onu değilde içinde eskiden duran resmi görüyor gibiydi.Dudakları alayla yukarı kıvrılmıştı ve bu hali hiçte hoşuma gitmemişti.

Gerçek DostlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin