20. Bölüm:Aşağıda biri var!

138 9 0
                                    

♦ Ana karakterler aslında Elif ve Ateş olacaktı fakat onları bayağı boşladım.Şu anı tazeleme meselesi biraz sıkacaktı çünkü.Bu bölümde Elif'ten olsun.İyi okumalar, son olarak yorum ve vote lüften...♦

Elif'ten...

Annemin yanağına büyük bir öpücük kondurdum.

" Anne,ben seni çok özlemişim ya."

Annem sırıtarak burnunu yanağıma sürttü.Küçükken de böyle severdi zaten beni.

" Hele ben.Abinin her beni arayışında az daha kalp krizi geçiriyordum.Ne zaman arasa 'Anne Elif kriz geçirdi.,Anne Elif'i hastaneye kaldırdık.' diyordu.Aklım çıkıyordu valla iyi haberini alana kadar."

Deyip yanağıma büyük bir öpücük kondurdu annem.Karşımdaki koltuğa yayılıp televizyon izleyen abim sırıttı.

" İyice felaket tellalına bağlamıştım cadı sayesinde."

" Sen sus Öküz! "

Abim gözlerimi kısarak söylediğim söz karşısında bana hiç bakmadan yanındaki yastığı fırlattı.Yastık tam kafama gelecekken birden kayboldu.Abime baktığımda gözleri büyümüş bana bakıyordu.

" Dikkat et genç adam.Karıma ve kızıma bir şey olursa seni mahvederim."

Duyduğum sesle birlikte ayağa fırladım.

" Babaa! "

Babam kollarının arasına aldığı bana sıkıca sarılırken ben onun nereden geldiğini düşünüyordum.Cidden o kadar sessizdi ki onu hiç fark etmemiştim.Sadece bende değil abimde fark etmemişti.Babam beni bırakıp abime sarıldığında anneme baktım yerinden kalkmamış gülümsüyordu.

Bir dakika yoksa annem bir yere derken aslında babamın yanına mı gitmişti?

" Anne? "

Dedim şokla.Annem gülümsedi ve yanına oturan babama sarıldı.Ayrıldıktan sonra gülümseyip

" Aynen öyle bunca zaman babanızın yanındaydım."

Babam gülümsedi ve nedense birden yüzü ciddileşti.

" Elif,geç karşıma otur kızım."

Az önce abimin yayıldığı yerde şimdi abimle yan yana oturuyorduk.Babamın simsiyah gözlerine baktım.Hiçbir şey göremiyordum o gözlerde.Sadece ciddiyet vardı.

" Kızım sen bu çocuğa cidden güveniyor musun? "

İçime nedenini bilmediğim bir kuşku ve merak düşmüştü.

" Kime baba? "

" Ateş denen çocuğa. "

Biraz tedirgindim.Nereden öğrenmişti ki? Kesin abim söylemiştir.Benle ilgili konularda ağzında bakla ıslanmaz zaten.

" Evet güveniyorum ."

dedim.

" İyi,bu çok iyi oldu.Kızlar ve Arda haricinde birileriyle arkadaş olman beni mutlu ediyor kızım."

Babama gülümsedim.Arkadaşım olmasını neden bu kadar çok istediğini biliyordum.Ve bana kızmayıp bana güvendiğini göstermesi ise beni ayrı bir mutlu etmişti.

Babam anneme döndü.

" Defne,Emir'ler gelecekti de.Bir şeyler hazırlarsınız artık."

" Tamam Enver.Hazırlarım şimdi bir şeyler."

Annem ayağa kalkıp mutfağa yöneldi.

"Prensesimde sana yardım etsin,ne dersin prenses? "

Annem babamın sesi ile duraklayıp bana baktı.

" Babam ister de yapmaz mıyım? "

Yanaklarını hafif sıkıp bıraktığımda babam kahkalar atmıştı.Annemle beraber mutfağa gittim.Annem şu benim fikrim olan meşhur abur cubur dolabıma yöneldiğinde önüne geçtim.

" Dur bakalım kadın,benim kıymetlilerime sadece ben dokunabilirim."

Annem gülüp tabak çıkarmak için döndüğünde babamın çok sevdiği cipsi çıkarıp yemek masasına koydum.Onun yanına hazır keklerimden birini çıkardım.Bir kaç tane tutku falan da çıkardım.Annem çıkardıklarımı tabaklara yerleştirirken ben annemin hazırladığı tabakları düzenliyordum.Annem bana döndü.

" Sen ne yapıyorsun kızım? "

" Sunum çok önemli.Bir yemek berbatsa eğer onu kurtarabilecek tek şey sunumdur."

Dedim o bilmiş tavrımı takınarak.Annem burnumu parmakların arasına alıp sıktı ve bıraktı.Bir paket daha açarken

" Çok bilmiş seni."

dedi gülerek.

" Anne."

dediğimde annem bana döndü.

" Canan teyzeler falan hep beraber mi gittiniz siz babamların yanına? "

" Evet,kaçamak yapalım dedik."

Kızlarla babalarımız ortak bir şirkette çalışıyorlardı.Hepsinin şirkette hissesi vardı.Fakat en büyük hisse şirketin asıl sahibine aitti.Babamlar şirket işleri yüzünden yurt dışında kalıyorlardı.En son dört sene önce görmüştüm onu.Şimdi de acayip özlemişim.

Zil çaldığında koşarak salona döndüm.Kapıya giderken oturan babama sarılıp yanağına öpücük kondurmayı da ihmal etmedim tabii ki.

Kapıyı açtığımda içeriye ilk olarak Aslı'nın annesi Gülsüm teyzeyle, babası Mustafa amca girdi.

İkisi de bana gülümseyip içeri geçtiler.

Daha sonra Ecrin'in annesi Canan ve Tuğba'nın annesi Ayten Teyze girdiler. Arkasından da kocaları Emir amca ve Erkan amca girdi.Ve en arkadan da Oğuz abi girdi.Yanağımı iki parmağının arasına kıstırıp bıraktı ve abimin yanına tüydü.

Babamlar televizyonda bir maç kanalına denk geldiğinde hemen heyecanla izlemeye koyulmuşlardı.Gözlerimi devirip kapıda kalan kızları odama kışkışladım.Tuğba yoktu yine.Tabii ki önce tabaklarını ellerine tutuşturmuştum.

Daha sonra tabağımla yukarı çıkacağım sırada zil çaldı.Kapıyı açtığımda ise karşımda Arda vardı.Almıştı abur cuburun kokusunu tabii.Ortaokulda da böyleydi bu.Ne zaman cips alsam başımda biterdi.

Ona kendi tabağımı verip mutfaktan başka bir tane aldım.Yukarı çıktığımda oturacak yer kalmadığını görüp dolaptan annemin oturmak için aldığı yastıklardan çıkarıp oturduk.

Arda bir şeyler anlatırken ben Ateş'i düşünüyordum.Ne kadar da farklıydılar birbirlerinden.Arda hiç susmazken Ateş hiç konuşmuyordu.Arda hep neşeliyken Ateş hep gergin,sinirliydi.Cidden benzemiyorlardı.

Zihnim Ateş ismini duyduğunda istem dışı Arda'nın söyleyeceklerine yoğunlaştı.

" Ateş'i de daha dün bir kızla bardan çıkarken gördüm.Sarmaş dolaştılar."

Gözlerim yuvalarından çıkma derecesine geldiğinde ben Arda'ya bakıyordum.

" Ne diyosun lan sen?! "

Arda sırıtmaya başladığında bir an afalladım.

" Şaka kızım ya.Ateş o kızdan ayrıldığından beri hiçbir kızla konuşmuyordu.Sen mührü kıran ilk kızsın."

Ah bir an kalbim duruyor sandım.Kıskançlık ne kötü şeydi yahu.Gülmeye devam ederken camdan bir ses geldi.Yine kim bilir hangi haylaz çocuk taş atmıştı.Bir haftadır yaramazın biri camıma taş atıyordu.Ve ben o haylazı bulursam gebertecektim.Cama doğru ilerledim ve annemin sımsıkı kapattığı perdeyi açtım.Yine görünürde bir şey yoktu.Pencereyi açtım ve kafamı dışarı uzattım.Etrafa bakındım fakat hiç kimse yoktu.Pencereyi kapatırken ağacın yanında gözüme takılan karartı tüylerimi diken diken etmişti.Biri ağacın altında beni izliyordu.Ve eğer yanılmıyorsam bu yabancı bunu tam 1 haftadır yapıyordu.

Korkuyla Arda'ya döndüm.Arda muhtemelen bembeyaz olmuş yüzümü görünce gülmeyi kesti ve yanıma koştu.Arda kollarımı sımsıkı kavrayıp beni yatağa oturturken korkuyla fısıldadım.

" Aşağıda biri var. "....

Gerçek DostlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin