34.Bölüm:

106 8 0
                                    

" Sen yine ne haltlar karıştırıyosun çakma batman? "

Ege kamerayı hemen kapatıp kenara koydu.Ellerini yüzüne bastırdı.Ne olmuştu acaba? Yavaşça yanına oturdum.Ellerimle ellerini yüzünden çektim.Sanki küçük kardeşimle konuşuyor gibiydim.Ege'nin gözleri dolu doluydu.Yine mi ağlıyordu bu.Aklıma evim sensin filmi gelmişti.Ege ile beraber izlemiştim.İyice o filme benzemişti bu iş.Aklıma kızın ağladığı sahnede oğlanın dediği replik gelmişti.

" Neden ağlıyorsun sümüklü sulugöz? "

Ege zorla gülümsedi.Elini yüzüme getirip gözlerimin kenarını sildi.Bende mi ağlıyordum?

" Sen neden ağlıyorsun sümüklü sulugöz? "

Ona gülümseyip kameraya uzandım.Ege elimi tutup engelledi.Ciddi bir ifade ve sesle bana şöyle dedi:

" Elif bana bir söz vermelisin.Bu kameradakileri ben ölene dek izlemeyeceksin.Ben ölünce otur ve tüm kayıtları baştan sona izle.Söz mü? "

Elimi elinden çektim.Sinirle kaşlarımı çattım.

" Kes artık şöyle demeyi! Sürekli hatırlatmak zorunda mısın olacakları? "

Ege kafasını önüne eğdi.

" Özür dilerim."

" Yapma şöyle Ege.Sinirimi bozuyorsun."

Kafasını kaldırıp gülümsedi.Bende gülümsedim.Ona kızmama bile izin vermiyordu.Ne zaman kızmaya başlasam bir şey yapıp gülmemi sağlıyordu hep.Birden kapı açıldı.Aslı yanındaki Furkan ile beraber odaya girdi.Sonunda birleşmiş olmalarına mutluydum.Daha sonra Ecrin somurtarak içeri girdi.Arkasından da Kaan.O da somurtuyordu.

Ve Tuğba ile Can.Can son zamanlarda Tuğba'ya o kadar kötü davranmıyordu.Özellikle ne dediğini çözdüğümüzden beri.İkinci görüşte aşk.Küçükken ikiside birbirinden nefret ederdi.Ama bu ikinci tanışmalarında Can,Tuğba'ya aşık olmuştu.Ve Tuğba'da Can'a.

" Alın götürün şu kızı başımdan.Sülük gibi yapıştı be! "

Ege'nin sırıtarak söylediği sözlere gözlerimi kısarak cevap verdim.Aslı elini omzuma dayadı.

" Hadi Elif.Bir defalığına,sinemaya gidelim.Zaten seni geldiğinden beri göremedik."

" Hayır saçmalamayın.Hiçbir yere gitmiyorum.Ege ile kalacağım."

Aslı ellerini yalvarır gibi yaptı.

" Lütfeen.."

Kızların hepsi birden lütfen demeye başladı.Diğerleri de onlara eşlik ediyordu.En sonunda dayanamadım.

" Ah peki.Ege yaklaşık 2 saat sonra burada olacağım.Bir yere kaybolma."

" Nereye gidebilirim ki? "

Kızlar heyecanla kapıdan çıktı.Bende çıkmadan önce son kez Ege'ye döndüm.

" İyisin değil mi? Bak gidiyorum."

Ege sahte bir sinirle nefesini verdi.

" Defol Elif,defol."

Gülümseyerek kapıyı arkamdan çektim.

Kızlar kolunu omzuma koyduğunda bende onlar gibi yaptım.Hep beraber gülüşerek çıktık hastaneden.

★★★

" Film harikaydı! "

Ecrin'e sırıtarak baktım.Kaan'ın yanında çocuklaşıyordu.Kaan kolunu Ecrin'in omzuna attı.Ecrin'i kendine çekip bastırdığında kendimi çok yalnız hissetmiştim.Ege keşke burada olsaydı şimdi.Onu özlemiştim.Gittiğinde nasıl dayanacaktım?

Aslı yanıma yaklaştı.

" Ege nasıl? İyileşecek mi? "

" Hayır.Her ne kadar istesemde iyileşemeyecek."

Aslı eliyle sırtımı sıvazladı.

" Hadi bir cafeye gidelim."

Can'ın teklifini onayladım.Zaten 2 saatin dolmasına yarım saat falan vardı.Bir dakika ben neden bu kadar dakik davranıyordum? Sanırım Ege'ye gerçekten bağlanmıştım.

Hemen kenardaki cafeye girip oturduk.Kendim için çikolatalı pasta ve kola istedim.Diğerleri de siparişlerini verirken ben etrafa bakınıyordum.Hemen yanımda oturan Kaan'ı dürttüm.Kaan bana döndü.

" Efendim? "

Kaan'a hemen yanıbaşımızdaki adamı gösterdim.

" Ne olmuş adama? "

Gözlerimi devirdim.Bu çocuk saf yada kördü.

" Bu adam sinemada hemen yanımda oturuyordu.Ve şimdi de burada."

Ne demek istediğimi anlamıştı.

" Bence biraz paranoyaklaştın Elif."

O sırada adamın cebinden çıkardığı tokayla emin oldum.Bu benim Ateş'in Aysu'ya verdiği siyah tokamdı.Onda ne işi vardı?

" Kaan kızları hemen buradan çıkar."

" Ya sen? "

Belimde acil durumlar için taşıdığım silaha uzandım.Tam çıkaracaktım ki telefonumun çalması ile vazgeçtim.Telefonu açtım.

" Elif?"

" Ne var Arda? "

Karşı taraf derin bir nefes aldı.

" Elif,vakit geldi.Başlayabiliriz artık."

Yüzümde beliren pis sırıtmayla gülümsedim.

" Nihayet."

Telefonu Arda'nın yüzüne kapatıp silahımı çektim ve adama doğrulttum.Adamın da silahını çıkarması ile yanılmadığımı anladım.Hiç tereddüt etmeden kalbine kurşunu sıktıktan sonra kızlara döndüm.Ecrin sakince sordu.

" Vakit geldi mi? "

Kafamı onaylar anlamda salladım.Ecrin hemen Kaan'ın kollarından ayrıldı.Kızlar kendilerine çeki düzen verirken ben gidip tokamı alıp bileğime taktım.Hiçbir şey demeden kapıya ilerledim.Kızlar peşimden gelirken polis arabalarının sesleri şimdiden kulağıma geliyordu.Telefonu çıkarıp Arda'yı aradım.

" Buyur patron."

İstemsizce gülümsedim.Ama eskisi gibi masum değildi.Tamamen soğuk,karaktersiz bir gülümsemeydi.

" Evi hazırla.Eşyalarımın oraya götürülmesini istiyorum.Birde şuan bulunduğum alışveriş merkezinin sistemini hackleyip tüm kamera kayıtlarını sil."

" Tamamdır patron."

Arda'ya gülümseyip telefonu cebime attım.Dış kapıdan ilk ben çıktım.Arkamdan da kızlar.

Her şey yeni başlıyordu.Artık işler daha da kızışacaktı.Evet. dediğim gibi.Daha yeni başlıyor.

Gerçek DostlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin